Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası vatandaşların zorlu koşullarda araçlarına sığınarak barınma gibi problemleri aşmaya çalışması dikkat çekti. Yaşanabilecek benzer durumlar için araç sahiplerine önerilerde bulunan oto servis müdürü Oğuz Avşaroğlu, araçların periyodik bakımlarının da aksatılmaması gerektiğini belirterek, “Bu depremde de yaşadık ki araçlarımıza sığındık. O deprem çantası en azından bize bir 24 saat, 48 saat belki de daha fazla can suyu olabiliyor" ifadelerini kullandı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremler Hatay kent merkezi ile birçok ilçede büyük yıkıma yol açtı. Ağır hasarlı ya da enkazdan kurtulan vatandaşlar ilk günlerde ortaya çıkan barınma sorununu araçlarına sığınarak aşmaya çalıştı. Zorlu hava şartlarında araçlarında barınma ihtiyacını gideren vatandaşlar, yollardaki yıkım nedeniyle yaşanan lojistik sorunlar sonrası beslenme ve hijyen gibi temel ihtiyaçlardan da yoksun kaldı. Böylesi durumların tekrar yaşanmaması amacıyla önerilerde bulunan Günay Otomotiv Servis Müdürü Oğuz Avşaroğlu, araçlarda mutlaka deprem çantası bulunması gerektiğinin altını çizdi. Avşaroğlu, “Araçların bagajlarında muayene esnasında da kontrol edilir, bir ilk yardım çantası olur. Benim tavsiyem artık herkes bagajında bir deprem çantası da bulundursun. Evden çıkarken o esnada deprem çantasını yanımıza alamayabiliyoruz. Bu depremde de yaşadık ki araçlarımıza sığındık. Evden çıktıktan sonra araçlarımıza girebildik. O deprem çantası en azından bize bir 24 saat, 48 saat belki de daha fazla can suyu olabiliyor. Herkes aracının bagajında bir deprem çantası bulundursun. Araç bakımlarının da düzenli periyotlarda yapılması böylesi konularda çok önem arz ediyor. Bunları da aksatmadan, olumsuz şartlarla karşılaşmadan araçların bakımları düzenli olarak yaptırılmalı” dedi. “Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın” Depremden sonra servise gelerek hemen faaliyete başladıklarını söyleyen Avşaroğlu, “Deprem felaketinin yaşandığı ilk günden itibaren tam kapasite personelimiz için buradayız. Doğduğumuz topraklarla ödeşme zamanımız. Deprem esnasında ben Reyhanlı ilçesindeydim. Evimizdeydik. Yaşanan çok büyük bir felaket. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın. Depremden birkaç gün sonra ailemizle ilgili ikamet güvencesini sağladıktan sonra iş yerlerimize geldik. Buralara sahip çıkmak zorundayız. Vatandaşlarımızın araçları da deprem sonrasında içinde barınmaları konusu önem arz etti. Araçlarımıza sığındık. Bizim ikinci şirketimiz olan Günay Motorlu Araçlar Ağır Vasıta Grubumuz var. Soğutucu faaliyetleri veriyoruz. Orada da insanlara yardımcı olmaya çalıştık. Depremden sonra hemen buraya geldik. Depremden sonra tabi hasarlı araçlar geldi. Onlarla ilgileniyoruz şu an. Onun dışında bu bölgeye yardım getiren her türlü araçla ilgileniyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Hatay'a geri dönün' çağrısı Şartlar ne kadar olumsuz olsa da deprem nedeniyle Hatay'ı terk eden vatandaşları normalleşme sürecinde yeniden Hatay'a dönmeye davet eden Avşaroğlu, “Depremden sonra vatandaşlar ağırlıklı araçlarına sığındı. Daha sonra çadır ve konteyner geldi. Araçlarda kalan vatandaşlarla ilgili de elimizden geldiğince destek olduk. Malum depremin ilk yaşandığı günlerde hava şartları olumsuzdu. O konuda da elimizden gelen desteği sağladık. Geçici bir barınma merkezi kurduk. Hem personelimize hem de dışardan gelen vatandaşlarımız için iştirakçilerimizle birlikte destek sağladık. Burada bin kişiye günlük sıcak yemek dağıttık. Halen daha yemek otobüsümüz burada. Ramazan boyunca da burada yemek faaliyetimizi sürdürüyoruz. Hatay için buradayız. Buradan giden tüm hemşerilerimizi de tekrardan koşullar zor olsa da bu zorlukları aşarak buraya bekliyoruz. Yaşamak için yaşatmak zorundayız. Doğduğumuz topraklarla da ödeşme zamanı” diye konuştu.Deprem sonrasında Hatay'da hizmet veren tek oto servis olduklarını belirten Avşaroğlu, “Şu anda da deprem sonrası Hatay'da tüm araçlara hizmet verebilen tek özel servis biziz. Şu an faaliyetteyiz. Bu kapsamda bir tesisle tam kapasite hizmet vermekteyiz. Her koşulda destek olmaya hazırız. Onun için buradayız” dedi.

HABERİ SİTEDEN OKU...