Haber Merkezi
Koyulhisar’a bağlı Şeyhler, Orta, Aşağıkale, Yukarıkale mahalleleri ve Yalnıztepe Köyü mevkiinde özel bir şirket tarafından yaklaşık 50 milyon lira maliyetle Güneş Enerjisi Santrali (GES) kurulması için çalışmalar başlatıldı. Ancak projenin yapılmak istediği alan tarla ve bahçe vasfında bulunuyor. Yapılması planlanan GES başta bölgedeki çiftçiler olmak üzere ilçe halkının tepkisine neden oldu. İnşaat süresinin 6 ay olduğu öne sürülen projenin ekonomik ömrünün ise 49 yıl olduğu belirtiliyor. Projenin planlandığı bölgedeki tarla sahipleri projeye karşı olmadıklarını, ancak projenin tarım arazileri yerine hazineye ait boş ve tarıma uygun olmayan yerlere yapılmasını istiyor. GES’in yapılacağı alanda sulanabilir tarım arazileri, meyve ağaçları ile yaklaşık 15 bin arı kovanının bulunduğunu ifade eden bölge halkı yapılacak projenin tarım arazilerini yok edeceğini kaydetti.
ÇED RAPORUNDA KIRAÇ ARAZİ OLARAK GÖSTERİLMİŞ
Koyulhisar Ziraat Odası Başkanı Vedat Canan konuyla ilgili yaptığı açıklamada bölgeye daha önce yapılanan HES ile tarımın zaten bir darbe aldığını, GES’in de yapılması durumunda tarımın büyük bir yara alacağını söyledi. Canan, “Geçmiş yıllarda HES yapıldı. Çiftçimizin arazi sulamaları kısıtlandı. Bugünde tam tarım arazilerinin ortasına GES yapılmak isteniyor. GES kurulması için hazırlanan ÇED Raporunda bölge kıraç arazi olarak gösterilmiş” diye konuştu.
DEVLETİN KURUMLARINI KANDIRIYORLAR
Bölgenin sulanabilir tarım arazisi olduğunu vurgulayan Canan, “Hazırlanan düzmece raporla devletin resmi kurumlarını kandırmaya çalışıyorlar. 150 bin hektar bir tarım arazisinden bahsediyoruz. Burada meyve ağaçları var, bahçeler var. Arıcılık yapan vatandaşlarımız var. Bir sürü hazine arazisi var. Neden hazine arazilerine değil de sulu tarım alanına bu projeyi yapmaya çalışıyorlar anlamış değiliz. İlçe halkımız, çiftçimiz, üreticimiz bu duruma tepkili” ifadelerini kullandı.
TARIM ÜLKELER İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Özellikle pandemiyle birlikle gıda sektörünün ne denli önemli olduğunu anlaşıldığını belirten Canan, “Tarım artık ülkeler için hayati önem taşıyor. Bugün dünya bir gıda kriziyle karşı karşıya. Siz gelip tarım arazilerini bu şekilde amacının dışında kullanırsanız tarımı bitirirsiniz. Bunun sıkıntısını da çok geçmeden bütün insanlık yaşar. Biz Koyulhisar’da büyüklüğü, şekli, tadı, kokusu ve aromasıyla diğer domateslerden ayrılan ve Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan (TÜRKPATENT) coğrafi işaret tescil belgeli yerli, “Koyulhisar domatesi” yetiştiriyoruz. Biz ilgili kurumların harekete geçerek bu projeye son vermelerini, projeyi tarım alanlarının dışında bir yere yapmalarını istiyoruz” dedi.