Türkiye´de gündem çok hızlı değişiyor. Dinamik bir yapımız var. Duygusal bir toplumuz.
Geçtiğimiz hafta sonu sokağa çıkma yasağının açıklanmasının ardından İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehirlerimizde yaşanan görüntüler çok tartışıldı. Covid-19 mücadelesinde verilen bütün emekler boşa gitti şeklinde bir algı oluştu ya da oluşturuldu. Hemen baştan söyleyeyim, o görüntülerin sorumlusu kesinlikle ?sorumsuz insanlardır.? Kimse, 2 gün evinde kaldı diye açlıktan ölmez. Kaldı ki, devlet her türlü önlemi aldığını duyurmasına rağmen. Buna her kesin kapsısına ekmek getirmekte dahil olmak üzere her türlü önlemin alındığı bir ortamda biz, o nahoş tabloyla karşılaştık. Bazılarımız haklı olarak bu karar keşke gündüz ya da birkaç gün önce açıklansaydı ?bu tabloyla karşılaşmazdık? türünden sosyal medyada yorumlar yaptı. Ama emin olun sokağa çıkma yasağı Cuma gündüz açıklansaydı bile belki o nahoş tablonun kat kat fazlasını görecektik. İnsanların belki de marketleri talan etmelerine şahit olacaktık?
İçişleri Bakanımızın geçtiğimiz Cuma günü alelacele de olsa kısmi olarak açıkladığı sokağa çıkma yasağı kesinlikle doğru bir hamledir. Havaların ısınmasıyla birlikte insanlarımızın kendilerini sokağa atmalarına mani olamayacaktık. Kimi köyüne, kimi yazlığına, kimi beldesine gidecek ve hatırı sayılır bir sirkülasyon yaşanacaktı. Dolayısıyla en azından bunun önüne geçilmiş oldu.
Gelelim İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu´nun istifa kararına. Sayın Bakan bir erdemlilik göstermiş ve varsa bir hata ya da yanlışlık bunu üzerine alarak bir sorumluluk örneği göstermiştir. Ancak ben dahil milyonlarca insanımız kesinlikle Süleyman Soylu´nun istifa etmesine çok üzüldü. Dedimya duygusalız diye. Sosyal medya hesaplarımdan ben de ?Çok üzüldüm. Sayın Soylu ?nun istifasını gerektiren bir tablo olmadığına inanıyorum. Umarım bu işin geri dönüşü olur? diye paylaşımda bulundum. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız bana göre milletin sesine tercüman olmuş ve doğru olanı yaparak Sayın Bakanın istifasını kabul etmedi. Millette kendisi için kelle koltukta fedakârca çalışan, terör örgütlerinin hedefinde olan bir evladına sahip çıkmıştır. Devletimizin, terörle mücadelesine aynı hız ve tempoda devam etmesini bir bakıma Soylu nezdinde göstermiştir.
Kabul edelim ülke olarak bizim güvenlik sorunumuz ve terör problemimiz var. Terörle, teröristle en başarılı mücadele eden ve sonuç alan İçişleri Bakanlarının başında geliyor Sayın Soylu. Bunun da millet farkında. Kuşkusuz Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük desteği var bu konuda. Ama yine de Sayın Bakanın başarısı ortada. İstifa kabul edilseydi şahsım olarak çok üzülürdüm. Çünkü biz artık başarılı ve yetenekli her insanımıza sahip çıkmalıyız. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın hakkını teslim edelim. Ne kadar basiretli ve ne kadar olaya hakîm olduğunu, gerektiğinde ne kadar hızlı ve çabuk karar aldığına şahit olduk.
Son söz; Allah devlete, millete zeval vermesin?
