?>

Aile Ortamı En Güçlü Ortam Olmalıdır - 2

Orhan Arslan

4 yıl önce

Okulun dışında Çok önemli bir yere sahip olan çevre şartları ve arkadaş guruplarıdır. Çevre şartlarına Örnek Devlet olarak, her türlü saçmalığın anlatıldığı, her türlü suçun reklamının yapıldığı bir diziyi denetleme yapamıyorsanız, ondan çıkacak sonuçlara katlanmanız gerekecektir.  Arkadaş ortamları, eğitim kurumları, eğitim süreci, okutulan dersler ve müfredatları, iyi örnekleri teşvik, kötü örneklerden sakındırma, konu başlıklarının çevrede uygulanabilir olması gerekir. Unutmayalım şu anda iyi, ya da kötü TV programlarının içerikleri,   Bilgisayarlar bir öğreticilik görevi üstlenmektedirler. Onların ortaya koyduğu bu öğreticilik görevi, ucu açık bir şekilde serbest bırakılırsa, aklımıza gelen her türlü kötülüğün işlendiği bir topluma hazırlıklı olunuz demektir. Hele toplumumuzun bir kesimi henüz doğru ile yanlışı ayırt edecek eğitim ve terbiyeden geçmemiş ise; sonuç kaçınılmaz olacaktır. Böyle bir ortamda,  Aileler de çocuklarını denetlesinler diyerek sorumluluktan kaçamayız. Evet,  Aileler de denetlesinler veya denetlemeye çalışsınlar ancak, asıl denetim yapma görevini Devletin kurumlarının yapması gerekir. Bu gelecek adına zorunluluktur. 18 yaşına gelmemiş bir genç Devlet koruması altında ise, bu yaşa gelmemiş bir gencin en yakınındaki arkadaşlarından hatta ailesinden bile gelecek tehlikeyi ne adına olursa olsun, Devletin resmi kurumları engellemelidir. Bu yaştan küçük olan bir gencin her türlü davranışı yapması için, özgürlük kalkanının arkasına saklanması kabul edilemez. Sonuçları çok vahimdir. Toplum bunun örnekleri ile doludur. Çeşitli şiddet eylemleri, tacizler, tecavüzlerin ardı arası kesilmez. Toplumun her alanında bu yaştan küçük gençleri Devlet şefkat elini devreye sokarak, korumak görevini üzerine almalıdır. Kendisine bu anlamda gelecek tüm olumsuz baskılara rağmen? Gençler Üniversite çağına geldiği zaman, Devlet bu öğrenim süresini de, ailelerinin yanında geçirebileceği imkanları ve şartları hazırlamalıdır. Bunun hayata geçmesi demek, Devletin hem maddi yandan fazla yıpranmaması demektir. Çünkü o kadar öğrenciyi barındırmak, yedirmek, eğitmek bayağı külfetli bir iştir. Tam tersine öğrenciler ailelerinin yanında bu öğrenim sürecini devam ettirecek olursa, hem öğrenci daha kontrollü bir eğitim süreci yaşayacaktır. Hem bazı yanlış örgütlerin eline düşmesi engellenmiş olacaktır. Hem aile içerisinde olduğu için eğitim sürecinde devlete olan yükü azalacaktır. Böyle bir uygulama hem Devletin hem Ailenin hem Genç bireyin kazancına olan bir uygulama olacaktır. Böylece gençler daha denetimli bir ortama kavuşacaklardır. Ne terör örgütlerinin eline düşecekler, ne bazı yanlış bağımlılıkların eline düşecekler, ne de maddi açıdan kimseye muhtaç olacaklardır. Bir-çok kötülüğün önün geçilmiş olacaktır. Bu tür önlemi alamayan kimi Batı Ülkeleri, zamanla ona bağlı olarak sömürü alanındaki  destekleri  de eskisi kadar olmadığı ve azaldığı için, ekonomik çöküntülere uzanan bir çöküş sürecine girmeye başlamışlardır.  Aslında senelerdir görünen güçlü bir Mali yapısı varmış görüntüleri bir anda negatif olmuştur.  Bu aynı zamanda hem toplumun temeli sayılan Ailenin, hem de ona bağlı olarak tüm Devlet sistemlerinin çökmesidir.  Senelerce bize Batıyı çalışkan, teknikte ileri diye tanıtan kaynaklar, aynı zamanda Batının en büyük sömüren taraf olduğunu, kendi kazançlarından çok, sömürdüğü insanların kazancıyla fazladan gelirler elde ettiğini de anlatmalıydılar. Bugün o kazançlarında azalma olduğu için, doğal olarak gelir, giderin altında kalınca sıkıntılar başlamıştır. Aile düzenleri de buna bağlı olarak çökme noktasına gelmiştir. Zaten manevi yönden boşlukta oldukları için, bu sonuç hızlanmıştır. Bizim TV yapımcılarının, bize yönelik olarak, Tüm çevirdikleri dizilerde; bizi, bağlı olduğumuz tüm değerlerden uzaklaştırmaya çalışan dizi ve TV´  yayınlarının neyi amaçladıklarını da açıklamalarını bekleriz. İşte örnek gösterdikleri batı toplumlarında Aile diye, bir şey kalmamıştır. O nedenle bazı Ülkeler çok çocuklu ailelere sadece çocuklarından dolayı, her şeyi bedava sunmaya başlamışlardır. Kendi Ülkesinin Aile yapısını bozmaktan zevk alan, medya kuruluşları sadece bizim ülkemizde vardır. Hedef Aileyi yıkmaktır. Dünya üzerinde başka devletlerde kendi aile yapısının bozulmasını isteyen, medya kuruluşları var mıdır, bilmiyorum. Böylece özleneni hasreti duyulan aile ortamları hayata geçecektir. Aile tüm fertleri ile herkesin mutlu olmaya çalıştığı bir ortam olacaktır. Akrabalık bağları daha da güçlenecektir. Aile içi, denetim daha güçlü olacaktır. Böyle ailelerin oluşturduğu toplum, daha dirençli ve daha güçlü olacaktır.  Ailenin daha güçlü ve aynı zamanda daha korunaklı olarak toplum içerisinde yer alması, o toplumun her alanda güçlü olmasının bir sebebidir. Bu inceliği anlamayan toplumlar bedellerini ağır ödeyeceklerdir. Bir Devletin üzerine düşen her alanda Ailenin güçlenmesi için, gereğini yapmaktır. Tüm gücü ile Aileyi koruma altına almalıdır. Güçlü toplumlar, güçlü Ailelerden oluşur. Temeli sağlam olanın, binası da sağlam olur. Geleceğe de ümitle bakar? Bitti?
YAZARIN DİĞER YAZILARI