Bu sabah ekmek alırken fırıncıyla mahallede ablanın biraz sitemli isyankâr sohbetine tanık oldum. Abla diyor ki: oğlum niye ekmeğe zam yaptınız valilik zam gelmeyecek dedi, ekmeğin dolarla ne alakası var vb. çıkışlarda bulundu. Fırıncı, abla ne yapalım una zam geldi kurtarmıyoruz diyor ve kendince ablayı ikna etmeye çalışıyor ama sonuç kimseyi ikna edemiyor çünkü bu artışın sebebi bilinmiyor o kadar politize ve fanatik olduk ki bakmıyoruz, görmüyoruz, araştırmıyoruz okumuyoruz. Ben biraz araştırdım. Çok sevdiğim bir arkadaşıma sordum anladığım ölçüde bir de ben anlatıyım:
Tarım ülkesi dediğimiz, öğündüğümüz ülkemizde ekilen biçilen buğday da süne ve kımıl hastalığı olduğu için yetişen buğday tek başına un olmuyor. Bir çuval unda %30-%40 ithal buğday var yani dolar artışı olduğu zaman unumuzun içindeki ithal buğday oranına göre un fiyatları artmakta.
Aslen şu an Türkiye de sağlıklı un ve ekmek yemek için un çuvalının 180 TL olması gerekiyormuş bizim buğdaydan hiç ekmek olmuyormuş ama İsrail´den gelen katkı ile Anadolu buğdayından yapılan un güçlendirilip ekmek oluyormuş ama bizler gibi pilavı bile ekmekle yiyen toplumlarda bu katkı obezite yapıyormuş. Yediğimiz un İsrail katkısıyla yapılan hastalık dolu çakma un.
Toprak mahsulleri ofisi liyakat esasına göre değilde siyaseten getirdiği yeni yöneticiler Ağustos ve Eylül başında panikleyerek ithalatın önünü açmış ihracatın önünü kesmiş yani ülkede sanki buğday hiç yokmuş kıtlık yaşanacak gibi davranınca bizim en büyük tedarikçimiz Rusya buğdayın kilosunu 200 $ dan 225 $ çıkarmış bu artış yerli buğdayı da tetiklemiş 0,85 kuruşa satılan buğdayda 1,10 TL çıkmış bir de üzerine kur baskısı gelince un uçmaya başlamış. Rusya´dan yılda 6-7 milyon ton buğday geliyormuş.
Şu an buğday ithalatı da zorlaşmış hem TMO politikaları hem de bankalar ak redif şartlarını zorlaştırmış yani bu kış şu an 110 TL olan çakma un en az 150 TL olur ekmek de 1,5 TL olur. Bu durumda ne olur artık bilmem ama bilen izleyen biri vardır İnşallah.
Artık insanlardan rica ediyorum kurtuluş bizde araştıralım okuyalım anlatalım ve çalışalım üretelim. Kurtuluş bizde tekrar kendi külümüzden doğalım. Yerel seçimler gelirken bizi ziyaret edene her siyasetçiye bize seslenen herkese şehre şunu bunu yapacağım diyene soralım parayı nerden bulacaksın, lütfen harcama yapma tasarruf yap diyelim ve oylarımızı dikkatli kullanalım. Aklıma gelmişken devlet de tasarruf deyince herkes kamu araçları aklına geliyor kamuda harcanan diğer paraların yanında bu araçlar daha masum düşünün bu saat de makam araçlarından kimse vazgeçmez ama araçlar satılır yerine daha pahalı araçlar kiralanır yapılacak iş tek bütçe tek harcama kapatırsın harcama kalemini hiç bir şey yapamaz
Sevgi ve saygılarımla...
