Antepli Şahin Beyden Muhsin Yazıcıoğlu’na Tüm Şehitlerimize Selam Olsun

Orhan Arslan

3 yıl önce

Sivas Valiliği, Büyük Birlik Partisinin (BBP) Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu anısına, vefatının 13. yılında klip hazırladı. Yazıcıoğlu'nun memleketi Sivas'ın Şarkışla ilçesi Elmalı köyünde, doğup büyüdüğü ve şimdi anı evi olarak kullanılan evin görüntülerinin de yer aldığı klipte Yazıcıoğlu'nun hayatı anlatıldı. KENDİSİYLE   BİRLİKTE   HAYATINI   KAYBEDEN   VATAN    EVLADININ   MEKANLARI  CENNET OLSUN... Yıllar öncesinde bu Vatan için canını feda eden şehitlerden olan Şahin Bey destanını yazmıştım. Bu kaleme aldığım yazıyı Başta Muhsin Başkana ve onun gibi şehit olan nice VATAN evladına ithaf ediyorum. Lise çağlarında İHL okulunda okurken, ilk defa çok güzel şiir okuyan abilerimizden dinlemiştik. Yavuz Bülent Bakilerin Antepli Şahin isimli şiirini. Ben tarif edilemeyen bir heyecan duymuştum. Sanki bu şiirinde şair tüm Vatan evlatlarına sesleniyordu. ''Ben Antepliyim, Şahin’im ağam. Mavzer omuzuma yük. Ben yumruklarımla dövüşeceğim. Yumruklarım memleket kadar büyük. Hey, hey! Yine de hey hey! Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım Düşman kurşunlarına inat köprü başında Memleket türküleri çağıracağım.'' Bir şiir ne kadar güzel okunur bilmem. Amma hayatım boyunca okulda yapılan anma günlerinde, başta Beşir Ayvazoğlu olmak üzere, bizi aydınlatan bilgiler aktaran tüm dostlara selam olsun. İşte o günlerden birinde bir yiğitten dinlemiştim bu şiiri.  Okulumuzun o dar koridorlarında, kulaklarımı doldururcasına dinlediğim, vücudumun her yanını bir sıcaklığın bastığı hissettiğim andır. Sanki benim savaşacaktım, sanki ben Şahin olmalı idim. O an... Kurtuluş günlerinde sık, sık gündeme getirdiğimiz, Vatan, Millet, Din, Devlet,  Bayrak, Namus, kavramlarını kullanırken büyük bir övgüyle bahsettiğimiz bu kavramların içeriğini yeteri kadar bilip, bilmediğimizi sorgulayalım. Yahut o kavramlar bizde ne anlama geliyor bir kez daha düşünelim. Bu yapılan savaşlarda hangi değerlerimizi kaybetmek üzere olduğumuz için canlarımızı ortaya koymuşuz. Bağımsızlık ve özgürlük kavramları ile aynı anlamı taşıyan bu kutsal değerlerimiz, yoksa artık bizim için bir şey ifade etmiyor mu? Sadece sembolik olarak kurtuluş günlerinde, Milli ve Dini bayramlarda mı anar olduk. Nerede kaldı kardeş sevgisi, dostluk sevgisi, arkadaşlık ve komşuluk ilişkileri, Bilmediğimiz bir diyara mı göç ettiler. Cephe savaşlarında kaybetmemek için çaba sarf ettiğimiz bu değerlerimizi, cephe gerisindeki  savaşlarda  kayıp mı ediyoruz? Etrafımızda adı konmamış bir savaş var da haberimiz mi yok! Bu kadar kendi değerlerini dışlayan, hatta o değerlerden hiç haberi olmayan bir nesil yetiştirdiğimizin farkında mıyız? Adı konulmamış bu Kültür savaşında yenilen taraf olduğumuzun farkında mıyız? Uyanın ey  dostlar  uyanın... Gün geçmiyor tahammülsüzlük sınırlarını aşan onlarca olayla karşılaşıyoruz, Aile içerisindeki geçimsizliklerin, şiddetin, yaralamanın, ölümün olmadığı gün yok gibidir. Ne oluyor bize? Bu toplum bizim değil mi? Biz bu kadar kötü olayları yaşamak zorunda mıyız? Yıkılan aileler, yetim ve öksüz kalan çocuklar, Hoşgörünün gittikçe azaldığı bir toplum haline geldik. ALLAH YARDIMCIMIZ  OLSUN. Antepli Şahin dedik, Muhsin Yazıcıoğlu dedik. Bu şehitlerin anılmasından başladık amma, bazı dertlerimizi anlatmak için nerelere geldik.   Bunlar Ülke gerçekleri,  Ülkemizden manzaralar bunları da yok sayamayız. Temennimiz her alanda gerçek bağımsızlığımızı elde etmemiz ve bu alanda yapılacak olan tüm iyi niyetli çalışmaların arkasında olmaktır. İşte o zaman Cephe gerisindeki,   kültür ve emperyalizme karşı olan savaşımızı da kazanmış oluruz. Unutmayalım ne ekersek, onu biçeriz… Şehit Lider Muhsin Yazıcıoğlu ne diyordu.'' FİRAVUNA KARŞI OLMAK YETMEZ, MUSA’NIN YANINDA OLMAK GEREK...'' Kalın sağlıcakla