Bakmayın siz Fenerbahçe´nin mali değerinin yüksek olduğuna. İki denk takımın mücadelesinin en güzel örneğiydi. 90 dakika beklediğim gibi sonuçlandı. Süper ligin 9. Haftası geride kalırken Sivasspor 17 puan bıraktı. Bu bir takım için ciddi bir tehlikedir. Bu istatistiğe baktığımızda, bir takımın geride kalan tüm maçları alma olasılığı oldukça zor olduğundan düşme hattına bir adım daha yaklaşmış oldu. Son iki hafta oynadığı maçlara bakıldığında, İyi işler oluyor diye sevinirken, son yılların en kötü takımı Fenerbahçe´ye karşı inanılmaz ürkek bir futbol oynatmak, sanırım bir teknik adamın en kötü zaafıdır. Fenerbahçe´yi her zaman böyle yakalamak oldukça zordur. Belki de son 20 yılın en kötü takımına karşı oynadık. Ama nedendir bilinmez, ürkeklik en üst düzeydeydi. İki takım için de stratejik anlamda ve taktik açıdan teknik adamların kalitesini ortaya koyması gerekirdi. Tamer Tuna anlaşılan dersine iyi çalışmamış.
Pozisyon zenginliği veya heyecanı yüksek diyebileceğimiz bir maç olmadı. İki süper lig takımının sıradan bir maçıydı. Bu maçta beklentim zaten yüksek değildi. Aslına bakarsanız iki takım için zorluk derecesi yüksek bir maçtı. İki takımında şiddetle puana ihtiyacı olduğu bir haftaydı. Maalesef beklentileri yüksek olan taraftarlar için ise hayal kırıklığı oldu. Maçın doksan dakikasının kısır geçeceği bariz ortadaydı. İki takımda gol yollarında etkili oyunculara sahip değil. Pozisyon hazırlamakta oldukça zorlanan takımlar.
ROBINHO DURDURULUNCA?
Geçtiğimiz iki haftanın şahlanan yıldız futbolcusu, birçok takım tarafından artık ezberlenmeye başladı. Fenerbahçe Robinho´yu durdurdu, Sivasspor her iki yarıda da etkili olamadı. Anlatmaya çalıştığım tam da burası. Robinho´nun katkısını kimse inkâr edemez. Ne var ki Robınho durdurulduğunda ikinci, üçüncü bir oyuncunun bu boşluğu doldurması gerekirken, Tamer hoca klasikten öteye geçemedi. Nasıl olması gerekirdi? Robinho oyundan düştüğü zamanlarda, özellikle Rybalka ya da Hakan Aslan´ın oyuna daha fazla yön vermesi gerekirdi. Ancak Tamer Tuna, Hakan ve Medjani´nin görevlerini asla değiştirmedi. Gol yemekten çekindi. Oysaki Kötü bir takımla oynadığımızı atladı. Bununla da kalmadı her hafta olduğu gibi, Robinho´dan sonra oyuna en fazla yön verebilen Rybalka´yı oyun dışına aldı. Eğer sonuca gitmek için Torje´yi düşünüyorsan, Ziya veya uğur´dan birini kenara alıp, saha içinde sistem değişikliğine gitmeliydin.
DUAGLOS´U ÇOK ARADIK?
Oyun bilgisi son derece yüksek olan, gerek hücumda, gerekse de savunmaya dayalı oyunda katkısı tartışmasız olan Douglas´ın olmaması Sivasspor için en büyük şanssızlıktı. Malatya maçında yaptığı amatörce hareket beklide Sivasspor´a 2 puan kaybettirdi. Bazen Tamer Tuna´yı anlamakta cidden zorluk çekiyorum. Geçen hafta Douglas oyundan atıldıktan sonra yaklaşık bir sezondur oynamayan Paap´ı sağ bek olarak oyuna alan Tuna, Fenerbahçe maçına, bu oyuncuyu hafta boyu neden hazırlamaz anlamış değilim. Yerini yadırgayan, maç boyu sağ bekte sırıtan Ziya tercihi, hem Ziya açısından, hem de takım açısından inanılmaz kötü bir tercihti.
NASILSA DÜZELİRİZ ANLAYIŞI YANLIŞ?
Her hafta ?bu maç geride kaldı, iyi mücadele ettik eksiklerimizi biliyoruz, önümüzde ki maçlarda telafisini mutlaka yapacağız? klişeleri tehlike geliyorum demektir. Bakmışınız sezon sonu gelmiş ve artık telafisi olmayan yerdesinizdir. Bu takımı ben düzeltmeyeceğim. Bu takımla yatıp, bu takımla kalkmazsanız ? Nasılsa düzelir? anlayışı için geç kalırsınız.
