Sosyal medyanın baş döndürücü bir hızla ilerleyip insanlara hakim olduğu, teknolojinin bizi yendiği, tüketim topluluğu haline getirdiği şu çağda ve internetin ?görsel? ablukası altındayken; bütün insani yönlerimizi, bizi biz yapan değerlerimizi kaybetme ve toplumsal yapının kirlenme tehlikesine karşı, ?söz?e ve dolayısıyla ?´okumaya´´ dönmek bizler için artık bir mecburiyet olmuştur. Okumak insanın ruh zenginliğidir çünkü. Aynı zamanda insanlığa ilk emri ?´Oku´´´ olan bir dinin -maalesef- çok okumayan mensupları olmak gerçekten çok üzücü.Tam da bu noktada insanla kitap arasında bir köprü var, o da dergi.
Her dergi bir nefestir, yeni bir soluktur, yeni bir heyecandır ve onlar sanatın, kültürün ve edebiyatın damarlarıdır. Edebiyat ve kültür dünyasının sanal aleme direnişinin en güçlü silahıdır. Cıvıl cıvıldır, bilgi ve enerji karışımıdır.
İşte bu minvalde biz de tek sermayemiz olan gönlümüzle ve sizler için yazmak, okumak, düşünmek sevdasıyla bundan tam dört yıl önce yola çıktık. Gayretin bizden, tevfikin Allah´tan olduğuna olan inancımızdan hareketle bu sevdaya ?´talibiz´´ dedik. Basılı medyanın giderek kan kaybettiği şu dönemde ?´Söz uçar yazı kalır.´´ sözüne istinaden uzun soluklu çalışmalarımızın, yoğun çabalarımızın sonunda söz uçtu ve en sonunda yazıya kondu. Büyük bir ekip çalışmamızın sonucu olarak, muhtevası, ebadı, kâğıdı, mizanpajı, fontu ve sayfa sayısıyla, sade ve temiz bir dergi olan, aynı zamanda da Sivas´a çok yakışan, ismiyle müsemma bir dergimiz oldu.
Yayın hayatımızda öncelikle böyle bir dergi çıkarmaktaki birinci hedefimiz, çoğunluğunu değerli kadın yazar, araştırmacı, şairlerin oluşturduğu, önemli şahsiyetleri sizlerle buluşturmaktı. Etkin olan kadınlarımızın Sivas´ın sesi olmalarını sağlayarak toplumumuza olumlu örnekler sunmaktı. İsteyenlerin de duygu ve düşünce dünyalarını edebi eser seviyesinde veya güzel sanatların herhangi bir dalında ifade edebileceklerini göstermekti. Ayrıca pek çok kabiliyetin yazı ve şiir yazmak için teşvik beklediğini, yazanların ve yazacakların bunları ulaştıracağı bir yayın organına ihtiyaç duyduğu düşüncesiyle hareket ettik.
Ülkenin mevcut gündemine ve meselelerine de değinen güncelliği de bünyesinde barındıran bir dergi olsun istedik. 3 aylık periyotlarla çıkan dergimizin geniş yelpazesinde neler vardı neler?
Hem fikri, hem günlük hayatı ve aktüaliteyi, hem de duyguyu bir arada barındıran dergimizin satırlarında kendimizi anlattık. Onlarca sayfada, biriken insan ömürleri, sözleri, sesleri sizlere yansıttık. Röportajlarımızla bazı gönül dostlarının altını çizdik. Sivas kültürünü ve Sivas´a ait değerleri işledik. Yarınlara aktarılacak çok önemli bilgiler verdik. Yeni nesle büyük yazarların, şairlerin isimlerini okurun kulağına fısıldamak ve unutulmamalarını sağlamak için her sayıda portre yazılarına yer verdik. Şiir zevkimizi sayfalara taşıdık. Estetik zevkimizi yücelten konulara yer verdik. Sanat eserlerine bakmayı değil, onlarla birlikte yaşamayı öğreten yazılara değindik. Dergimizde birbirinden enfes makaleler,araştırma yazıları, çok iyi şiirler, öyküler yayımlandı. Okurlarının ufkunu açan güncel konuları ele aldık. Genç yazarların kendilerini tanıtmasına olanak sağladık. İçerik ve tasarım yönünden ayakta alkışlanacak güzel işler ve küçük dokunuşlarla büyük işler yaptık. Bakmaya doyamadığımız kapaklarımız ve okumaya doyamadığımız yazılarımız oldu. Özellikle dosya bazlı çalışmalar ve özel sayılar birçok alana önemli bir kaynak oluşturdu. Her biri yeni bir umudun, yeni bir heyecanın ürünü olarak ortaya çıkan dergimizde hem eğlendik, hem düşündük hem de yeni şeyler öğrendik.
Dergi için hür tefekkürün (düşüncenin) kalesi demişti Cemil Meriç .Bu anlamda taze ve sıcak bir tefekkür, özgür düşüncenin zuhur ettiği, zekalar topluluğun eseridir. Yine onun ifadesiyle "Dergiler, sanatçıları yetiştiren bir mekteptir." Eskisi kadar olmasa da, dergilerin hem yazarlar hem de okurlar için mektebilikleri halen devam ediyor kanaatimce.
Ayrıntıdan öze gelecek olursak bir dergi ne zaman dergi olur? Okuyucusuna ulaşıp gereken ilgiyi gördüğü zaman mı? El-hak bu böyledir. Çünkü müşterisiz meta zayidir. SözŞehri de böyle bir yayın organı olarak 4 yıl yayın hayatını sürdürerek, hazırlamış olduğumuz bu 14. Sayısıyla da hedeflenen noktaya varmış oldu. 2014 Aralık ayında ilk sayısıyla yayın hayatına ve okuyucularına merhaba diyen dergimizin, geçtiğimiz aralık ayında 4. Yılını doldurmuş olmasıyla, sizlerden gördüğü geniş ve yoğun ilgisinden gayet mutluyuz. Emeğimizin karşılığını ziyadesiyle aldığımıza inanıyoruz. Bir ilke imza atmanın da haklı gururu içindeyiz. Dergimizin, bayan yazarların çoğunlukta olduğu yazar kadrosu ile kadın sesinin ve bakış açısının daha fazla olması en önemli ve ayırıcı vasfıdır çünkü.
??..
Dergimize ev sahipliğini yapan, Sivas Etkin Anadolu Kadınlar Derneğine, dernek başkanı Emine Binnur Karaca´ya; ilk editörümüz olan, bu ekip çalışmasında en büyük pâyeye sahip olan, bizleri bir araya getirip ve siz okuyucularımızla buluşturan, Halk Eğitim Merkezi müdürü Rukiye Toy Hanıma, ne kadar teşekkür etsek azdır. Çünkü dergimiz onun üstün gayretleriyle, toparlayıcı, yüreklendirici ,seçici yönü sayesinde ve titiz editörlüğünde çıkmıştır.
Daha sonra editörlük bayrağını teslim alan Müzeyyen Kekeçoğlu Hanıma, aynı zamanda ilm ü ifrana verdikleri değer ile; bizlerden hiçbir zaman emeğini ve desteğini esirgemeyen, daima yanımızda olan ve dergimize sağladıkları katkılardan dolayı Sivas belediye başkanımız sayın Sami Aydın´a ve eşi Yurdagül Aydın ´a şahsım ve SözŞehri ailesi olarak, nihayetsiz ve kalbi teşekkürlerimizi sunarım.
Huzurunuza zengin ve güçlü bir kadroyla çıktığımıza, severek ve zevkle okuduğunuz sayılar hazırladığımıza inanıyoruz. Hafızalarınızın muhkem köşelerinde güzel izler bıraktığımızı düşünerek, gösterdiğiniz ilgiye ve takdire teşekkür ederiz. Gelecek sayıda tekrar buluşma ümidiyle?