?>

Batının Hedefi Sömürgeciliktir

Batının Hedefi Sömürgeciliktir

Orhan Arslan

3 yıl önce

<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Batı &nbsp;yerinde &nbsp;durmuyor...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Afganistan bunun &nbsp;son &nbsp;&ouml;rneğidir... Kan &nbsp;g&ouml;z &nbsp;yaşı, umutsuzluk, &nbsp;&ccedil;aresizlik, yıkım ne &nbsp;isterseniz &nbsp;var. Yeter ki, &nbsp;bir devlete &nbsp;g&ouml;z koysun...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Yapılan araştırmalar g&ouml;stermiştir ki; insanlar yaşadıkları m&uuml;ddet&ccedil;e bir, &ccedil;ok sıfatı, &ouml;zellikleri taşımaktadır. Genel olarak baktığınız zaman &ouml;nce insanlar siyasi veya hayat felsefelerine g&ouml;re başlıklar altında toplanıyor gibi g&ouml;z&uuml;kmektedir. Sanki en ayırt edici bu başlıktır. Ancak, insan sadece siyasi g&ouml;r&uuml;ş&uuml;nden ibaret olan bir varlık değildir. Aynı zamanda ekonomik olarak değerlendirildiğinde , farklı, farklı isimlerle anlatılabilir. Renk, farklı şeyleri sevme, farklı şeylerden nefret etme, bulunduğu b&ouml;lge, kullandığı dil &nbsp;v.s. B&uuml;t&uuml;n bunlar insanların bir, &ccedil;ok kategori de değerlendirilebileceği ayrı, ayrı başlıkların olmasına sebep teşkil etmektedir. Yani bir insan siyaseten farklı bir g&ouml;r&uuml;şte olduğu insanla aynı rengi sevebilir, aynı dili konuşabilir, aynı b&ouml;lgede yaşayabilir, aynı takımı tutabilir, kısacası ekonomik şartları da aynı olmasına rağmen ayrı siyasi tercihlerde bulunabilir. Tam tersine bu kadar fazla &ouml;zelliklerinin uyuştuğu insanla siyasi tercihleri ayrı olmasına karşılık, fazlaca &ouml;zellikleri hi&ccedil; uyuşmayan bir insanla, &nbsp; aynı siyasi partiyi tercih edebilir. Bu onların her konuda anlaştığı anlamına gelmez. &nbsp;B&ouml;yle bir mecburiyet de yoktur. Asıl bu ayrışımlarda &ouml;ne &ccedil;ıkan inan&ccedil; birlikteliğidir. İnsanlar, aynı &nbsp;şeylere &nbsp;inanıyorsa, kendilerini birbirlerine daha yakın hissederler.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">İşte bu &ouml;rnekte anlattığım gibi, Devletler de aynıdır. En g&uuml;&ccedil;l&uuml; &nbsp;bağları &nbsp;inan&ccedil; &nbsp;bağlarıdır. Diğer ortak &nbsp;bağlar, zamanla yok olabilir. Gelecekteki yol haritalarını inna&ccedil; &nbsp;bağları ile birlikte d&uuml;ş&uuml;nerek, belirlerler.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">D&uuml;nyada yaşanan onca sıkıntıya rağmen devletlerin bile &ouml;nce kendi &nbsp;yararlarını tercih ederken, ikinci &ouml;nc&uuml;l olarak aynı inancı paylaşıp, paylaşmadıkları konusunda birbirlerine yardım etmeye, yakınlık g&ouml;stermeye &ccedil;alıştıklarını g&ouml;rmekteyiz. Diğer inan&ccedil; sahipleri sıranın gerisinde kalmaktadırlar. Hatta zaman, zaman diğer inan&ccedil; sahiplerini inan&ccedil;larından dolayı d&uuml;şman g&ouml;rm&uuml;şlerdir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Devletler a&ccedil;ısından da bu b&ouml;yledir demiştik. Bu &ouml;nemli ayrıntıyı bilen İngiliz siyaseti Osmanlı topraklarından &ccedil;ekilirken, &ccedil;ok başlı, kontrol edilemeyen, farklı kabilelere ayırım yaparak y&ouml;netime taşıyan, hatta farklı mezheplerin azınlıkta olmasına rağmen, orada bir &ccedil;ıban başı olması i&ccedil;in y&ouml;netime getiren, &ccedil;oğunluk olan mezhebi kurumları, ezdiren bir yapılanma ortaya koymuştur. Birbirlerine yardımcı olacak &ouml;zellikleri taşıyan y&ouml;neticileri getirmek yerine, daha farklı &ouml;zellikleri olan ve birbirlerini sevmeyen insanları &nbsp;y&ouml;netime taşımışlardır. Kural basittir. Birbirleri ile dayanışma i&ccedil;erisinde olmasınlar. Biz de istediğimiz gibi o, k&uuml;&ccedil;&uuml;k devletleri y&ouml;netelim. En &ouml;nemlisi ellerindeki zenginlikleri, petrol kaynaklarını &nbsp;bizim g&ouml;zetimimizde ve bizim yararlarımızın, &nbsp;korunduğu bir şekilde varlıklarını devam ettirsinler. Form&uuml;l bu olunca y&ouml;netmek kolaydır. O k&uuml;&ccedil;&uuml;k devletleri &nbsp;birbirlerine d&uuml;şman etmekte kolaydır. Osmanlının yıkımından sonra bunu da başarmışlardır. O nedenle inan&ccedil;larında farklılık olan kişiler y&ouml;netime getirilmelidir. Komşu olan Devletler aynı inancı, aynı mezhebi birlikteliği sağlamamalıdır. Aralarındaki s&uuml;rt&uuml;şmeler k&ouml;r&uuml;klenmelidir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">D&uuml;nyada bunca şey olup, biterken hala neden etrafımızdakilerle kavgalıyız? &nbsp;Yahut etrafımızda olup, bitenlerden bize ne? &nbsp;Diye soru soranların olayları bir de bu a&ccedil;ıdan değerlendirmelerini &nbsp;isterim. Bazı ger&ccedil;ekleri daha iyi g&ouml;receklerdir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Yazımızın baş tarafında da belirttiğimiz gibi normal demokratik &uuml;lkelerde insanlar farklı, farklı şeyleri d&uuml;ş&uuml;nerek farklı alanlarda bir araya gelebilirler. Bu m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Ancak eğer siz bir Devleti y&ouml;netiyorsanız ve sizin y&ouml;nettiğiniz devlet etrafındakilerle kavgalı olması gerekiyorsa, işte o zaman insanlar arasındaki olan bu farklılaşmanın getirdiği sempati, birbirini anlama, hoşg&ouml;r&uuml;s&uuml;n&uuml;n devletler a&ccedil;ısından olmaması gerekir. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, bu senaryoyu &ccedil;izenler, &nbsp;b&ouml;yle d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;şlerdir. Hele bir de geleneğinizde Devlet kurma, İmparatorluk y&ouml;netme gibi &ouml;zellikler var ise; işte onlar i&ccedil;in en tehlikeli olan g&uuml;&ccedil; sizsiniz demektir. Bir de komşularınız zamanla sizin y&ouml;nettiğiniz &nbsp;olan &uuml;lkeler ise ; sizin tehlike olarak algılanmanız daha da fazlalaşır. İşte bu nedenle: T&Uuml;RKİYE &nbsp;DEVLETİNİN &nbsp;gelişmesini ve g&uuml;&ccedil;lenmesini istemeyen dış d&uuml;şman sayısı olduk&ccedil;a fazladır. Etrafımızdaki olayları bir de bu a&ccedil;ıdan değerlendirir isek, bazı ger&ccedil;ekler kendiliğinden ortaya &ccedil;ıkar. T&uuml;rkiye Devlet olarak ne kadar g&uuml;&ccedil;s&uuml;z hale getirilirse, o kadar zayıf d&uuml;şer. Bu &Uuml;lkenin zayıf d&uuml;ş&uuml;r&uuml;lmesi &nbsp;i&ccedil;in ter&ouml;r dahil her şeyi olağan g&ouml;rm&uuml;şlerdir. Ekonomik olarak &ccedil;&ouml;kertmek en b&uuml;y&uuml;k ama&ccedil;larıdır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">Unutmayalım D&uuml;nya petrollerinin yarıdan fazlası OSMANLI TOPRAKLARI OLARAK bilinen yerlerden &ccedil;ıkmaktadır. Eğer Osmanlı yaşasa ve o, topraklara sahip olsa idi, D&uuml;nyanın DURUMUNU o , zaman d&uuml;ş&uuml;nebilirdiniz. Şu andaki emperyalist g&uuml;&ccedil;lerin hi&ccedil;biri g&uuml;ndemde dahi olamazdı. O halde OSMANLININ neden zorla yıkıldığına iyi dikkat edin.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif">G&uuml;c&uuml;m&uuml;z&uuml; ancak, inan&ccedil; birliği ile &ccedil;alışarak, birbirimize sahip olarak, birbirimizi anlayarak, birlik ve beraberlik i&ccedil;erisinde &nbsp;zirveye taşıyabiliriz. Bu kural t&uuml;m İslam olduğunu iddia eden &Uuml;lkeler i&ccedil;in de ge&ccedil;erlidir. Yoksa, k&uuml;&ccedil;&uuml;l&uuml;rs&uuml;n&uuml;z, zamanla yok olursunuz...</span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI