?>
İmam Gazaliden Bir Hikaye
İmam Gazaliden Bir Hikaye
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">İmam Gazali’den yönetim sırların da bir hikâye nakletmek istiyorum. Denir ki, Acem krallarının prensibi olduğu üzere, Nevruz v.s. toplantı, tartışma günlerinde kendilerine halkın huzuruna çıkmaları için izin verirlerdi. Toplantı gününden üç gün önce halka günün şartlarına göre anons yapılıp “Falanca gün için hazırlanın ve gerekli ihtiyaçlarınızın karşılanması için toplantıya katılın” denirdi</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">O gün herkes işinin düzene girmesi ve sorununun çözümü ve derdine çare bulunması için hazır bulunurdu. Melik karşısında yaptığı kötülükten dolayı sıkıntıya düşeceğini anlayan, gönlünü almaya çalışırdı.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">O gün gelince, tellal Melik’in kapısında şöyle bir anons yapardı. “Şayet bir insan diğer bir insanı Melik’in karşısına çıkmaktan alıkoyarsa melikten gelecek zarardan dolayı sorumlu olacaktır” Daha sonra herkesin şikâyet belgesi alınıp Melik’in önüne konurdu. Melik ise tümüne tek tek bakardı. “Mubizan” ise sağ yanında otururdu.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Olay da Meliki rencide edici bir husus olduğun da Melik ayağa kalkarak Mübizana “İnsaflı davran ve haktan sapma ve kimseyi kayırma. Beni hedef seçme. Zira Yüce Allah (c.c.) insanlara hidayet sunmak istediği zaman onlar için hayırlı olana görev nasip eder. İnsanlara; görevlendirdiği kimsenin değerini göstermek isteyince, senin söyleyemeyeceğin cümleleri ona söyletip üstünlüğünü kanıtlar”</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Daha sonra Mübizan bakardı. Şayet karşı hak iddia eden tarafı haklı görürse şikâyet sahibinin hakkını tamamıyla tahsil ederdi ve yargılanmasını bu yönde sonuçlandırırdı. Şayet hak iddia edenin kanıtlayıcı delili yoksa ve davası geçersiz ise onun cezalandırılmasını ister ve Melik’e karşı dava açanın sonu budur diye ilan ederdi.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Melik davaları bitirip tahtına geçerek, tacını kafasına geçirdikten sonra çevresindekilere hitaben şöyle derdi; Ben kendime yönelik hukuktan dolayı size hak arama fırsatı tanıdım ki biriniz diğerine zulmetmeye eğilim göstermesin. Kimin herhangi bir düşmanı varsa onu memnun etsin.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Melik’e yakın olan herkes o gün ondan uzak olur. Güçlü olan o gün güçsüz duruma düşer. Meliklerin idare şekli zalim Yezdicer dönemine kadar bu minval üzerine adilane devam etti. Fakat Bu şahıs Sasanilerin temel prensiplerini yozlaştırarak, halka zulmetmeyi reva gördü ve her şeyi fesada uğrattı.</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Ta ki günün birinde gayet güzel görünüşlü ve gösterişli bir at kapıdan içeri girene kadar… Tüm Askerler onu durdurmaya çalıştılarsa da onu engelleyemediler, at Yezdicer’e yaklaştı ve eyvanın bir kenarında duruverdi. Yezdicer dedi ki;” Bu attan uzak durun kimse ona yaklaşmasın. Bu Allah (c.c) tarafından bana gönderilmiş bir hediyedir”</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"> Yezdicer yerinden kalkarak atın yüzünü yavaşça okşadı ve kuşağını çekerek onu bağladıktan sonra kenara çekilerek üstüne bir üstlük geçirmek istedi. AT göğsüne bir çifte atıp, anında onu öldürüp çıktı. Hiç kimse atın nereden gelip nereye gittiğini anlayamadı. İnsanlar dediler ki; Bu Allah tarafından gönderilmiş bir melek idi ki Yezdicer’i öldürüp bizi onun zulmünden kurtarsın diye...</span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Her zulmün bir cezası vardır. Kendisini haktan ve hukuktan üstün gören kim olursa olsun eninde sonunda cezasını çekmektedir. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Çünkü bu öyle şaşmaz ve ince bir terazidir ki bir kuş tüyünün ağırlığı bile dengeleri değiştirebilir. Yüce Allah (c.c) kimsenin hesabını yarım bırakmaz ve unutmaz. Bu dünyada veya ahirette bu hesap elbet sorulur. </span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Yapılan davranışların her zaman bir sonucu olduğunu hatırlamak gerekir. Bu yüzden adaletli ve merhametli olmak bir insan için vazgeçilmez olmalıdır. Bu değerlere sıkıca sarılmak gerekir çünkü bu değerler kaybedilirse, kaybeden kişi zalim olur ve korku hüküm sürmeye başlar.</span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI