Ülkemizde kimi zaman, gerçekleşen kazalar; kazadan öte, bir katliam özelliği taşımaktadır. Hatalar, çeşitli nedenlerden dolayı, olabilir. Öncelik dikkatsizlik, kurallara uymamak, sürücü hataları, alkollü araba kullanmak, başata gelen sebepler olarak, belirtilmektedir.
Kullanıcı hataları, daha ön plana çıkmaktadır...
Bu konuda yapılacak çalışmalar, yasal düzenlemeler; caydırıcı olur, diye ümitleniyorum. Son gerçekleşen baş savcının yaşadığı kaza ise; kaza ötesi bir olay gibi algılanmaktadır. Sorular; üst, üste gelmektedir. Ehliyetsiz şoför, taşıması gerekenden fazla yük taşıma, kurallara uymama... hangi suçu sayalım.. Bu kaza değil, resmen bir cinayettir. İster kasıtlı olsun, ister bir kasıt bulunmasın...
Bütün bu olanlardan sonra; yapılacak yeni düzenlemeler; Trafik kazalarında beklenen azalmayı sağlar, diye ümit ediyorum. İndirilebilmesi gereken en az seviyeye indirilir.
Bu konuda, Ülkemizin üzerinde bulunan kara bulutların en kısa zamanda gitmesini Yüce Rabbim´den diliyorum. Bu felaketlerin son olması en büyük dileğimizdir. Bütün bunları dilerken; yürekten dua ediyoruz.Toplumun her kesimini bu duaya yürekten katılacağına inanıyorum. Allah´ım felaketlerle kimseyi imtihan etmesin.
Şu sıralar tarım işçilerinin, yollara düşeceği zamanlardır...
Aman dikkat...
Son Marmaris kazası ise; bir felaket gibi, ortada durmaktadır.
Burada önemli olan birlik ve beraberlik içerisinde bu zor zamanları atlatmaktır. İnsanımızın birbirine destek vereceği zaman bu zamandır. Yaraların sarılacağı,acıların paylaşılacağı , gün; bu gündür.Toplumsal felaketlerin acıları da derin olmaktadır. Ancak, dayanışma, paylaşım, acılara göğüs germe, insanların birbirinin yanında olması, biraz olsun acıları hafifletebilir.
Yüce Milletimiz bu dayanışmaları; hep en güzel şekilde yapmıştır, bundan sonra da; yapacaktır. Bundan şüphemiz yoktur.
Ama, bazı olaylar var ki; insanımızın biraz daha dikkatli ve temkinli olması gereken olaylardır. Bunların başında; sorumsuzluk, vurdumduymazlık, nedeniyle gerçekleşen trafik kazalarıdır. Motosikletlerle, yarışmak, arabalarla kontrolsüz hareketler yapmak, gençlerin kay, kaylarla arabalara asılmaları ise; akıllara zarar bir durumdur.
Son bir hafta içerisinde; teröre verdiğimiz kurban kadar, trafik kazalarında insanımızı kaybettik. Arabasının başına geçen insanımız; Allah göstermesin aklını kaçırıyor herhalde? Tüm trafik kurallarına inat yapabileceği, ne kadar hata varsa; onu yapabilmek için adeta can atıyor. Kendi hayatını tehlikeye attığı gibi, başkalarının hayatını da tehlikeye atmaktadır. Bu kabul edilir bir şey, değildir. Kanun yapıcılarımız, kanun koyucularımız bu konuda biraz daha hassasiyetli olmaya çağırıyoruz. Para cezasından çok ölümlü ve yaralamalı, kasıtlı hataya yönelik kazalarda hapis cezalarının artırılması lazım. İnsanımız para cezasını takmıyor. Yahut caydırıcı olarak görmüyor. Bütün bu olayların göz önünde bulundurularak, ceza sisteminin belirlenmesinde yarar vardır.
İşte trafik kazaları ile ilgili fikrimiz budur. Sonuçta teröre verdiğimiz, kurban sayısından daha fazla insan kaybediyoruz. Böyle acıların bir daha yaşanmaması için biraz daha dikkat etmeliyiz.
Bu kadar uyarılmasına rağmen neden insanlar kurallara uymazlar. Aynı zamanda bu kurallara uymamak; insan hakkına saygı göstermemek demektir. Dinen de insan hakkına saygı ile; Müslümanlığın iç içe olduğu her zaman vurgulanmaktadır. Bütün bunlara karşılık aynı hatalar devam etmektedir. Dolayısıyla insanlar arasında en basit kural hatası bile; anlaşmazlıklara ve tatsızlıkların yaşanmasına neden olmaktadır.
Kavga, çözüm noktası olarak, görülmektedir.
Para cezaları insanların gelir düzeylerine göre; tespit edilmesi gerekir. Asgari ücretli bir adamın; kırmızı ışıkta geçmesi ile; gelir düzeyi çok yüksek olan bir şahsın; kırmızı ışıkta geçmesinin bedeli; farklı olmalıdır. Yoksa, caydırıcı olmuyor...
Her zaman verilen bir örneği burada tekrar etmek istiyorum. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi; sen de başkasına yapma. Bu hatırlatma insan hayatının her dönemi için geçerli olan önemli bir uyarıdır. Yapılan kasıtlı davranışlar da, basit trafik kuralı olarak değerlendirilemez. Yukarıda da belirttiğimiz gibi; yasa düzenleyicilerin böyle olumsuzlukların yaşanacağı ayrıntıları düşünerek, çalışmalarını yapmaları gerekmektedir.
Yapılan bunca yeni hizmetlere rağmen; trafik kuralı ihlalleri devam etmektedir. Yaralanmalara ve ölümlere sebep olan durumların daha aza indirilmesi için demek ki; daha geniş ve kapsamlı, caydırıcı özelliği olan yasalara ihtiyaç vardır. Basına yansıyan bazı kaza haberleri ve sonrasında yaşanan olaylar toplumu derinden üzmektedir.
Gayet konforlu, rahat yollar yaparken; bir şeyi unuttuk herhalde...
Bu konforlu yollardan nasıl yararlanacağını bilecek; insanları eğitmeyi... Eksiklik, noksanlık burada yatıyor...
Her işin başı; insan ve onun eğitimidir...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Orhan Arslan