Ülkemizin çalkantılı yıllarında, inanç ve fikir açısından; Bir gül misali ortaya çıkan, diriliğini ve canlılığını her zaman ve günümüze kadar koruyan; bir fikir insanı. Fikir ve Edebiyat alanında; Medeniyet dünyamızın en önemli mimarlarından biri olan Sezai KARAKOÇ, duruşunu bozmayan bir aydın olarak; diriliş neslinin eğitimini eserleri ile gerçekleştirmeye, devam ediyor. Bu kutlu yolda; hiç bir engeli tanımadan; doğru bildiği yolda yürümeye devam ediyor. Günümüzde, Şiire, yazıya bulaşmış hemen hemen herkesin ondan örnekler aldığı ve ondan esinlendiği su götürmez bir gerçektir. Gelenek ile modernizmi sentezleyen; Ana teması ilahi aşk olan; yolculuğuna eserleri ile, hayat vermektedir. Eserlerini, ince fikir nakışları ile süslerken, bu alanda; yetişmekte olan; milyonlarca insana yol göstericilik yapmaya, devam ediyor. İslam medeniyeti kaynaklı, düşünce hayatının, vazgeçilmez olmasını tavsiye ediyor. Medeniyet kavramının; ilahi mesaj yoksunluğunda olamayacağının altını çiziyor. Bu ana kaynaktan, yoksun olan; bu ana atardamardan beslenmeyen medeniyet hayallerinin kadük, olacağını vurguluyor. Bu yaklaşımdan uzaklaşmış olan; Batı medeniyeti tasarımlarının insancıl olmadığından, temelinde eksiklik ve noksanlık olduğundan bahsediyor. İnsan merkezli, bir medeniyetten bahsediyor. Buna karşılık; İSLAM medeniyetinin gerçekleşmesini, hayal edilmesini, düşünülmesini, tasavvur edilmesini; özenle tavsiye ediyor. Bu muhteşem, eşsiz Medeniyet hayali, medeniyet aşkı ve duruşu ile tavır sahibi bir entelektüel olan; SEZAİ KARAKOÇ, Bu toprakların ana hamurunda var olduğu, geleceğe taşıdığı; o manevi iklimi özlüyor. Bu coğrafyanın; yaşadıklarının anlam ve önemini özellikle vurguluyor. Yeniden bu toprakların medeniyet açısından şaha kalkmasını bekliyor. Özümüzün, bu topraklarda olduğunun, altını çiziyor. Bu anlamda, öncelikle gençlerin beyin ve fikirlerinde oluşması, için gayret gösteriyor. Arkasından top yekun dirilişe geçilmesi çabası ile; toplumun tamamına yönelik; gösterdiği gayret, verdiği eserlerle, herkese örnek oluyor. İlerlemiş yaşına rağmen, dur durak bilmeyen bir heyecanın ana odağı olan; bu alanda yaptığı çalışmaların, herkese örnek teşkil etmesi gereken, KARAKOÇ; insanların düşlerinin ve düşüncelerinin ufkunu açmak istiyor. Bu anlamda ilerlemeleri gerektiğini vurguluyor. Bunu destekleyen çalışmalar yapıyor. Bu fikir alanındaki, gelişim sürecine katkı verme, çabalarını sürdürüyor. Doğu medeniyeti çocuklarının eğitimi ve düşünsel olgunluğu için; bir asra yakın ömrünü bu yolda, adayan KARAKOÇ, alkıştan, gösterişten, gözlerden ırak, sade bir hayat yaşayarak; fikir üretmeye devam ediyor. Bu sade hayatı süresince; kendisine verilmek istenen ödülleri bile; bizzat katılıp almak yerine; temsilcileri aracılığıyla kendisine, yönlendirilmeyi tercih ediyor. Afişe olmayı sevmiyor. Mevki ve makam için; can atmıyor. Dik duruyor. Unutmuyorum; Kadim dostlarımızdan; Eski BAHÇELİ EVLER Belediye BAŞKANI MUZAFFER BEY; Yaklaşık bundan yirmi yıl önce; Sezai Bey, adına bir sanat evi yapmış ve ısrarla Sezai Beyin bu açılışa gelmesi için; çaba sarf etmişti. Amma, bütün bunlara karşın; Üstad, o açılışa katılmamıştı. En son, Cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine verilen ödülü almak için; sağlığını bahane etmiş ve bir başkası tarafından O, ödül kendisine ulaştırılmıştı. Dünya, nimetlerine oldukça uzak, takdir ve övgü sözlerinden kaçınarak; hayatını devam ettirdi. Devam ettirmeye, devam ediyor. Sezai Beyin, mücadelesini anlatan en güzel şiirinden bir alıntı; Batılılar ! Bilmeden Altı oğlunu yuttuğunuz Bir babanın yedinci oğluyum ben Gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden Babam öldü acılarından kardeşlerimin Ruhunu üzmek istemem babamın Gömün beni değiştirmeden Doğulu olarak ölmek istiyorum ben Sizin bir tek ama büyük bir gücünüz var : Karşınızdakini değiştirmek, Beni öldürseniz de çıkmam buradan Kemiklerim değişecek toz ve toprak olacak belki Fakat değişmeyecek ruhum… Onu kandırmak için boşuna dil döktüler Açlıktan dolayı çıkar diye günlerce beklediler O gün gün eridi ama çıkmadı dayandı Bu acıdan yer yarıldı gök yarıldı O nurdan bir sütuna döndü göğe uzandı Batı bu sütunu ortadan kaldırmaktan aciz kaldı Hâlâ onu ziyaret ederler şifa bulurlar En onulmaz yarası olanlar Ta kalblerinden, vurulmuş olanlar Yüreğinde insanlıktan bir iz taşıyanlar Sezai Karakoç
ÜSTADIN SON GÜNLERİ EN GÜZEL ŞEKİLDE ANLATAN ŞİİRİ Anne ölünce çocuk Bahçenin en yalnız köşesinde Elinde bir siyah çubuk Ağzında küçük bir leke Çocuk öldü mü güneş Simsiyah görünür gözüne Elinde bir ip nereye Bilmez bağlayacağını anne Kaçar herkesten Durmaz bir yerde Anne ölünce çocuk Çocuk ölünce anne Sezai Karakoç