?>
Beyin Göçü
Beyin göçü neden verilir? Beyin göçünün nedenleri ekonomi politikalarında yer alan istikrarsızlıklar ve eğitimli, yetişmiş insanların gelecek kaygısıdır. Ama bana göre bunların arasında en önemlisi gelecek kaygısıdır.
Gelecek kaygısı insanı büyük bir bunalıma sokabilir. İnsanlar bu bunalımdan kurtulmak için bir çare ararlar ve en sonunda bu çareyi bulunduğu ülkeyi terk etmekte bulurlar.
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre 2019 yılında 330 bin 289 kişi Türkiye´den yurt dışına göç etti. Türkiye´nin en çok göç verdiği yaş 25-29 yaş arası olarak kayıtlara geçti.
Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi´nce yapılan araştırmaya göre Türkiye en çok beyin göçü veren 24. Ülkedir. İyi eğitimli 100 gençten 59´u yurt dışına gidiyor.
100 gençten 73´ü yurtdışına gitmek istiyor. Bu ülkelerin başında ABD yer alıyor. Sonra sırasıyla Kanada, Almanya, İngiltere ve Avustralya yer alıyor. Bu ülkelere BEYİN AVCISI ülkeler deniyor. Gidenlerin %78´i dönmek istemiyor. Çünkü sahip oldukları imkanları bırakmak istemiyorlar.
Bulundukları yerde onlara verilen değer hissiyatı, Türkiye´de verilenden daha fazla. Gidenlerin arasında doktor, mühendis, sanatçı, bilim insanı ve daha nice meslek gruplarında bulunan bireyler var. Bahsettiğim ülkelerin ortak yanı sanayi, bilim, teknoloji, sanat açısından gelişmiş ülkelerdir.
Peki diğer ülkeler neden bu insanlara olanak sağlıyor? Çünkü gelişmiş ülkeler kalifiye insan gücünü hedefliyor. Bunun için iyi eğitim görmüş bireylere ülkelerinde çalışmaları için veya kendilerini daha fazla geliştirebilmek için imkân tanıyorlar.
Bu ülkeler aldıkları bireylerdeki potansiyelin farkına varınca onlara geçimlerini rahatça sağlayabilecek, sosyal hayatlarını rahatça geçirebilecek, gelecek kaygısı olmadan yaşayabilecekleri imkanlar sunuyorlar.
Bu imkanlarda haklı olarak insanların ülkeye geri dönüş yapmasına izin vermiyor. Açıkçası insana hak ettiği değeri veriyor. Ama maalesef ülkemizde bu bireylere sahip çıkamıyor, hak ettiği değeri veremiyoruz.
Peki bu göçün ülkemiz için olumsuz etkileri nelerdir? Öncelikle kalifiye elemanların göçü başlı başına olumsuz bir faktördür. Bu göç üretken kapasitenin kaybına neden olur. Yükseköğrenimdeki yatırımların geri dönüşünü asgari düzeye indirir. Ülkenin kalkınması engellenir, ülkede bilim geri kalır, ülkenin gelişmesi uzun sürer. Yani ülkemizin geleceği karartılır.
Ülkeye yapılan yatırımlar son bulur ve yatırımların yönü yurtdışına kayar. Bu kaymada işsizliğin artmasına sebep olur. İşsizlik oranı ne kadar artarsa refah seviyesi düşer. Fark ettiniz mi bu neye sebep oluyor tekrardan? Evet ülke bir göç döngüsü içine giriyor böylelikle.
Bu durumu çözmek için yapmamız gereken aslında çok basit. İnsana değerli olduğunu hissettirmek. Kendi ülkesinde de olanaklar sağlayıp, bulunduğu alandaki çalışmalarına destek vermek gerekir.
Böylelikle bu insanlar için gelecek kaygısı ortadan kalkar. Gelecek kaygısı kalktığı için strese ve bunalıma eğilim göstermezler. Bu durumda potansiyellerini arttırır ve daha verimli hale gelirler. Bunların sonucunda da yukarıda bahsetmiş olduğum olumsuzluklar tam tersine döner ve gelişmek için adımlar atılır.
Petrolden daha önemli bu, genç, dinamik nüfusu üretime katalım lütfen. Bu enerji hem ülkemizin kalkınmasında dinamo hem de sosyal problemlerin kaynağında eritilmesi demektir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI