?>

İnsan göçer de, itibarı nasıl yaşar?

9 yıl önce

İnsanlar vardır, bu dünyadan göçer giderler; fakat her hatırlanmalarında itibarları yaşar, takdirle yâdedilirler. İnsanlar vardır, itibarları ile ailelerini, akrabalarını, dâhil oldukları cemiyetleri, şehirleri şereflendirirler. İnsanlar vardır, cemiyetler, partiler, dernekler ve benzeri birliktelikler tesis ederler, kurarlar; itibarları sayesinde cazibe merkezi olurlar. Kimi insanlar vardır yaşarken de, vefât ettikten sonra da, onları sahiplenmek isterler diğer insanlar, köyler, ilçeler, şehirler ve hatta ülkeler. İtibarlı insanlar, birlikte oldukları insanları, grupları, dernekleri, cemiyetleri, partileri terk ettiklerinde veya bu dünyadan göçtüklerinde; arkalarında bıraktıkları sevenlerini derin üzüntülere gark ederler, yokluklarına tahammül etmek, yerlerini doldurmak oldukça zordur, onları tanıyanlar için. Unutulmayan bu itibarlı insanları tarif edelim desek; nasıl anlatırız onları? İtibarlı insanlar, nefisleriyle akıllarını değil, akıllarıyla nefislerini kontrol ederler. Mutlaka güzel ahlâklıdırlar ve bundan, ölümleri pahasına bile olsa, asla taviz vermezler. Cesur, cömert, mütevazı, fedakâr ve çalışkandırlar. Yürekleri, hiç ayrım yapmadan bütün insanlara karşı sevgi ve muhabbetle doludur. Büyüklerine ve âlimlere karşı hürmet/saygı göstermede örnek bir kişiliğe sahiptirler. Aile vatan, millet, mukaddesat, namus, hürriyet ve devlet mevzubahis olduğunda, en sağlam kaya gibi dimdik dururlar. Adamdırlar, âlimdirler, şehittirler, liderdirler, devlet adamıdırlar, kahramandırlar. Hakk’a ve insanlara hizmet etmek onları dinlendirir, mutlu eder. İlimleri, sanatları, sözleri, eserleri ve duruşları ile hatırlanırlar. Meyveli ağacı taşlayan çok olur babından; onlara düşmanlık etmeye, suikast düzenlemeye, onların aleyhine dedikodu ve fitne üretmeye yeltenenler olabilir. Ama onlar yılmazlar, yorulmazlar, usanmazlar, dimdik dururlar ve biz onlara sahip çıkarız. Onların isimleri, çocuklara konulur, köy, cadde, sokak, şehir ve hatta ülke ismi olurlar. Kimileri de vardır, bu dünyadan giderler ve unutulurlar; ya da kimse onları hatırlamak istemez; yani itibarları yok denebilecek kadar azdır. Bunlar, ailelerinin, akrabalarının, köylülerinin, hemşehrilerinin, dâhil oldukları çevrelerinin yüzkarasıdırlar. Onların bulundukları yere, partiye, derneğe, cemiyete, köye, mahalleye, sokağa, onu tanıyanlar gitmek/girmek istemezler. Böyle bireyleri hiç kimse sahiplenmek istemez, ölmeleri halinde üzülenlerin sayısı yok denecek kadar azdır. Bunlar akıllarını kullanmak yerine, nefislerinin kölesi olarak yaşar giderler, yazık olur koca bir ömre. Bu tipler, haksız maddî menfaatleri için her türlü kötü ahlâka bürünebilirler. Genellikle, ikiyüzlü ve yalancıdırlar. Fedakârlık ve cömertlik bunların kapısına hiç uğramaz. Kendilerini çok beğenirler; kibirlidirler, menfaatleri söz konusu değilse sevgi, saygı, mukaddesat, kültürel değerler onlar için hiç önemli değildir. Maddî zenginlikleriyle böbürlenirler ve bunun sağladığı ilgiyi itibar zannederler; bu zenginlik yok olduğunda da kimse yüzlerine bakmaz. Fakat itibarlı insanlarda bu menfî ve çirkin özelliklerin hiçbiri bulunmaz. İtibarlı insanlar, kendileri gibi itibarlı insanlarla rekabet ettiklerinde galibiyetlerinden dolayı kibirlenmezler, mağlubiyetlerinden dolayı da hayat tarzlarından taviz vermezler; aksine, bükemedikleri bileği öperler ve onu desteklemeye devam ederler. Onun içindir ki, itibarlı insanlar sadece bir derneğin, partinin, bir köyün, bir şehrin adamı değildirler; bütün bir şehrin ve hatta bütün bir ülkenin adamıdırlar. Onların ismini kullanarak, onların hayat tarzını örnek almak erdemliliktir. Lâkin, onların ismini, fotoğrafını kullanarak itibar devşirmeye, rey ve rant kazanmaya, haksız menfaat elde etmeye çalışmak, çirkin ve utanç verici bir davranıştır. Şehrimizin, ülkemizin bu kıymetli şahsiyetlerine hep birlikte sahip çıkıyoruz, isimlerini yeni doğan çocuklarımıza, caddelerimize, parklarımıza ve benzeri yerlere veriyoruz. Vefatlarının sene-i devriyesinde, onları saygı ve şükranla hatırlamaya devam edeceğiz. Bizim bu kadirşinas davranışlarımız da, çocuklarımızı ve gençlerimizi, yaşayan ve vefât etmiş bu erdemli ve mümtaz şahsiyetlere heveslenmeye ve onlara sahip çıkmaya, onları örnek almaya, güzel ahlâklı adamlar olma konusunda daha da ileri adımlar atmaya teşvik edecek; ecdadımızın bu manevî mirasının yüceliği, çocuklarımıza ve gençlerimize çalışma azim ve şevki ve de güven duygusu aşılayacaktır. Bu necip millet hiçbir zaman vefasız olmamıştır, olmayacaktır.    Güzel Şehrimiz Sivas’ımızın ve milletimizin yetiştirdiği bu kıymetli insanları rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI