USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ONLAR BİZİM GELECEĞİMİZ

22-12-2017

Öğretmene şiddet, doktora şiddet, kadına şiddet, çocuğa şiddet? Neydi bizi böylesine hırçınlaştıran? Ne zaman kaybettik içimizdeki merhameti, vicdanı, şefkati? Gün geçmiyor ki yeni bir 3. Sayfa haberiyle gözümüzü açmayalım. Yürüttükleri onurlu mesleğe karşı onlara saygının çok görüldüğü yetmezmiş gibi bir de gerek psikolojik gerek fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. Öğrenci yakınları tarafından döner bıçaklı saldırıya uğrayan Mehmet öğretmen, bir velinin saldırısına uğrayan Filiz öğretmen, öğrencisi tarafından bıçaklanan Narife öğretmen ve en son da (inşallah son olur) iki öğrencinin pompalı tüfekle katlettiği Ayhan öğretmen ve daha niceleri. Şunu unutmayalım ki eğitimcilere yönelik her saldırı aklımızı körleştirmekte, ruhumuzu karartmakta, benliğimizi esir alıp irfanımızı yok etmektedir. Bu olaylar karşısında asıl ilginç olan da ne yazık ki toplum tarafından kanıksanması. Bir popçunun estetik ameliyatı günlerce kamuoyunu meşgul ederken hunharca darp edilen hatta öldürülen öğretmenlerimizin halkımız tarafından sıradan görülüp gazetelerin sadece 3. Sayfa haberi olması geldiğimiz noktanın en acı göstergesi. Öğretmenlerimize saldıran cahil insan müsveddeleri şunu iyi bilsinler ki onlar sadece öğretmeni yaralamakla kalmıyor aynı zamanda hepimizin geleceğini yok ediyor. Eğitimcilere uygulanan şiddeti sadece kınamakla kalmayıp bir an önce sonlandırmak zorundayız. Şiddetin hiçbir türlüsü nereden ve kimden gelirse gelsin asla kabul edilemez.  Geçmişte koşulsuz şartsız öğretmene tam yetki vermek nasıl hatalıysa, bugün de aynı şekilde öğrencileri her durumda haklı görmek ve adeta öğretmenleri öğrenciler karşısında söz söyleyemeyecek duruma düşürmek de yanlıştır. Öğretmene verilen değer hususunda öğrencilerin ve ailelerin bilinçlendirilmesi bu şiddet vakalarının önüne geçilmesi açısından göz ardı edilmemesi gereken konuların başında geliyor. Şiddetin köklü çözümü muhakkak eğitimledir. Yetkililer tarafından öğretim programlarının ve ders materyallerinin revize edilip duygu eğitiminin arttırılması tarafındayım. Zira hayat sadece matematik coğrafya gibi derslerden ibaret değil. Bu dersler çocuklarımızın daha çok insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.
Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan ve varlığımızın dayanağı olan eğitimin; cehaletin ve şiddetin esiri olmasına asla izin vermeyeceğiz. Eğitimcinin mağduriyet yaşadığı, itilip kakıldığı, dikkate alınmadığı bir ülkenin ayakta kalabilmesi de oldukça zordur.  Öğretmene sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır. Geleceğimize sahip çıkalım?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?