Efo baba siyasilerden yana dertli. Bir dokunduk bin ah işittik. Bu derdin nedir dedik o da döktü içini. “Gazeteci, halkın sesi olmalı. Ama artık onlar patronların sesi. Genelde “parayı veren düdüğü çalıyor”. Sosyal medya desen kim kimdir belli değil. Siyasiler oy seçmenin elindeyken kapından ayrılmıyorlar. Ne istersen “emrin olur” diyorlar. Oy sandığa girdi mi ne gelen var ne giden. Telefonla arasan telefonu açmazlar.  Derdini anlatacak olsan dinlemezler. Kürsüde mangalda kül bırakmıyorlar, sözde her derde devadırlar, özde bir şey yok. Verilen sözler unutuluveriyor. Dava filan hak getire. Amerikan seçimlerini görüyorsunuz, ya da AK Parti, CHP, siyasetçiler birbirine benziyor”. -Peki siz kimden yana dertlisiniz? Efo Baba-İktidardan yana.. Belediyeye işiniz düşerse, hangi partidense belediye başkanı zaten ötekiler 2. Sınıf vatandaş ama, kendi adamlarına bile “selam verdim rüşvet değildur deyu almadılar” hesabı. Paran kadar adamsın, paranın konuşulduğu zaman insanlar da, insanlık da susuyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Arkasında Sivas olanın evelallah sırtı yere gelmez” sözleriyle övdüğü bir il Sıvasımız. Bakın bu övülen ilde AK Partimizin  oyu günden güne düşüyor. Sadece Sıvas değil, bir çok ilden müşterilerimiz var, gelen-gidenle konuşuyoruz durum aynı. Göz göre göre parti oy.  Kaybediyor. Artık ancak ittifakla ayakta kalabiliyoruz. Anayasa değişikliği için mevcut  ittifak da yetmiyor. CHP ile, DEM’le görüşmeler yapıldığı haberleri geliyor. Sıvasımız en fazla oy aldığı iller arasında. Hep diyorduk ya “Memleket işi gönül işi”, “Siyaset Halka hizmet işidir” diye. Ama artık bu çizgiden günden güne uzaklaşılması sonucu yerel seçimlerde oy oranında büyük kayıp yaşandı.  -Sivas’ta ne gibi sorunlar var? Efo Baba-Bakın Milletvekilleri ayrı bir alem, İl, ilçe teşkilatı yöneticileri ayrı bir alem, Belediyesi ayrı bir alem, bürokratı ayrı bir alem. Kimisi partiyi iş kapısı olarak görüyor, kimi rant kapısı gibi görüyor. Kimi ihale peşinde. Teşkilat Başkanı ve yönetimi halkta tepeden bakarsa, vatandaşların sorunlarına kulak tıkarsa, koltuk sevdasını hizmet anlayışının önüne koyarsa bu işin sonu belli. Siyasiler herşeye  rağmen Ankara’ya “her şey yolunda” mesajı veriyorlar. Besleme basın üzerinden algı operasyonları ileyanlışların üstünü örtüyorlar. Bir de çevrelerinde yalaka tiplerle kendilerini alkışlatınca her şey yolundaymış gibi gözüküyor.. -Peki ne yapmak gerek, çözüm ne? Efo Baba-Ehliyet ve liyakat olmadan olmuyor. Halkın sesine kulak verilmeli. Adalet ilkesinden sapma olmamalı, rüşvet  ve torpile kapı aralanmamalı. Suyu getirenle, destiyi kıran bir olmamalı. Seçim sonucu seçmenin verdiği mesaj doğru okunmalı. Yanlış yapılan işler varsa yanlış yapan geri çekilmeli. Seçimde büyük bir oy kaybı yaşanmışsa, aslında görevden alınmayı beklemeden sonuçta sorumluluğu olan kişi “seçim hezimetinin” sorumluluğunu  üstlenmesini ve istifa etmesi gerekmez mi? Ankara hep “mesajı aldık, gereken yapılacak” diyor ama değişen fazla bir şey yok. Eski hamam, eski tas gidiyoruz. Ama bilmek gerekir ki, fazla naz aşık uzandırır. İstenmeyen aş ya karın ağrıtır ya baş. Sivaslı sabırlıdır ama, sabrının da bir sınırı vardır. Unutmamak gerekir ki, “uysal atın çiftesi pektir”. -Derdini söylemeyen derman bulamaz derler. Efo Baba-Evet, derdimi söyledim işte.       Aslında Derdim çoktur, hangisine yanayım. Şemsi Belli’nin 1968’de yazdığı  “Anayaso” diye bir şiiri vardı, o geldi aklıma: “Angara'da: Anayasso! / Ellerinden öpiy Hasso / Yap bize de bir eyilik gurbano / Bu işin mümkini / yoh mi hooy baboov ?” Vatandaşın çözüm bekleyen işleri var. Dilerim siyasiler bu şikayetleri dinler ve çözüm üretirler. Yoksa işin sonu kötü biter. Teşekkür ederiz. Efo Baba-Ben teşekkür ederim.

HABERİ SİTEDEN OKU...