USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sahte Fatura ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanımı ve Danıştay Kararları -Son-

22-12-2018

Danıştay 4. Dairesi´nin 30.06.2009 tarihli kararında; ?Dava dosyasına temyiz aşamasında eklenen ve davacının ? ve .. .´a yaptığı ödemelere ilişkin banka dekontları, tediye makbuzları ve ödemelerin muhtelif bankalara ait çeklerle yapıldığını gösterir banka bireysel müşteri hesap hareketlerine ilişkin dökümler ile davacının kaçakçılık suçundan yargılandığı Asliye Ceza Mahkemesince yaptırılan bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacı tarafından ? ?a yapılan toplam ödemenin %79´ unun, ? ?a yapılan ödemelerin ise %36´sının bankalar aracılığıyla yapıldığı tesbit edildiğinden, davacının fatura içeriği emtiaları gerçekten adı geçen kişilerden aldığı ve katma değer vergisini ödediği sonucuna ulaşılmış olup bu durumun aksi davalı İdarece ispat edilmesi gerektiğinden ve ispat yükü kendisine düşen İdare ise bu yönde bir kanıt sunmadığından Mahkemece tarhiyatın kaldırılması gerekirken aksi yönde verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.? 

Danıştay 4. Dairesi´nin 26.04.2007 tarihli kararında;?Vergi mahkemesince, vergi incelemesinin amacına da uygun olarak öncelikle, içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu sonucuna varılan faturaları veren şirket hakkında düzenlenen raporlar üzerine idarece ne gibi işlemler yapıldığı, bu raporlara dayalı olarak komisyon geliri elde etmekten dolayı tarhiyat yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sonucunun ne olduğu, bu raporlarla ilgili yargı kararlarının bulunup bulunmadığı, söz konusu şirketin mükellefiyetinin idarece terkin edilip edilmediği, edilmişse dava konusu yapılıp yapılmadığı, davacıya fatura düzenlediği dönemlerde, katma değer vergisi beyannamelerini verip vermediği adına katma değer vergisi tarhiyatı yapılmış ise bu konuda yargı kararı bulunup bulunmadığı hususları davalı idareden, ya da faturaları düzenleyen şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden araştırılıp bu araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.?

Danıştay 9. Dairesi´nin 20.01.2010 tarihli kararında; ?Olayda, her ne kadar (K) Ltd. Şti. hakkında yapılan tespitlere göre, şirketin sahte fatura düzenlediği konusunda kuşkular bulunmakta ise de, anılan şirketin düzenlediği tüm faturaların sahte olduğu şeklinde bir genelleme yapılması mümkün olmayıp, anılan şirketin davacı şirket adına düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunun açık ve somut bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Yukarıda belirtilen tespitlerde, (K) Ltd. Şti.´nin beyannameleri vermesi, faturalarının anlaşmalı matbaaya bastırması, faaliyetinin olup olmadığı, işyerinde ticari emtiasının bulunup bulunmadığı hususlarında, ihtilaflı yıllarda yapılmış yoklamaların bulunmaması karşısında, davacı şirketin ödemelerini nakit yaptığı, (K) Ltd. Şti.´nin mal alış faturaları sahte olduğundan satışlarının da sahte olduğu sonucunun ortaya çıktığı ve vergilendirme ile ilgili ödev ve sorumluluklarını yerine getirmediği hususlarına dayanarak anılan şirketin davacı şirket adına düzenlediği faturaların sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu sonucuna varılması varsayıma dayalı bir yaklaşım olacaktır. Bu nedenle aksi yöndeki Mahkeme kararının vergi ziyaı cezalı katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.?

Danıştay 9. Dairesi´nin 27.01.2010 tarihli kararında; ?Bu durumda, davacı tarafından katma değer vergisi indiriminde kullanılan ancak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu saptanan fatura bedellerinin büyük bir kısmı karşılığında davacı tarafıdan çek düzenlenmesi ve bu durumun da inceleme elemanına belirtilmesi nedeniyle davacı ihtilaflı faturalar karşılığında gerçekten mal aldığı, ancak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu saptanan bu faturaların bilmeden kullanıldığı sonuç ve kanaatine varıldığından, cezanın bir kata indirilmesi gerekirken, üç kat olarak onanmasında isabet görülmemiştir.?

Danıştay 9. Dairesi´nin 27.01.2010 tarihli kararında; ?Bu durumda, davacı tarafından katma değer vergisi indiriminde kullanılan ancak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu saptanan fatura bedellerinin büyük bir kısmı karşılığında davacı tarafıdan çek düzenlenmesi ve bu durumun da inceleme elemanına belirtilmesi nedeniyle davacı ihtilaflı faturalar karşılığında gerçekten mal aldığı, ancak muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu saptanan bu faturaların bilmeden kullanıldığı sonuç ve kanaatine varıldığından, cezanın bir kata indirilmesi gerekirken, üç kat olarak onanmasında isabet görülmemiştir.?

Danıştay 9. Dairesi´nin 27.01.2015 tarihli kararında; ??.. Ltd. Şti. tarafından davacı şirkete düzenlenen faturalar yönünden tüm tespitler, bu faturaların sahteliğinin kabulü için yeterli olmayıp, hukuken geçerli somut verilerle sahte fatura olduğu ortaya konulamadığından, Vergi Mahkemesi kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında hukuki isabet görülmemiştir.?

Yukarıdaki kararlar incelendiğinde mükelleflerin mal ve hizmet alımları karşılığında aldıkları fatura ve benzeri belgelerin sahte olup olmadığı konusunda yeterli kanıt ve somut belgeler ortaya konmalıdır. Nitekim Maliye Bakanlığı´nın 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete´de yayınlanan KDV Genel Uygulama Tebliği´nde düzenleme yapılmış ve yargı kararlarını dikkate alan düzenleme yapılmıştır. Mükelleflerin sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge kullanıp kullanmadıkları bu düzenleme ile tespit edilecektir. Bir belgenin sahte olduğuna kanaat getirilemeyecek, rapor düzenlemeyecek, işlem yapılamayacaktır.

SONUÇ

Gerek Danıştay kararları gerekse Maliye Bakanlığı´nın yapmış olduğu düzenlemeler sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgenin tespiti konusunda yazılmış ve yazılacak olan vergi inceleme raporlarına ışık tutacaktır. Vergi inceleme elemanları ve Vergi İdaresi sahte belge, ya da muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgelerin düzenlenmesi ve kullanılmasının tespit edilmesinde yargı kararlarını ve Maliye Bakanlığı´nın yapmış olduğu objektif inceleme kriterlerini dikkate alması gerekmektedir.

(İş bu makale Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu´na tabidir ve içeriğine ilişkin her türlü görüntü, yazı içeren bilgi-belge, marka ve her türlü fikri ve sınai haklar ile tüm telif hakları ve diğer fikri ve sınai mülkiyet hakları NDNeslihan Dereli´ye aittir. İşbu makalenin yapısı ve içeriği, makalede kullanılan her türlü görsel malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Makale´de yer alan bilgilerin çoğaltılması, başka bir lisana çevrilmesi, saklanması veya işleme tutulması da dâhil, NDNeslihan Dereli´ninönceden yazılı iznine tabidir. Bu sebeple işbu makalede yer alan bilgiler NDNeslihan Dereli´nin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde, çoğaltılamaz, yayınlanamaz, kopyalanamaz, sunulamaz ve aktarılamaz)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?