?>

DOĞUM KORKUSU VE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ

Neslihan Yener

11 ay önce

Sevgili anne adayı Öncelikle tanışalım… Ben Neslihan Yener. Sivas Numune Hastanesi’nin Doğum Ünitesi’nde 6 yılı aşkın süredir Uzman Ebe olarak görev yapıyorum. Bu süreçte binlerce doğuma katıldım ve yaşadığım deneyimleri, doğru bilinen yanlışların önüne geçmesi, bazı püf noktalarla kafa karışıklıklarının giderilmesi amacıyla faydası olacağını düşündüğümden sizlerle paylaşmak istedim. Gebelik fiziksel ve ruhsal değişimlerin gerçekleştiği ve bu değişimlere uyum sağlayarak, kadının doğuma ve anneliğe hazırlandığı bir süreçtir. Kadın bedeninin mucizevi doğurabilme yeteneği zaten doğum anında kendiliğinden açığa çıkıyor. Peki ya korku? Bu yeteneğin varlığı korkmamak için yeterli midir? Hayır tabii ki de... Katıldığım doğumlardan güzel birkaç ipucu kaptım. Paylaşayım. Tıp alanındaki gelişmelerle birlikte, gebelik, doğum ve doğum sonu süreçler, günümüzde geçmişe göre daha az sorunla sonuçlanmasına rağmen, birçok kadın bu süreçlere yönelik korku yaşamaktadır. Kabul edilebilir seviyedeki bir korkunun kadının doğuma hazırlanmasında faydalı olabileceği belirtilmektedir. “İlacı zehirden ayıran dozudur!” denir ya hani. Doğumda korkunun da fazlası anne ve bebeğe, hatta aileye yönelik olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabilmekte. Doğum Korkusunun Olumsuz Sonuçları Bebek, plasenta dediğimiz halk arasında “bebeğin eşi” olarak bilinen yapıyla kanlanır. Bu kanlanma bebeğe ihtiyacı olan oksijen ve beslenmeyi sağlar. Korku anne vücudunda bazı hormonları harekete geçirir. Yaşanan bu hormon değişikliği annenin kan basıncında yükselme ya da düşme gibi sonuçlanabilir. Bu durum bebeğe gidecek kan akışını etkileyeceğinde bebeğinizi anne karnında strese sokabilir. Korku bir gerginlik oluşturur ve tüm kaslarda kasılmaya sebep olarak doğumda ağrıyı arttırır. Böylelikle korku, doğumda ağrı kesici ilaç kullanımını arttırır diyebiliriz. Kaslarınızı ne kadar gevşetebilirseniz ağrıyı o kadar az hissedersiniz. Doğumun süresini arttırabilir. Kadın bir daha gebe kalmak bile istemeyebilir. Bunlar korkuyla bağlantılı kısır bir döngü. Korkuya Yönelik Neler Yapılabilir? Hemen cevaplayayım… Ne yazık ki, doğum korkusu kuşaktan kuşağa kadınlarımıza başka bir kadın tarafından öğretiliyor. Daha önce olumsuz doğum deneyimi yaşamış bir başkası başladıysa anlatmaya hiç düşünmeden odadan çık derim! Gebelikte hayal gücün öyle genişleyecek ki, onun anlattıklarıyla kafanda neler kuracaksın neler. Bu seni olumsuz etkiler. Her doğum öyküsü kendine özeldir ve ben çoğu kadının “Bu kadar kolay mıydı? Böyle anlatmadılar ve beni çok korkuttular” dediğine şahit oldum. Kadın tam olarak neyden korktuğunu bakım veren ebeye söylemeli. Bazen doğumdan korkmadığını söyleyen bir kadın iğneden, dikişten, yalnız hissetmekten korkabiliyor. Tam olarak neyden korktuğunu ebeyle paylaşırsan işler düşündüğün gibi zor olmayacak. Çünkü ebe korkuya yönelik çözümü senin için bulacaktır. Doğumda sana destek olacak refakatçinin mümkün olduğunca imkanlar doğrultusunda seni en iyi anlayacağını düşündüğün kişi ya da kişilerden seçebilirsin. Normal doğumda doğru nefes ve ıkınma tekniklerini sağlık çalışanlarından ya da ilimizde mevcut olan gebe okullarına başvurarak doğumdan önce öğren derim. Doğru nefes ve ıkınma tekniklerini bilmek ağrıyla başa çıkmanı kolaylaştırır, hatta doğumda dikişin bile önüne geçebilirsin. Tüm bu öneriler dikkate alındığında nesilden nesile aktarılan doğum korkusu belki de tarihe karışır. Kim bilir… Uzman Ebe
YAZARIN DİĞER YAZILARI