?>

Bir Ülke Vardı Eskiden

Haydar Mermer

4 yıl önce

Ebeler kapı kapı dolaşıp mamanın faydalarını, anne sütünün zararlarını anlattılar annelere. O hale geldi ki, cicili bicili mamalara hücum ettiler durumu olmayanlar bile Bir ülke vardı eskiden. Ahırlar dolusu ineklerinin sütünü döküp ABD nin ´´dost Türk halkına ´´ hediye ettiği süt tozu içirdiler çocuklarına. Zerun buğdayı yerine süt tozundan çörekler yedirdiler. " Tereyağı, yumurta ve sakatat yemeyin ölürsünüz" diyen doktorlara inanıp ağızlarına sürmediler korkularından. Bir Ülke vardı eskiden... yağı zararlıymış diye yüzbinlerce zeytin ağacını söküp, ayçiçeğinden yapıldığı söylenen albenisi yüksek ´´ çok yararlı ´´ yağlarla doldurdular rafları. Tabi tereyağının yerine de margarini. Bir ülke vardı eskiden... hızla artan nüfusun bir felaket olduğu anlatıldı kervan geçmez mezralara varıncaya kadar. Ve normal doğumun ne kadar tehlikeli olduğu üflendi kulaklara. Ne yapacağız doğurmayalım mı? diyenlere; ´´sana gün ve saat verelim bavulunu, tacını, rujunu, tüllü terliğini al gel. acısız sancısız ´´prenses´´ doğumu yaptıralım´´ dediler. Bir ülke vardı eskiden... binlerce yıldır uygulanan tıbbi usullerle dalga geçildi alaya alındı. Bildiği ne kadar ilaç usul ve yöntem varsa; ´´ kocakarı ilacı ´´ diye çöpe atıldı. Çöpe attırdıkları tabiat eczanesinden toplanmış ilaçların yerine de ´´ dozu ayarlı zehir ´´ demek olan haplar tutuşturup ´´ hapı yutturdular ´´ Zamanla hiç bilmedikleri dertlere duçar oldular ve hiç bilmedikleri haplarla tedavi aradılar o rezil Hastahane kuyruklarında. Halbuki bu Ülkenin insanları, ilk emri OKU olan bir kitaba inanıyor, ve KORKMA diye başlayan bir marş söylüyorlardı. Çalışkan, feraseti açık, fıtratı bozulmamış, irfan sahibi Anadolu Kadınları vardı bu Ülkede. Diploması yoktu belki ama arifti. Hisleri kuvvetliydi, iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayırt edebiliyordu. Ne yediğini, yedirdiğini sorgulardı. Bir iş tutarken benim elim değil Fatma Anamın eli der besmeleyle başlardı. Çok güçlüydü dimdikti Anadolu Kadını. Bu kadına yarenlik eden erkek de ADAM dı. Gören çekinir kendine çeki düzen verirdi. Dostuna Yunus düşmanına Yavuz idi. Evinin rızkını temin edip, emanetlerini her türlü fitneden korurdu. Öyle, parfümdü , kremdi bilmez, bağrının kıllarını lazerle yaktırmazdı. Çocuğunun, karısının ve kimsenin oyuncağı olmazdı. Menfaata eğilmez, şaklabanlık yapmazdı. Ne mi oldu bunlara ? İşte o binlerce yıllık hazinesini çöpe attırıp ellerine tutuşturduklarıyla sağlığı bozulmakla kalmadı fıtratı da değişti. Huyu suyu bozuldu. Bilmediği korkular ve düşünceler yerleşti yüreğine. Hisleri yok oldu., Yeri geldi ar damarı çatladı. Sevgileri sathileşti. ´´ Durun ne oluyor ´´ diyenlerin de damgaları hazırdı. Alınlarının çatına "cahil, bağnaz, geri kafalı" yaftaları vurularak susturuldular. Hasılı dostlar; tarih boyunca bu milletin başına oynana oyunlar ne kimseye oynandı, ne de başına gelenler kimsenin başına geldi... (Kısmen iktibas - H.M )
YAZARIN DİĞER YAZILARI