Akıl Oyunları

Savaşın birçok çeşidi vardır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür; nükleer savaş, biyolojik savaş, teknolojik savaş, hava savaşı ve psikolojik savaş türü vardır. Psikolojik savaş, Düşmanların düşünceleri, hareket tarzları, hisleri, gelenekleri ve inançları üzerinde genel olarak bir baskı yapılması sonucunda bu psikolojik gücün kırılması amaçlanan bir savaş türüdür. Modern bir icat gibi görünse de psikolojik savaş, savaşın kendisi kadar eskidir. Örneğin güçlü Roma lejyon askerleri, kılıçlarını ile kalkanlarına vurarak, rakiplerinde dehşet uyandırmak için tasarlanmış bir şok ve korku taktiği kullanıyorlardı. Bunun tarihteki en iyi örneklerinden biri Mete Han’a aittir. Mete han, Çinlilerle yapılan Baideng Muharebesi’nde 20.000 kişi ile yaklaşık 200.000 civarındaki Çin ordusunu yener. Kayıtlara geçen ilk turan taktiği bu savaşta kullanılmıştır. Geri çekilmekte olan Mete, aniden durup Çinlilerin üstüne saldırdı. Çinliler bu beklenmedik hamle karşısında afallamıştı, Baideng Kalesi önünde Hunlarla karşılaştılar ve ağır bir yenilgiye uğradılar. İmparator panik içinde kaleye çekildi. Birliklerini toparlayıp durumu değerlendirmeyi umuyordu ancak Hunlar fırsatı kaçırmayarak kalenin etrafını sardı. Mete ordusunu dört tümene ayırıp kalenin tüm çıkışlarını tuttu. Kuşatma yedi gün sürdü. İmparator köşeye sıkışmıştı ve barış için tüm şartları kabule razıydı. Buradan kurtulsa bile düşmanının taktik ve manevra kabiliyetine bizzat tanık olduğu için savaşı sürdüremeyeceğini biliyordu. İmparator, Hunlara barış önerdi. Mete Çinlilerin yüreğine korku salmıştı. Mete psikolojik yıpratma taktiğini sonuna kadar uyguladı. Antlaşmadan sonra İmparator'un kaleden çıkmasına izin verdi ancak Çinlilerin geçeceği yolun iki yakasına askerlerini yerleştirip okları İmparator'a çevirtti. Liu-pang/Gao-zu bu korkuyu hayatı boyunca unutmayacak ve Mete'nin tüm tehditlerine boyun eğecekti. Modern psikolojik savaşın en etkili örnekleri 1930'lardaki Nazi propagandası ve 1945 sonrası ABD tarafından komünist tehlikeye karşı yeniden tanımlanan ve ayrıntılandırılan bir mücadele biçimidir. Devlet tarafından, gizli servisler aracılığıyla, basın yayın organları denetim altında bulunan sendika, dernek vb. örgütler kullanılarak yürütülen bu mücadelenin temel amacı halkın beynini ütülemektir. Etkili kullanıldığında dünyanın en güçlü silahıdır. Derler ki; “Psikolojik savaş, başkalarının etkisi altında oldukları halde, bireyleri veya kitleleri kendi iradeleriyle hareket ettiklerine ya da karar verdiklerine inandırmayı amaçlayan ve bunu üzerinden menfaat sağlayan yegâne mücadele unsurudur.” Psikolojik savaş geçmişte sadece askeri operasyonları destekleyici bir enstrüman iken, günümüzde mevcut dinamiklerin de etkisiyle başlı başına bir aksiyon ve sonuç alma metoduna dönüşmüştür. Yarım yüzyıl öncesine kadar hedeflerine ya da düşmanlarına boyun eğdirebilmenin ve onlara karşı iradeni hâkim kılmanın mutlak seçeneği "sert güç" adı verilen askeri güç unsurunu işletmekten geçiyordu. Gelişen küresel şartlar ve mevcut ekonomik dinamikler sert güç kavramını tek seçenek olmaktan çıkarınca, açığa çıkan alternatif gereksinimini yumuşak güç unsurları ve psikolojik savaş yöntemleri doldurdu. Ekonomik dengelerin bozulma korkusu ve savaş eyleminin aşırı yıpratıcı etkisi, ülkeleri silah ve ordu kullanmadan hasımlar ve çıkar bölgeleri üzerinde operasyon yapabilme ihtiyacına yöneltti. Psikolojik savaş, örtülü operasyon faaliyetleri ile istihbarat kurumlarının da görevleri arasına eklemlendi ve ülkelerin kritik çıkarlarını koruma amacıyla başvurulan can alıcı bir metot haline geldi. Eğer günümüzde en az maliyetle ve tek kurşun dahi kullanmadan bir ülkeyi ya da bölgeyi biçimlendirmek istiyorsanız, sizi hedefe en kestirme yolla ulaştıracak araç, etkili bir biçimde tasarlanan örtülü operasyon ve onu destekleyen psikolojik savaş faaliyetleridir. Psikolojik savaş dolaylı tutum adı verilen stratejik konseptin günümüzdeki en etkili araçlarından biri olmakla birlikte, savaşma gereksinimi duymadan kale kapılarını açmanın en pratik yoludur. Kalpleri ve zihinleri ele geçirmek için ölümcül olmayan bir çaba olarak psikolojik savaş; tipik olarak hedeflerinin değerlerini, inançlarını, duygularını, muhakemesini, güdülerini veya davranışlarını etkilemek için propaganda kullanır. Bu psikolojik savaş türünü en aktif kullanan büyük dünya devletleridir. Her ne kadar da barışın koruyucusu olarak görünseler de aslında birbirlerini içten çökelten bir düşünce ve psikolojik savaş içerisine girmişlerdir. Kendilerini barışın elçisi olarak gören bu devletler barış görüntüsü altında savaş politikalarını izlemekte ve bu çerçevede hareket etmektedirler. Günümüzde ABD başta olmak üzere en iyi batılı ülkeler tarafından icra edilir. Kurnazlıkta, ince düşünmekte ve teknik bilgi üretmede zayıf olan doğu ve güney çocukları ise genelde bu kurguya malzeme olmaktadır.