?>

MAARRİFİN MİLLİLEŞMESİ YOLUNDA, BİR DAVA OLARAK EĞİTİM; BATICI EĞİTİM SİSTEMİ VE MEDENİYET ANLAYIŞIMIZDA EĞİTİM (2)

8 yıl önce

Batılılaşma maceramızı, bir süreç dahilinde değerlendirerek ifade etmemiz icap eder. Batıya olan rağbetimiz önce hayranlık sonra taklit ve nihayetinde takiple devam etmiş, ''önce lale devri (1718-1730) sonra Tanzimat fermanı (1839), ıslahat fermanı (1856), I. Meşrutiyet (1876) , II. Meşrutiyet (1908)'' derken cumhuriyet döneminde batılılaşma da neticeye gidilmiş, iş nihayetlendirilmiştir. ''Osmanlı aydın ve bürokrasisinin önemli bir kısmı batı'yı taklit konusunda istikameti şaşırmış bilim ve teknolojinin yanın da Avrupa'nın tüm hayat tarzı ve kültürüne dört elle sarılmışlardır. İlim ve fen öğrensin diye gönderilen öğrenciler, jön Türkler olarak geri dönmüşler.''  batının her türlü zehirli fikir ve kirlenmiş hayat tarzını Osmanlıya taşımışlardır. I. meşrutiyetin ilanı ile yönetimi tamamen ele alan batıcılar Ulu Hakan Abdülhamid'in siyasi dehası ile 33 yıllığına durdurulmuşlardır. Tabi ki bu dönemde de batıcılık fikri ve batılılaşma hamleleri devlet arenasında kabul görmese de aydın ve elit tabaka nezdinde devam etmiştir. ''Avrupa'dan gelen baskı ve içteki dalgalanmaların sonucu ilan edilmek zorunda kalan II.Meşrutiyet'ten bir yıl sonra Ulu Hakan Abdülhamid Han '31 Mart vakıası' tertibiyle devrilmiş böylece batıcıların önünde siyasi bir engel kalmamıştır. Üç kıtada yer alan imparatorluk kısa zamanda batılıların işgaline uğramıştır. İslam'ın tüm izlerini silmek için İslam coğrafyasının önemli bir bölümünde batılılar vakit geçirmeden operasyonlarını yoğunlaştırmışlardır. ''Zaten yaklaşık iki asır boyunca gönüllü işbirlikçileri, sempatizan  ve hayranlarıyla önemli bir mesafe kat ettiklerinden artık sonuca gitmeleri kolay olmuştur.'' Fas'tan Çin'e kadar işgal edilen tüm İslam topraklarında İslam'ın nurlu izlerini silmek için akla hayale gelmeyen şeytani planlar yapılmış, bu planlar acımasızca uygulamaya geçirilmiş, buna karşı direnenler şiddetle ortadan kaldırılmıştır. ''İngiliz, Fransız, İtalyan, Rus ve Çin zulmüne maruz kalan Müslümanların dinleri, kanunları, kılık kıyafetleri, eğitim sistemleri ve İslami hayata dair neleri varsa ya zorla yada hilelerle değiştirilmiş, aslından uzaklaştırılmıştır. Müslümanlar bir daha bir araya gelmesin diye aralarına nifak sokulmuş; Arapçılık, Türkçülük ve Kürtçülük Avrupa enstitülerinde hazırlanarak resmi ideoloji olarak kabul ettirilmiştir.'' Bugün maalesef tüm Müslümanların zihin altına bir şuur olarak yerleştirilen Batı tipi hayat tarzı ve düşünme biçimi artık topla tüfekle değil fikir, sanat, kültür,bilişim,medya ve eğitim yoluyla zerk edilmektedir. Müslümanlar, esasen tüm İslam âlemi olarak bizi dünya ve âhiret saadetinden uzaklaştıran, batılıların kirli düşüncelerinden arınarak kafamızı gözümüzü daha fazla kırdırmadan canhıraş bir şekilde silkinerek ruh kökümüz olan İslam'a, Allahın ipine sımsıkı sarılmalıyız

YAZARIN DİĞER YAZILARI