USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yeni Adalet Sarayı Anıları (4)

31-01-2019

Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener´le görüşmek üzere cumartesi sabah erkenden yola çıktım ve öğleye doğru Ankara´ya varmıştık. Doğrudan Başbakanlık ek binaya gittim. Binada çok az görevli vardı. Abdüllatif Beyin odasına yöneldim. Benden başka kimse olmadığı için hemen içeri alındım.

Hal hatır sorma faslından sonra konuya girdim ve geçtiğimiz bir ay boyunca yaşadığımız olayları, gelişmeleri ve engelleri anlattım. Sivas´ ta arsa bulamadığımızı, kamu arazilerini elinde bulunduran kurum ve kuruluşların arsa tahsisi konusunda isteksiz davrandıklarından bahsettim. Bakan Bey bu sözlerim üzerine "Bunlar,  bir yerde yönetici olanlar o kuruluşa ait arsaları, arazileri kendi mülkleri gibi görürler, vermek istemezler. Hâlbuki hepsi de bu milletin, devletin malıdır. Kendileri de o koltuklarda kalıcı değildir" dedi. Ben bu söz üzerine Adalet Sarayı için uygun olabileceğini düşündüğümüz arsaları sıraladım. Bunlar üzerinde biraz sohbet ettik ve tek tek değerlendirdik. Özel İdare´ye geçen askeri arazideki ticari alan olarak ayrılan parsellerden birinin bu iş için en uygunu olduğunda mutabık kaldık. İşlemlerin hızlı yürütülebileceği ve her şeyiyle hazır olan tek arsa orasıydı. Sadece Adalet Bakanlığı´na tahsis edilecek ve imar durumu değiştirilecekti.

Bakan Bey " Vali Beyi bir arayalım" dedi ve aradı. Hasan Beyle benden aldığı bilgilerden de hareketle uzunca bir görüşme yaptı. Mevcut seçenekler bu telefon görüşmesinde tek tek konu edildi. Neticede yine aynı arsa üzerinde yoğunlaşıldı ve o günkü şartlarda daha uygun ve hemen tahsis edilebilecek arsa olmadığı üzerinde mutabakat sağlandı. Bakan Bey Vali Beye " İş daha fazla uzatmayın, bir an evvel bitirin. Adalet Bakanlığı´na yazıyı yazın. Biz engelleyen konumunda olmayalım" dedi ve görüşme sona erdi. Abdüllatif Bey işi bitirmenin rahatlığıyla bana " Tamam, arsa meselesini hallettik. Pazartesi Vali Bey bu işi yapacak. Diğer işleri de takip edersiniz. Gerisi Adalet Bakanlığı´na ait" dedi. Ben de " Sayın Bakanım ilginiz ve gayretiniz için çok teşekkür ediyorum " dedikten sonra müsaade istedim ve makamdan ayrıldım.

Benim Ankara´ya gittiğimden ve Abdüllatif Beyle görüştüğümden Vali Hasan Canpolat´ın haberi yoktu. Bakan Bey telefon görüşmesi yaparken de benim o anda makam odasında olduğundan bahsetmemişti, hatta bunu özellikle ben istemiştim. Görüşmenin her iki yetkilinin arasında doğal bir şekilde gerçekleşmesini, bizim Vali Beyi şikayet eder bir konuma düşmememizi istemiştim. Çünkü Vali Bey o süreçte samimiyetle çözüm üretme gayretinde olan tek kişiydi diyebilirim. Bu sebeple O´nun üzülmesini ve bizim çalışmalarımızı  ve görüşmelerimizi yanlış yorumlamasını istemiyordum. Amacımız süreci hızlandırmaktı.

Pazartesi günü Vali Bey bir basın toplantısı düzenleyerek Adalet Sarayı için şimdi spor salonu yapılan arazinin çevre yolu tarafında bulunan arsayı tahsis edeceklerini açıkladı. Salı günü bu haber mahalli gazetelerde geniş yer buldu. Vali Beyi ziyaret ederek hızlı hareket etmesinden dolayı teşekkür ettik. Bundan sonra yapılması gereken işlemler üzerine konuştuk, Arsanın Adalet Bakanlığı´na tahsis edilmesi gerekiyordu. En kısa zamanda tahsis işleminin yapılacağını söyledi. Devamında da arsanın imar durumunun değiştirilmesi ve "Adalet Sarayı Alanı" haline getirilmesi gerekiyordu. İmar durumu değişikliği ile ilgili olarak Belediye Başkanı Sami Beyle görüşmemiz gerekiyordu. Hemen arayıp görüşmemiz gerektiğini bildirdiğimizde aynı gün Belediye Başkanı ile de görüşme yaptık. Sami Bey de konuya sıcak yaklaştı ve tahsis yapıldıktan sonraki tarihi takip eden ilk Belediye Meclisi toplantısında konunun gündeme alınacağı sözünü verdi.

TV ve gazetelerde haberler yayınlandıktan sonra konu kamuoyunda tartışılmaya başlamıştı. Arsanın imarda "Ticari Alan" olarak düzenlenmiş olmasından dolayı STSO Başkanı Osman Yıldırım´ın buranın yine ticari alan olarak kalması yönündeki beyanları basın-yayın organlarında yer bulunca Baro olarak meslek örgütlerini ziyaret etmeye karar verdik. Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf Odaları Birliği ve Ziraat Odası gibi meslek  örgütlerini ziyaretlerimizde konuyu enine boyuna anlattık ve desteklerini istedik. Hepsi de hem yeni Adalet Sarayı hem de Bölge Adliye Mahkemesi için destek vereceklerini söylediler.

Vali Hasan Canpolat bu süreci iyi yönetti ve konunun tarafları ile  iki defa Osman Ağa Konağı´nda toplantı yaptı. Hatırladığım kadarıyla Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, Baro Başkanı ve Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı bu toplantılara davet edilmişti. Yapılması gerekenleri bu toplantılarda ele almış ve iş bölümü yapmıştık. Hasan Bey o tarihe kadar Sivas´ta görev yapmış olanların içinde en iyilerden birisi idi. İlk defa Valilik yapmasının yol açtığı tecrübe noksanlıklarını konunun taraflarını dinleyerek ve bürokratik kademede görev alanları verimli bir çalışma temposuna sokarak gideriyordu. Vali Yardımcılarını ve Bakanlıklara bağlı Müdürleri düzenli olarak topluyor ve onlardan proje yapmalarını istiyordu. Lakabı da "Proje Hasan"dı

Arsa tahsis işlemleri valilikten geçti ve bir yazı ile Cumhuriyet Başsavcılığı´na oradan da Adalet Bakanlığı´na bildirildi, İmar düzenlemesine ilişkin karar da Belediye Meclisinden çıktı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek´in söylediklerini yerine getirmiştik. Sıra Adalet Bakanlığındaydı. Adalet Bakanlığını arada bir arayarak işlemlerin yapılıp yapılmadığını takip ediyorduk.

Adalet Bakanlığının işlemlerini takip ettiğimiz o günlerden bir gün sabah saatlerinde Müsteşar Beyin aradığı söylenerek telefon bağlandı. Müsteşar Fahri Kasırga özetle Sivas Adalet Sarayı´nın yatırım programına alınması için Devlet Planlama Teşkilatına (DPT) az önce yazıyı yazdıklarını, DPT´nin Başbakan Yardımcı Abdüllatif Beye bağlı olduğunu, bundan sonraki işlemleri yani yatırım programına alma kararını bizim takip etmemiz gerektiğini söyledi. Ben de müsteşar beye gayretlerinden dolayı çok teşekkür ettiğimizi söyledim.

Hiç vakit kaybetmeden Abdüllatif Beyi aradım ve durumu izah ettim. Yazının az önce Adalet Bakanlığından çıktığını ve DPT´ye gittiğini anlattım. "Bundan sonrasını sizden bekliyoruz." dedim. Bakan Bey bana "Başkan ben konu ile hemen ilgileniyorum. Size döneceğim" dedi.

Biz heyecanla Bakan Beyden haber bekliyorduk. Arkadaşlara durumu anlattım ve hep birlikte ne olacağını beklerken öğleden sonra telefon çaldı. Arayan Bakan Beydi. "Hayırlı olsun. Az önce Sivas Adalet Sarayı yatırım programına alındı. Karar imzalandı ve Adalet Bakanlığı´na  gönderildi." dedi. Sivas Barosu mensupları adına çok teşekkür ettiğimizi söyledim. Gelişmeyi derhal müsteşar beye bildirdim ve tekrar teşekkür ettim. Bir gün içinde karar çıkmıştı. Bu haber arkadaşlarımız, meslektaşlarımız arasında sevinçle karşılandı.

Adalet Sarayı yatırım programına alınmış ve yapılması için otuz milyon TL ayrılmıştı.

(Devamı gelecek yazıda)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?