19 Mart’ta başlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) soruşturma ve Ekrem İmamoğlu dahil 51 kişinin gizli tanık beyanlarıyla tutuklanması sürecinde sosyal medya mecralarında erişim sorunu yaşandı ve kısıtlanmalar yapıldı. Sorunlar ve kısıtlamalar hala devam ediyor. İnternetin yavaşlaması eğitim, sağlık, sanayi, bankacılık gibi pek çok sektörü olumsuz etkiledi. İnternet hizmetindeki bu sorunlardan dolayı pek çok meslek grubu işlerine ara vermek zorunda kalırken, vatandaşın en temel hakkı olan haberleşme hürriyeti de askıya alındı. WhsatsAPP başta olmak üzere görüntü ve video paylaşımlarında iletişim güçleşti. X, Instagram, YouTube ve TikTok gibi platformlara erişim sorunu devam etti. Ayrıca özellikle X hesapları erişime engellendi ve Türkiye’den görünmez kılındı. Muhalif sesler, öğrenciler, gazeteciler, hukukçular tek tek susturulmaya başlandı, hukukçuların meslek örgütünün olduğu yüzlerce muhalif hesap engellendi. Kararı alan merci ve gerekçesi hakkında hiç bir açıklama yapılmadı. Engellemeler halen devam ediyor.
DARBE DÖNEMİ GİBİ
Teknoloji çağında geri gidiş vatandaşları isyan ettirirken Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ile Ulaştırma Bakanlığı süreç boyunca sessizliğini korumayı sürdürdü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu’nun tepkisi sert oldu. “Bu iktidar darbe yöntemleriyle, demokrasiyi ve düşünce özgürlüğünü askıya almak istiyor. Geleneksel medya sınırları içinde olan sansürün boyutu artık darbe dönemini andırır bir hale dönüşmüştür” diyen Karasu, şöyle devam etti:
“İletişim özgürlüğünü engellemek adına bu iktidarın atmadığı adım kalmamıştır. Bant daraltma uygulamasıyla vatandaşlar parasını verdiği, vergisini ödediği halde internet hizmetini alamadı. Muhalif sesler, öğrenciler, gazeteciler, hukukçular sosyal medyada tek tek susturuluyor. Aralarında hukukçuların meslek örgütünün de olduğu yüzlerce muhalif hesap erişime engellendi. Muhalif televizyon kanallarını kapatmakla tehdit ettiler, canlı yayınlarını kestiler. Amaç bellidir; baskılar, belediyenin içine kadar sıkılan biber gazları, vatandaşlara uygulanan zulümlerin hiçbiri gözükmesin, gösterilmesin istiyorlar. Unutulmasın ki bugün darbe suçuna ortak olanlar, yarın mutlaka yargı önünde hesap verecektir. Ulaştırma Bakanı derhal istifa etmelidir”