Geçenlerde sayın valimiz Salih Ayhan´ın kulübümüzle ilgili bir demeci gözüme çarptı. Sivas Kongresi´nin 100. Yılı şerefine futbol takımımızın Avrupa hedefi olması gerektiğinden ve bu sene şerefine bu hediyeyi bize vereceklerine dair inancından bahsediyordu.
Sayın valimizi bu konuda destekliyor ve haklı buluyorum. Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere bir Avrupa ligi cezamız var, doğrudur. Ancak bu sene aynı ceza ile yüz yüze olan Trabzonspor´un Avrupa ligine katılma hakkı elde etmesini hep beraber izledik. Belki aynı vesile ile biz de seneye Avrupa´da turnuvalara katılabiliriz.
Rıza Çalımbay
Hocamıza ayrı bir başlık açmak gerek aslında. Kendisinin de söylediği gibi, onun için en önemli kulüp Sivasspor. Doğduğu, büyüdüğü yer. Elbette Sivasspor´un üst sıraları zorlaması için performansının tamamını verecektir? Profesyonel futbolda duygusallığa yer olmadığı kanaatinde bir insan olarak Rıza hocanın Sivasspor´un başına gelmesi benim için bile farklı hisler uyandıran bir transfer oldu. Özellikle yeniden bir takım oluşturma olgusu dendiğinde başta gelen isimler arasındadır. Sivasspor yönetimi Rıza hocaya ciddi bir bütçe ayırmış. Ancak bazen futbolcu parada olsa sosyal faktörleri daha çok ön plana çıkarabiliyor. En son Eren Derdiyok örneğinde olduğu gibi. Göztepe takımı Sivasspor´dan daha az ücret önermesine rağmen maalesef İzmir ekibini tercih etmiştir.
Rıza hocanın işi oldukça zor. Ama tecrübesiyle bu zorluğun üstesinden gelecektir.Daha önce de takımımızda görev alan bir teknik direktör olarak kalbinin derinliklerinde Sivasspor´un başarıları yatan bir adamın tüm taraftarlarımızca sonuna kadar destekleneceğini, küçük başarısızlıklarda ise sabır gösterileceğini biliyorum.
Gelenler, gidenler ve yeniden doğanlar
Süper lige yükseldiğimizden beri ve hatta onun da öncesinde, ülkenin transfer politikası konusunda en sağlam ilerleyen kulüplerinden birisi olduk. Şu ana kadar altyapıdan A takıma katılan ve kiralıktan dönen oyuncuları saymazsak 5 transfer yapan Sivasspor, henüz herhangi bir takıma bonservis bedeli ödemiş değil. Buna ek olarak adı bizimle anılan ve transferinin gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılan Ruben Riberio ise Ocak 2019´dan beri kulüpsüz, yani bedelsiz. Oyuncunun 6 aydır futbol oynamamış olması bir handikap olarak gözükse de geçmişine bakılmasını tavsiye ederim. 31 yaşındaki Portekizli kanat oyuncusunun özgeçmişinde Sporting Lisbon gibi bir kulüp var ki bu çok da geçmiş değil, 17/18 sezonuna tekabül ediyor. En son Al Ain´de forma giymiş oyuncu, henüz dar olan kadromuza genişlik katacak ve tecrübesiyle diğer oyunculara yol gösterecek kalibrede. 2 kaleci (Muammer Yıldırım, Samassa), 2 stoper (Appindangoye, Caner Osmanpaşa) ve sağ bek (Goiano) transferlerimiz mevcut. Tolgahan´ın, Rochet´in ve Bjärsmyr´in takımdan ayrıldığı şu halde savunma hattımız yeni yüzlerle ve Ziya gibi Sivasspor emekçileri ile yavaş yavaş şekillenmiş oldu.
Geçen sene çoğunlukla kulübeden gelerek hem skora, hem de oyuna katkı yapan Muhammet Demir ve Özer Hurmacı´nın takımdan ayrılmasıyla hücum anlamında alternatiflerin, sezon öncesi kampını kaçırmamaları adına acilen bulunması gerek.
Douglas, Diabate gibi önemli ve üst kalite oyuncuların takımdan ayrılması ise malumun ilamıydı elbette. Ancak bu kalitede bir iki oyuncunun bu sene de gerek kiralık, gerek bonservissiz şekilde takıma katılmasını, hedeflerimizin gerçekleşmesi için elzem görüyorum. Şu ana kadar Emre Kılınç ile ilgili transfer dedikoduları halen devam etmektedir. Emre´nin takıma katkısı tartışılmaz. Ne var ki bonservis için düşünülen rakamlara alıcı bulunduğunda biliyorum ki Emre de takımdan ayrılacak.
Oyuncularımızla zaman zaman yapılan röportajlardan yaptığım gözlemde ise Ziya gibi takımda önceki senelerden var olan futbolcuların bu sene farklı bir hırs ile mücadele edeceği yönünde.
Umuyorum ve inanıyorum ki, taraftarlarımızın da desteğiyle bu sene bambaşka bir Sivasspor izleyeceğiz.
