USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Panik Yok!!! İşler Yolunda?

09-10-2018

Geçen hafta Bursaspor ve bu hafta Malatyaspor karşısında izlediğim Sivasspor, koca bir övgüyü hak etti. Malatyaspor karşısında, deplasmanda alınan bir puan beni üzdü mü? Oldukça! İki haftadır işler yolunda gidiyor. Takım kurgusu oturdu. Robinho kendi özelliklerini sergilemeye başladı. Geri dörtlü ve iki ön libero görevlerini son derece iyi yapmaya başladılar. Bu takım daha önceleri de söylediğim gibi, kaliteli ayaklardan kurulu bir ekip. Sorun sadece, eldeki mevcut potansiyeli ortaya çıkarmaktaydı. Tamer Hoca son iki haftadır doğruyu buldu. Ancak her şeye rağmen yine hatırı sayılır hatalar yapmaya devam ediyor. Örneğin kırmızı kart sonrası, uzun zamandır forma giymemiş Papp´ı oyuna aldı.

Arkadaşlarımla maçı izlerken, erken gelen Malatyaspor golünden sonra hepsi birden eyvah! dediler.  Onlara; ?Endişelenmeyin, panik yok! İşler yolunda? dedim. Bu inancım takım kurgusundan kaynaklanıyordu. Henüz maç atmosferine girmemiş bir takım bu tip erken golle karşılaşabilir. Ama eminim ki çabuk toparlanabilecek bir kadro yapısına sahibiz. Nitekim gol sonrası maçın tek hâkimi Sivasspor oldu. Ardı ardına gelen 3 gol Sivasspor sevdalılarını mest etti. Kenarda Tamer Tuna´nın haklı gururunu ve sevincini yüzünden okuyabiliyordum.  Ne var ki maçın yıldızı Douglas, amatör sporcunun yapmayacağı inanılmaz bir hata sonucu işleri tersine çevirdi. Eksik kalan Sivasspor maçı kendi alanında kabul etmeye başladı.

Yapma HOCAM !!!

Kriz yönetimi başlı başına bir sanattır. Hangi konuda olursa olsun krizi yönetebilmek meziyet ister. Sivasspor 10 kişi kaldıktan sonra, takımda bir panik havası esti. Robinho dışında kalan bütün oyuncular panik oldu. Oysaki basit saha içi değişiklikle bu panik atlatılabilirdi. Maçın harareti düşürülebilirdi. Maalesef Tamer Hoca, krizi yönetecek meziyetlere sahip olmadığını gösterdi. Uzun süredir hiç şans bulamayan Papp´ı oyuna sürerek bu paniği iki katına çıkarmış oldu.  İşte o zaman yapma hocam! Dedim. 2 farklı önde olduğun bir maçın hararetini söndüremiyorsan, hatayı kendinde arayacaksın. 11´e 11 oynanan maçlardaki avantaj,  hücuma dayalı futbolda etkinliğiniz azalmaz. Ama eksik kaldığında takım savunmasını iyi yaparsan, maçı her şeklide koruyabilirsin. Medjani, Braz ve Matias gibi iyi defans özelliğine sahip oyuncuların varsa, Papp gibi bir futbolcuyu sahaya sürmemelisin. Saha içinde değişiklik yaparak bunu sağlayabilirsin. Rybalka oyunda olduğu sürece, Robinho´yla birlikte topu tutabilecek meziyetlere sahip bir oyuncu. O´nu kenara almakla en büyük hatayı yaptın.

Eyvah Douglas Fenerbahçe maçında yok!!!

Çok kritik bir Fenerbahçe maçı oynayacağız. Maçta kaybedilen 2 puan gerçekten beni çok üzmüştür. Ancak Douglas´ın Fener karşısında olmayacak olması, daha fazla üzmüştür. Defansın sağında olmasına rağmen önemli bir silahtır. Oyun bilgisi ve etkinliğini çok arayacağız. Asıl panik olmamız gereken konu budur. Douglas kalitesinde bir futbolcunun bu şekilde oyundan atılmasını kendisine hiç yakıştıramadım. Umarım bu kayıp, Sivasspor´a ağır bir faturaya patlamaz.

Ali ŞAŞAL´ı birileri uyarması lazım?

Türkiye Süper liginin en yetenekli kalecilerinden biridir. Atletik yapısı ve oyunu takip özelliğiyle önemli bir file bekçisidir. Kendisi bu yeteneklerinin farkında. Farkında olduğu bu durumdan dolayı aşırı bir özgüven zehirlenmesi yaşıyor. Bu özgüven son maçlarda bariz hatalar yapmasına neden oluyor. Ali Şaşal´ın ruhundan anlayan birileri oturup kendisini uyarmalıdır. Aksi halde pahalıya mal olacak hatalara devam edebilir.

Son sözüm maçın hakemi Bülent YILDIRIM´a? Sayın Yıldırım artık düdüğü bırakmanın zamanı gelmedi mi? Pozisyonlara uzak kalıyorsun. Kararlarını bile kendi içinde eleştiriyorsun. Taraftar baskısına aldırış etmeden maç yönetemiyorsun. Malatyaspor´lu futbolcunun Muhammed´e yaptığına Kırmızı kart çıkaramıyorsan, artık bu işi bırakmalısın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?