DÖRT YILDA KAZANDIRDIĞIMIZ DAVRANIŞI TV DÖRT DAKİKADA YIKIYOR
Muzaffer Karadağ
8 yıl önce
İletişim araçlarının günlük hayatımızdaki yeri giderek artmaktadır. Bilim ve teknolojideki hızlı gelişme hayatımıza kattıkları kadar götürdükleri de var. Özellikle hemen her konuda normalden ziyade uçlarda yaşamayı seven insanlar olarak bu konuda da ölçüyü kaçırıyoruz. Ya vurup öldürüyoruz, ya müptelası oluyoruz. Eskilerin ´´İfratla tefrit´´ dedikleri durumları yaşıyoruz, ölçüyü kaçırıyoruz. Hayatımızın her anında bize yol gösteren Peygamberimizin; ´´Her şeyde ölçülü olun, aşırı gitmeyin´´ hadisini unutuyoruz. İnsanların müptelası oldukları bazı alışkanlıklar kendisine zarar verecek boyutlara ulaşmaktadır. Zararlı alışkanlıklara artık televizyon ve internet bağımlılığı eklendi. Birçok kişi zamanının büyük bir bölümünü televizyon ve bilgisayar başında geçirmektedir. Daha vahimi bu yeni zararlı iki alışkanlıklarımızın zararı kısa zamanda anlaşılamamakta, sonuçları geç ortaya çıkmaktadır.Televizyon-internet milletimizin (zaten çok az olan) okuma alışkanlığını yok etti. Evlerde kitap okuma alışkanlığı kalmadı. TV-internet bağımlılığı aile içi iletişimi yerle bir etti. Geçen hafta açıklanan bir araştırma sonucuna göre günlük 5,5 saat TV izleme ortalaması ile dünya birincisi olduk. Ayrıca anne-babalar (televizyon-interneti kapatarak) çocuklarıyla el ele, göz göze günde üç dakikadan az sohbet etmektedirler. Evlerde pansiyonda kalır gibi yaşanmaktadır. Bir baba; ´´TELEVİZYONUMUZ BOZULDU, EVDEKİLERLE TANIŞTIK; BAYAĞI İYİ İNSANLARMIŞ´´ demiştir. Ailede insanlar birbirlerini dinlemekten, anlamaktan uzaklaşmışlardır. Çocuklarımızda iletişim bozukluğu ve yalnızlık yaşanmaktadır. Konuşacak, dertleşecek kimseyi bulamayan, iletişim becerileri körelen çocuklarda yalnızlık duygusu başlamakta, içine kapanmaktadır. ÖĞRETMENLERİN DÖRT YIL UĞRAŞARAK, ÖRNEK UYGULAMALARLA KAZANDIRDIĞIMIZ OLUMLU DAVRANIŞLARI TELEVİZYON DÖRT DAKİKADA YOK ETMEKTEDİR. ´´Eskiden oğlan dayıya, kız halaya benzerdi. Şimdi oğlan dizilerdeki dayılara, kızlar dizilerdeki halalarına benzemeye çalışıyorlar. Saçlarını, kıyafetlerini, konuşmalarını, davranışlarını onlara benzetmeye çalışıyorlar.´´ Çocuklarımız, anne-babalarını rol model olarak almıyorlar. Örnek aldıkları, olmak istedikleri rol model, dizi kahramanları olmuştur. Babası mafya, annesi pembe dizi izlerken çocukların ders çalışmasını beklemek hiç de mantıklı değildir. TV- İNTERNET BAĞIMLILIĞI ÇOCUKLARIMIZIN DİNLEME, ANLAMA, DÜŞÜNME, MUHAKEME KURMA, ÖĞRENME MELEKELERİNİ YOK ETMEKTEDİR. ÇOK TV SEYREDEN ÇOCUKLAR, ÖĞRETMENİN ANLATTIĞI DERSİ TV SEYREDER GİBİ İZLEMEKTE, DERSE HİÇ KATILMAMAKTA, DÜŞÜNÜP, SORGULAYAMAMAKTA VE ÖĞRENEMEMEKTEDİR. ÇOCUKLARIMIZ, SADECE SEYREDEN TOPLULUĞA DÖNÜŞMEKTEDİRLER. TELEVİZYON, ÇOCUKLARIMIZI ZİHİNSEL OLARAK PASİF HALE GETİRMEKTEDİR. Öğrenci sınıfta tahtayı ekran, öğretmeni ekran karakteri sanmakta bu duygularla ders dinlemektedir.Ayrıca evde ders çalıştıktan sonra televizyon izlenilmesi başka bir yanlış uygulamadır. Ders çalışmadan sonra televizyon izlenilmesi, çocukların beyninde silici görevi yapmakta, öğrenilenleri unutturmaktadır. Çok televizyon izleyen çocuklarda çalışma istek, alışkanlık ve becerisi azalmakta, tembellik özendirilmektedir. Televizyon dizi ve filmlerdeki içki ikramları adeta içki reklamlarına dönüşmektedir. Çocuklarımızın bilinçaltına içki yerleşmekte her sıkıntıda çözüm içki olarak sunulmaktadır. Televizyondaki şiddet çocuklarımızın ruh dünyasını olumsuz etkilemekte, saldırganlık duygusunu artırmaktadır. Televizyonda yayımlanan kontrolsüz yabancı filimler milli kültürümüze darbe vurmaktadır. Kültür emperyalizmi televizyon- internet eliyle gerçekleşmektedir. Bir dönemde artan dış ticaret açığını önlemek için bazı malların ithalatına sınırlama getirilmek istendiği zaman dönemin ABD başkanı, sinema filmlerinin bu uygulamanın dışında tutulması için özel ricada bulunmuştur. Çünkü ABD´nin ürettiği en önemli ürün sinema filmi ve silahtır. Kültürünü özellikle sinema filmi ve dizilerle yaymaktadır. İnsanlarımız Türk-islam kültüründen televizyon-internet eliyle uzaklaşmaktadır.Çare; Aile toplantısı yapılmalı, izlenecek televizyon programları birlikte belirlenmelidir. Doğacak boşluk ailece birlikte yapılacak etkinliklerle doldurulmalıdır. Anne-babalar çocuklarına daha çok zaman ayırmalıdır. HER GÜN AKŞAM BELLİ SAATLERDE TV KAPATILMALI, AİLECE BİRLİKTE OKUMA SAATİ UYGULAMASI YAPILMALIDIR. Aile toplantısında alınacak ortak kararla haftada TELEVİZYONSUZ BİR GÜN BELİRLENMELİ VE AİLECE BİRLİKTE ORTAK FAALİYETLER YAPILMALIDIR.