USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sosyal Medyanın Sözde Özgürlüğü

25-08-2018

Çağdaşlaşmanın önde gelen getirilerinden biri olan internet, aynı zamanda iki ucu keskin bir bıçak. Bir taraftan toplumsal gelişime katkıda bulunurken, diğer taraftan bilinçsizce kullanılması çeşitli sorunları da beraberinde getiriyor. Herkesin elinde bir akıllı telefon gözler orada eller orada. Ne yapıyor bu insanlar? Sosyal Medya´da takılıyor. Kim ne yapmış, nereye gitmiş, ne demiş, ne yemiş. Bir masada bir arkadaş grubu oturuyor ellerinde cep telefonları birbirleriyle konuşuyorlar ama gözler akıllı telefonda. Ne olacak bu işin sonu. Giderek yayılan bu tutkunun nereye varacağı belli değil. Yüz yüze göz göze konuşmayı dertleşmeyi unutup, sosyal medya ile mi konuşacağız? Artık Kızmak, ağlamak, üzülmek ve bütün duygular sosyal Medya´nın simgeleriyle oluyor. Sonuç olarak Sosyal Medya´nın esiri olduk. İnsanoğlu kendi icadına teslim oldu. Kendi icadının bağımlısı oldu. Öyle bir bağımlılık ki bu bizi bizden alan. Sadece bizden değil toplumdan da koparan bir durum. Akıllı telefon kullanmayanların geri kalmış olarak damga yediği bir topluma dönüştük. Aslına bakarsak sosyal medyada özgürlük dediğimiz şey; sosyal medyanın adeta vücudumuzun yeni türeyen bir uzvu haline gelmesi, sabah uyanır uyanmaz ilk olarak akıllı telefonumuzu elimize almamız, aklımızın ise hep bildirimlerde olmasıydı. Sosyal medyayı belki can sıkıntısından, belki utangaçlıktan ve belki de yalnızlıktan sürekli olarak kullanıyoruz. Bu da gerçek hayattaki iletişimi bozuyor. Neden elimizden düşüremiyoruz? Sosyal mecralarda insanların yükledikleri fotoğrafların veya yazdıkları mesajın ne kadar beğeni aldığı neden bu kadar önemli? Facebook, Instagram ve Twitter´da sizi kaç kişinin takip ettiği, yazdıklarınızı kaç kişinin okuduğu, paylaşımlarınızdaki beğeniler ne kadar popüler olduğunuzla ilgili. Aslında herkesin içinde bir popüler olma, daha doğrusu sevilme isteği vardır. Sosyal medya hesaplarınızda kurduğunuz bir cümlenin, koyduğunuz bir fotoğrafın beğenilmesi sizin onaylandığınızı hissettiriyor. Doğrudan egoya iyi gelen ve haz almanızı sağlayan bir duygu. Her şey keyif alma ve mutlu olma isteğinde düğümleniyor.  Burada anahtar nokta hızlı mutlu olma?  Artık ben de varım ben de söz sahibiyim düşüncesiyle kişisel yaşantımıza ve özel hayatımıza dair çok fazla bilgiyi paylaştık. Üniversiteye başladım, mezun oldum, işe başladım, nişanlandım derken biz hep paylaştık? Hatta bazen bu paylaşımlar mahremiyet sınırlarımızın bile hasara uğradığı seviyelere ulaştı. Bizi birileri takip ettikçe, paylaşımlarımızı beğenip paylaştıkça, güzel yorumlar yazdıkça heyecanlandık haz duyduk. Sosyal medyadan alınan hazzı; altı kirlenen, karnı acıkan bebeğin bu ihtiyaçlarının ivedilikle karşılanmasını istemesine benzetebiliriz. İşte tamda bu yüzden sosyal medya bağımlılığı deniyor ya. Yüz yüze iletişime bir alternatif olarak çıkan, insanı bireyciliğe esir eden, başkalarının derdi ile hemhal olmayı, yolda kalmışın elinden tutup, yetimi doyurmayı ?bir twit de sen at? sloganı seviyesine düşüren, ahlak ve maneviyata darbe vuran, insanın kendini olduğundan daha farklı göstermesine imkân sağlayan sosyal medyaya biraz daha temkinli yaklaşalım. Ayrıca Sosyal ağların günlük hayatımızda oluşturduğu bağımlılıktan bir nebze olsun kurtulmak için bu uygulamaları telefonumuzdan silip bilgisayarlarımızda kullanmalıyız. Sanal âlemden ziyade toplumsal ortamlarda özgür ve de sosyal olalım.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?