USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SEVİYORUZ DA NE KADARINI ANLIYORUZ

05-01-2018

Sorsalar hepimiz Kur´an-ı Kerimi çok seviyoruz öyle değil mi? Hatta ona odalarımızın başköşelerini ayırmışızdır. Bu kadar değer verdiğimiz, evimizden eksik dahi etmediğimiz Kur´an-ı Kerim bize neler söylüyor, nasıl öğütler veriyor, verdiği öğütlerin ne kadarını uygulayabiliyoruz? Hani bir karikatür vardır bilmem bilir misiniz? Karikatürde bir konuşmacı, insanlara Kur´an-ı Kerimi sevenler el kaldırsın diyor ve sizin de tahmin ettiğiniz gibi herkesin eli havaya kalkıyor. Ardından onu okuyanlar el kaldırsın diyor ve havadaki ellerin sayısı oldukça azalıyor. En son da Kur´an-ı Kerimi anlayanlar el kaldırsın dediğinde salonda sessizlik hâkim oluyor. Ne yazık ki tam da bu vaziyetteyiz. Neden yanı başımızda durmasına rağmen ondan bu kadar uzak kaldık? Allahu Teâlâ´nın vahyini sadece duvara asanlar bilmelidir ki Kur´an-ı Kerim depoya kaldırılan eşyalar gibi bir kenarda unutulmamalı. Allah´ın vahyini sadece duvara asanlar aslında hayat rehberlerini astıklarının farkına varmalı.  Ne yazık ki Kur´an´ın Mushaf kısmını kutsallaştırdığımız, cildine/kapağına ve kılıfına özen gösterdiğimiz kadar, içeriğine, manasına ve indiriliş amacına aynı hassasiyeti gösteremiyoruz. Merak etmesin kimse, Kur´an çarpmaz! Kur´an çarpan değil, çarpıklıkları düzelten bir kitaptır. Ayrıca Kur´an-ı Kerim SADECE ölülerin arkasından okunmak için değil dirilere de yol göstermek için gönderilmiştir. Bunun yanı sıra Kur´an´a gerçek manada saygı göstermek isteyen biri onu okumalı, anlamalı ve hayatına yansıtmalıdır. Zihnimizin ve kalbimizin içine sızmış, din adına uydurulmuş virüslerden kurtulmanın tek yolu yine Kur´an-ı okuyup anlayıp ve peygamberimizin rehberliğinde uygulamaktan geçiyor. Kur´an-ı Kerime gösterilecek en büyük saygı, onun indiriliş amacına uygun bir yaşantı içinde olmak, onu en güzel şekilde okumak, anlamak, ayetleri üzerine düşünmek ve olabilecek en güzel şekilde hayatımıza taşımaktır. Bu gerçeği göz ardı ederek gösterilecek tüm saygılar, gösterilmesi gereken gerçek saygıdan tamamen uzaktır. Anlamak demişken Kur´an´ı sadece Arapça metninden okuyarak hikmetlerini tam manasıyla anlayıp hayatımızda uygulamamız sizce ne kadar mümkün olabilir? Örneğin küçük çocuklarımıza bile öğrettiğimiz Subhaneke duasının manasını kaçımız biliyor? Kaçımız okurken "Allah´ım! Sen eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Seni daima böyle tenzih eder ve överim. Senin adın mübarektir. Varlığın her şeyden üstündür. Senden başka ilah yoktur" manalarını düşünebiliyor. Okuduğumuzun manasını bilmek ve okurken bunu düşünmekle de namazda şeytanın vesvese vermesini engellemiş oluruz. Kur´an-ı Kerim toplumumuzda çok okunmasına rağmen ne yazık en az anlaşılan kitap durumundadır. Zira Allah Kur´an´ı sadece bir kısmımızın okuyup anlaması, diğerlerinin anlayamasalar da Arapça metninden okuyup kulluk vazifelerini yerine getirmeleri için indirmemiştir. Allah Kur´an-ı Kerimi hepimizin okuması anlaması ve de peygamberimizin rehberliğinde uygulamamız için indirmiştir.
Rabbim her daim Kuran-ı Kerim´i okumayı, anlamayı, yaşamayı ve yaşatmayı nasip eylesin...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?