USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sahte Fatura ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanımı ve Danıştay Kararları -1-

20-12-2018

I-GİRİŞ

Ülkemizde gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından mal veya hizmet alımlarında fatura alınmaktadır. Çoğu zaman mükellefler bu mal alımlarında karşı tarafın sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıcısı olup olmadığını bilmemektedir. Uygulamada gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin gider veya maliyetlerini arttırmak amaçlı bu belgeleri kullandıkları bilinmektedir. Özellikle sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanılmasının en sık karşılaşıldığı nokta Katma Değer Vergisi (KDV) bakımından çıkmaktadır. SMİY belge yöntemiyle haksız KDV indirimi ve iadesi yapılmaktadır.

Bu yazımızda uygulamada gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin yapmış oldukları mal ve hizmet alışlarından dolayı karşılaştıkları telafisi güç sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanılması suçlamasıyla karşı karşıya kalmalarından dolayı verilmiş olan danıştay kararları incelecektir. Bu kararlarda faturaların gerçek bir mal alım satımı karşılığı gerçekleştiğinin ispatı noktası açıklanacaktır.

II-SAHTE FATURA VE MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI FATURA

Uygulamada çoğu zaman sahte fatura ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura birbirine karıştırılmaktadır. Bu iki kavram birbirine benzese de kanunda tanımlamaları ayrı ayrı yapılmaktadır.

A-SAHTE FATURA

Vergi Usul Kanunu´nun 359 maddesinin b bendinde;

?Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.?olarak tanımlanmıştır.

Yine Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği´nin 3.1. bölümünde;

?Bir belgenin sahte olup olmadığı belgeden hareketle yapılacak tespitlere bağlıdır. Buna göre;

? İnceleme dönemi veya incelemeye konu dönemlere ilişkin yoklamalar yapılmak suretiyle mükellefin gerçek bir faaliyetinin bulunup bulunmadığı (ilgili dönem mahalle muhtarı, site yöneticisi ve/veya çevredekilerin mükellefin eylem tarihindeki durumuna ilişkin ifadeleri vb.),

? Belgeye konu mal hareketinin gerçekte olup olmadığının fiili veya kaydi envanter ya da randıman incelemesi, karşıt inceleme ve tespit, nakliye, ödeme/tahsilat vb. kanıtlarla tespiti,

? Ticari ilişkisinin olup olmadığı hususu ve ticari ilişkide bulunduğu firmalar,

? Ortaklık yapısı ve ortaklara ilişkin analizler,

? Muhasebecisine yönelik tespitler,

? Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan, hakkında inceleme yapılanlara ve ticari ilişkide bulundukları mükelleflere ilişkin bilgiler,

? Sahte belge ticareti varsa komisyon geliri elde edilip edilmediği,

? Mükellefiyetle ilgili ödevlerin yerine getirilip getirilmediği,

gibi hususlar rapora bağlanmaksızın ya da tespit edilmeksizin bir belgenin sahte olduğu gerekçesiyle mükellef hakkında özel esaslar uygulanmaz.? hükümleri yer almaktadır.

B-MUHTEVİYATI İTİBARİYLE YANILTICI FATURA

Vergi Usul Kanunu´nun 359 maddesinin a bendinde;

?Gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belge ise, muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgedir.? olarak tanımlanmıştır.

Yine Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliği´nin 4.1. bölümünde;

?- Belgenin mahiyet veya miktar itibarıyla gerçeğe aykırı olup olmadığı,

? Belgede yer alan bilgilerin gerçeğe aykırı olduğunun (ödeme bilgileri, mal hareketleri ve alıcı bilgileri gibi) deliller ile tespiti,

? Belgede yer alması zorunlu bilgilerde tahrifat yapılıp yapılmadığı,

? Belgede bulunması zorunlu bilgilerin (vatandaşlık numarası, vergi kimlik numarası ve adres gibi) gerçeği yansıtıp yansıtmadığı,

? Gerçekte satılan mal veya verilen hizmet yerine başka bir mal satıldığı veya hizmetin ifa edildiği, gibi hususlar rapora bağlanmaksızın ya da tespit edilmeksizin bir belgenin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu gerekçesiyle mükellef hakkında özel esaslar uygulanmaz.? hükümleri açıklanmıştır.

Maliye Bakanlığı tarafından 2010 yılında hayata geçirilen ?KDV İadesi Risk Analizi projesi? ile KDV iade sisteminde büyük değişikliğe gidilmiştir. Buna göre, e-listeler, e-beyanname internet vergi dairesinden Gelir İdaresi veri ambarı aktarılmakta ve iade talebi risk analizine tabi tutularak sonuçlar VEDOP sistemi üzerinden Vergi Dairesine iletilmekte ve KDV iade kontrol raporu alınmaktadır. Bu düzenlemeler ile Vergi Dairesinin iş gücü kaybını azaltmış, iade işlemlerinin elektronik ortamda yapılması ile hızlı, etkin ve verimli denetim yapılması yoluyla risk analizinde uzmanlaşma sağlanmıştır. Risk analizi projesi ile sahte fatura denetimi daha etkin hale gelmiştir. Bu sistem sayesinde çapraz kontrol yapılarak mükelleflerin beyanname verip vermedikleri, fatura ve benzeri belgelerin matbaa bilgileri, BA-BS verip vermedikleri, hasılat beyan edilip edilmediği konularda vergi inceleme elemanlarına rehberlik etmektedir.

Devamı yarın

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?