Geçtiğimiz günlerde Malatya'nın Kale ilçesinde meydana gelen 5.9 ile Sivas'ta meydana gelen 4.7 ile 4.1 büyüklüğündeki depremleri değerlendiren Jeoloji Mühendisi Adnan Evsen, "Afrika ve Arap plakalarının Anadolu levhasının altına mütemadiyen bir şekliyle hareket etmesi Türkiye'deki diri faylarda zaman zaman deprem oluşturmakta ve ülkemizin değişik lokasyonlarında farklı büyüklüklerde deprem olmaktadır. dolayısıyla hem Malatya'da hem Sivas'ta yaşamış olduğumuz depremler 6 Şubat sonrası olağan, normal depremler olarak tanımlanabilir. Malatya'nın Kale ilçesinde gerçekleşen deprem 6 büyüklüğünde kayıtlara geçmiştir. Kale Fayı yaklaşık 22 kilometre uzunluğunda olup geometrik özelliklerine baktığımızda üretebileceği en büyük depremi üretmiş olarak gözükmektedir. Bu anlamda Kale Fayı ve yakın civarında daha büyük bir deprem beklentisi yoktur. Bu ve benzeri depremler muhtemel olacaktır. Bundan daha büyük bir deprem olmayacaktır, böyle bir beklentimiz şu anda yok. Sivas'ta 10 dakika arayla 4.7 ve 4.1 büyüklüğünde 10 dakika arayla çifte deprem yaşanmıştır. Depremin gerçekleştiği lokasyona bakacak olursak Deliler Fayı'nın yaklaşık 17 kilometre kuzeybatısında meydana gelmiştir. Depremin olduğu lokasyonda Türkiye Fay Haritası'nda herhangi bir diri fayın gözükmediği yerde gerçekleşmiştir. Bu anlamda baktığımızda 4.7 ve 4.1 büyüklüğündeki depremler tetiklenmiş, bağımsız bir deprem olarak değerlendirilmektedir" dedi."Kayseri'yi fayın içine almak halkı korku ve paniğe sevk ediyor"Yaşanan depremlerin ardından Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür'ün 'Depremler Anadolu Fay zonu içinde. Zon oligosenden beri aktif. Sol yönlü, doğrultu atımlı. Erzincan'dan Mersin'e kadar uzanıyor ve Kayseri'den geçiyor. Büyük deprem de üretebilir, Ecemiş Fayı olarak da bilinir' şeklindeki açıklamasının halkı korku ve paniğe sevk ettiğini söyleyen Evsen, "Depremin olduğu lokasyonun güneyine baktığımızda Deliler Fayı'nın Tecer Segmenti'nin olduğunu görmekteyiz. Sivas'tan Kayseri'ye kadar Tecer Segmenti yaklaşık 92 kilometre uzunluğunda, Dökmetaş Segmenti 44 kilometre uzunluğunda, Sarıoğlan Segmenti 37 kilometre uzunluğunda ve Bünyan Segmenti de 26 kilometre uzunluğunda olmak üzere toplamda Deliler Fayı 199 kilometre uzunluğuna sahip sol yönlü yanal atımlı bir faydır. Bu fayların toplamda deprem üretebilme potansiyeli yaklaşık olarak 6.0, 6.5 mertebesindedir. Ancak şu anda orada yapılan paleosismolojik çalışmalar devam etmekte. Gerçekten hangi büyüklükte deprem üretebileceği konusu bu çalışmaların arkasından daha net şekliyle ortaya çıkacak, biz de değerlendirmelerimizi daha net bir şekilde yapacağız. Bunun dışında kamuoyuna yansıyan Erzincan'ın doğusundan Sivas'a, Sivas'tan Kayseri'ye, Kayseri'den Mersin'e kadar fay uzunluğu tarifleyip '730 kilometre uzunluğunda fay var, Kayseri de bu fayın içerisinde yer almakta' şeklinde tanımlama halkı korku ve paniğe sevk etmektedir. Evet mesafe olarak üst üste koyduğumuzda bu kadar uzunlukta bir fay gözükmekte, ancak Erzincan'dan itibaren başlayan Ovacık, Deliler, Sarıoğlan, Bünyan, Erkilet, Sarıoğlan, Yeşilhisar, Ecemiş Fayları, Tecer, Dökme Segmenti gibi faylar birbirinden farklı özelliklere haiz ve ters bileşenleri olan faylar. Bu fayların hepsini bir araya getirdiğinizde çorbaya döner. Bir araya getirmenin çok doğru bir tanımlama olduğuna inanmıyorum" ifadelerini kullandı. Meydana gelen depremlerin Kayseri'deki fayları tetiklemeyeceğini de sözlerine ekleyen Evsen, "Son günlerde yaşamış olduğumuz Malatya ve Sivas'ta gerçekleşen depremlerin Kayseri şehriyle uzaktan yakından bir alakası yok. Kaldı ki; Doğu Anadolu Fayı ile de alakası yok, Deliler Fayı ile de alakası yok. Fay tanımsız bölgede gerçekleşen bir deprem. Malatya'da gerçekleşen de Kale Fayı'na yakın bir noktada gerçekleşen bir deprem. Bu 2 depremin hem büyüklükleri açısından hem de konumları açısından baktığımızda Kayseri'deki depremleri tetikleyecek ne bir potansiyelleri var, ne de Kayseri'deki faylarla ilişkileri var" diye konuştu.

HABERİ SİTEDEN OKU...