Sivas Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hakan Demirgil; “Ahilik teşkilatının yansıttığı değerler, eğitim modeli günümüz şartlarına uyarlanarak özellikle meslek liselerinde ve mesleği eğitim merkezlerinde ders olarak okutulmalıdır. Bu konuda girişimlerde de bulunuyoruz. Ahiliğin ders olarak okutulması için Milli Eğitim müfredatına konulmasını talep ediyoruz” dedi.
Erdem TAHILLIOĞLU
Sivas Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (SESOB) Başkanı Hakan Demirgil, ahiliğin ders olarak okutulması gerektiğini ifade etti.
Meslek liselerinde ve mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören çırak ve kalfaların ahilik teşkilatının manasını iyi kavraması gerektiğini dile getiren Demirgil, ahiliğin kardeşlik anlamına geldiğini dile getirdi.
Ahiliğin 800 yıl önce Ahi Evran Veli tarafından kurulduğunu anımsatan Demirgil, “Ahilik; kardeş anlamına gelmektedir. Ahilik; din, dil , ırk ve mezhep farkı gözetmeksizin herkese eşit muamele yapılan bir anlayışın simgesidir. Ahilik teşkilatı usta, kalfa ve çırak ilişkisine önem verir. İnsanlar arasındaki ticareti ve toplumsal ilişkilerde dürüstlük, güvenilirlik, iş ve mesleki ahlakına saygı, hak ve hukuka riayet etme, saygılı, şefkatli, cömert ve güler yüzlü olma ilkesini esas almıştır. Bu teşkilat iş ahlakını savunan, sermayesi ve işçinin alın terini koruyan, akıl, ahlak, bilim ve çalışma prensipleri üzerine kurulan günümüzün kooperatifçilik, sendikacılık, sosyal güvenlik, kalite ve fiyat kontrol sistemine benzer yönleri olan bir teşkilat olması nedeniyle esnaf kültürünün oluşmasında ve gelecek nesillerle aktarılmasında, güvenli ticaretin yapılmasında çok önemlidir. Ahilik olmasaydı esnaflık ve ticaret bu kadar yaygın olamazdı. Alaylı olarak yetişen ustalar, büyüklerinden öğrenmiş olduğu bilgiler ve uygulamalar ile okul okumuş kadar oluyordu. Yine ticaretin güvenilir ve dürüst yapılması da ahilik sayesinde olmuştur” dedi.
Mesleki eğitimin alan itibariyle orta öğretim, çıraklık eğitimi ve usta öğreticilik başta olmak üzere geniş bir alanı kapsadığını dile getiren Demirgil, “Ülkemizin vazgeçilmez ihtiyacı olan ara insan gücünün sadece öğretimini hedefleyen çalışmaların ve düzenlemelerin ahilik anlayışıyla yeniden ele alınması ve Milli Eğitim müfredatında yer alması gerekmektedir. Ahilik teşkilatının yansıttığı değerler, eğitim modeli günümüz şartlarına uyarlanarak özellikle meslek liselerinde ve mesleği eğitim merkezlerinde ders olarak okutulmalıdır. Bu konuda girişimlerde de bulunuyoruz. Ahiliğin ders olarak okutulması için Milli Eğitim müfredatına konulmasını talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.
AHİLİK NEDİR, AHİ EVRAN KİMDİR?
Ahilik, yüzyıllar öncesinde kurulan bir esnaf dayanışma teşkilatıdır. Anadolu'da yaşayan halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli dallarda kendisini yetiştirmesine imkan tanıyan ahilik teşkilatı, Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Ahilik makamı, günümüzde varlığını sürdüren esnaf odaları ile benzer nitelikler taşımaktadır. Kardeşliğin, cömertliğin, yiğitliğin, fedakarlığın, doğruluğun, dürüstlüğün, kalitenin, üretimin, ahlakın, sanatın, aklın ve bilimin esas alındığı Ahilik teşkilatı, Ahi Evran Veli tarafından 1200'lü yıllarda kuruldu. Ahilik, o dönemde Anadolu'ya göç eden Türkmenlere aş ve iş imkanı sağlayarak, aynı zamanda tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici haline getirilmesine katkı yaptı.
Kırşehir Valiliği ve Ahi Evran Üniversitesi kaynaklarından derlenen bilgilere göre, Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evran Veli, 1171 yılında İran'ın Batı Azerbaycan bölgesinde bulunan Hoy kasabasında dünyaya geldi. Çocukluğu ve ilk eğitim dönemi Azerbaycan'da geçen Ahi Evran, Horasan ve Maveraünnehir'de büyük üstatlardan ders aldı. Ahi Evran, bir hac yolculuğu esnasında Şeyh Evhadüddin Kirmani ile tanışarak ondan dersler aldı. Bağdat'ın İslam dünyasının büyük sanat ve ilim merkezi olması, Ahi Evran'ın çok yönlü yetişmesinde etkili oldu ve burada Abbasi Halifesi Nasır Lidinillah'ın kurduğu fütüvvet teşkilatını tanıdı. 13. yüzyıl başlarında Muhyiddin Arabi ve hocası Evhadüddin Kirmani ile Anadolu'ya gelen Ahi Evran, Kirmani'nin kızı Fatma Bacı ile evlendi. Esnafa İslamiyet'i anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için çalışmalar yapan Ahi Evran, Kayseri'de deri işleme atölyesi (debbağ) kurdu ve burada o dönem Moğol istilasına karşı Kayseri'yi savunan Ahileri teşkilatlandırdı Bir dönem Konya ve Denizli'de yaşayan Ahi Evran, 1206 yılında o zamanki ismi "Gülşehri" olan Kırşehir'e geldi. Ömrünün sonuna kadar Kırşehir'de yaşayarak iş ve aş verdiği Türkmenlerin tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici insan olmaları için gayret gösterdi.
Ahi Evran, 32 çeşit esnafı eğitim, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel, dini ve ahlaki değerlerle teşkilatlandırarak zamanla Selçuklu ve Osmanlı coğrafyasında sanatını icra eden bütün esnaflara yayılacak Ahilik sisteminin temellerini attı. Kesin olmamakla birlikte Moğollara karşı mücadele ederken 1261 yılında 93 yaşında şehit edilen Ahi Evran'ın türbesi Kırşehir'de, kendi adını taşıyan caminin içinde bulunuyor.
AHİLİĞİN 7 KURALI
Ahi olmak ve peştamal kuşanmak için kişinin bir Ahi tarafından önerilmesi zorunludur. Üye olmak isteyenlerden şu 7 fena hareketi bağlaması ve 7 güzel hareketi açması beklenmektedir: Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak. Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak. Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rıza kapısını açmak. Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak. Halktan yana kapısını bağlamak, Hakk'tan yana kapısını açmak. Herze ve hezeyan kapısını bağlamak, marifet Kapısını açmak. Yalan kapısını bağlamak, doğruluk kapısını açmak.