Türkiye´de ki iller arasındaki gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak adına geliştirilen amacı ilgili kararnamede* ?görece az gelişmiş bölgelerdeki yatırım ortamını canlandırarak istihdam, üretim ve ihracatın artırılması ve bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının azaltılmasına yönelik yatırımların desteklenmesi? olarak belirlenen Cazibe Merkezleri projesinde Sivas´ın 4.bölgede yer alarak bir çok yatırım teşvikinden mahrum bırakılmıştır.
Ülkemizde bir çok ile dağılmış yoğun nüfusuyla Sivas, siyasetçilerin odak şehri olurken söz konusu yatırımlara, teşviklere geldiğinde yeterli ilgi bulamaması oldukça üzücü bir durumdur. Seçimler yaklaşırken büyük şehirlerde Sivaslıların kurduğu dernek ve organizasyonların kapılarını aşındıran hemşehrilerimizi gururlandıran kelamlar etmekte beis görmeyen siyasiler, her ne hikmetse seçim sonrası Sivas´ı unutmaktadırlar. Aynı üzücü tablo bürokratlar içinde geçerlidir. Bu şehrin, doğduğu, büyüdüğü memleketini makam mevki sahibi olduğunda unutan değil, tüm samimi duygularıyla memleketimin hangi sorununa çare olabilirim diye kafa yoran bürokratlara ihtiyacı vardır.
Bir çok ilin nüfusu hızlı bir şekilde artarken Sivas´ın nüfusu her geçen yıl azalmakta bir türlü göç alan il konumuna gelememektedir. Türkiye´de hatta yurtdışında bu kadar çok Sivaslı olmasının temel nedenlerinden birisi Sivas´ta yeterli yatırımın olmaması sebebiyle iş imkanlarının sınırlı olmasıdır. Hal böyleyken Türkiye´nin rakamsal olarak en çok göç veren ilinin yatırım teşviklerine öncelikli ihtiyacı olan illerden olmadığını varsaymak hayatın olağan akışına ters ve oldukça trajikomik bir yaklaşımdır.
Müteşebbislerin aynı yatırımı 6.bölgede yer alan Malatya OSB´de daha cazip şartlarda daha çok destek ve daha az maliyetle yapma imkanı varken Sivas´ı tercih etmesi çok zordur. Çevresindeki hemen hemen tüm komşu iller teşvik pastasından paylarını alırken Sivas´ın unutulmuş, sahipsiz bir ilmiş gibi bu imkanlardan mahrum bırakılması içimizi burkmaktadır. Bu bağlamda çevresindeki iller her geçen gün daha fazla gelişirken Sivas adeta kaderine mahkum bırakılmış bir şekilde makus talihini bekler vaziyette yerinde saymaktadır.
Derdimizi ve sorunlarımızı Ankara´ya siyasetçilerimizle, bürokrat hemşehrilerimizle, sivil toplum örgütlerimizle doğru ve etkili bir şekilde anlatmalı, çözüm odaklı hareket ederek makus talihimizi tersine çevirmek adına yılmadan yorulmadan çaba sarfetmeliyiz. Sivas´ın sorunlarının çözümü noktasında insiyatif alabilen bir Valimiz, yeni sistemde kilit makamlarda bulunan Siyasilerimiz, bilgi ve tecrübe olarak Sivas´ın sorunlarına hakim Belediye Başkanımız ve devlette etkin konumlarda bulunan Bürokrat hemşehrilerimizle oldukça avantajlı bir konumdayız. İhtiyacımız olan sadece sorunun çözmek adına irademizi ortaya koymaktır.
Marshall Planı ile hatırlayacağınız Amerikalı ünlü general George C. Marshall´ın sık kullandığım bir sözü var; ?sorunla kavga etme, onu çöz!? Biz de Sivaslılar olarak artık sorunla kavga etmeyi bırakıp onu çözmek adına birlikte hareket etmemiz gerekiyor.
Çünkü Sivas şüphesiz bundan daha iyisini hakediyor.
