Her yıl Kasım ayının 3. Haftası Dünya KOAH Günü olarak anılmaktadır. Ben diyetisyen Şeyma Kayaş olarak bu özel günde sağlıklı yaşamın temel unsurlarından birinin solunum sağlığımız olduğuna inanıyor ve doğru beslenme alışkanlıklarının Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) yönetilmesinde kritik bir rol oynadığını vurgulamak istiyorum. Peki KOAH Nedir? Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, akciğerlerdeki hava yollarının daralmasıyla ortaya çıkan, uzun süreli bir hastalıktır. Bu hastalık, solunum yoluyla hava geçişini zorlaştırır, nefes almayı güçleştirir ve zamanla vücudun oksijen almasını engellemektedir. Başlıca belirtileri arasında nefes darlığı, sürekli öksürük, balgam üretimi ve egzersiz yaparken zorlanma yer almaktadır. KOAH’ın başlıca risk faktörleri şunlardır; sigara kullanımı, hava kirliliği, yaş ve genetik faktörlerdir. Hastalığın doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabildiği unutulmamalıdır. KOAH ve Beslenme Arasındaki Bağlantı KOAH, vücudun oksijen ihtiyacını artırırken, besinlerin sindirilmesi ve emilmesi üzerindeki etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Solunum sistemi zayıf olan bireyler için yeterli ve dengeli beslenme, hastalığın yönetilmesinde hayati öneme sahiptir. Peki, beslenme KOAH yönetiminde nasıl yardımcı olabilir?   KOAH hastaları genellikle kilo kaybı yaşamaktadırlar. Yetersiz ve güçsüzlükle yapılan solunumlar yemek yeme esnasında bireyin yaşam kalitesini düşürür ve bu durum solunum kaslarının daha fazla çalışmasından kaynaklı vücudumuza almamız gereken kalori ihtiyacı artabilmektedir. Bu nedenle, yeterli enerji alımı, vücut ağırlığının korunmasına yardımcı olur. Solunum kaslarını güçlendirmemiz için yeterli protein almamız önemlidir. Yeterli protein, kas kaybını önler ve vücudun enfeksiyonlarla savaşabilmesini sağlamaktadır. Yüksek kaliteli protein kaynakları olan; et, balık, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi besinleri tüketmek bizim için önemlidir. KOAH, genellikle akciğerlerde iltihaplanmaya da yol açabilmektedir. Bu durum karşısında antiinflamatuar özelliklere sahip gıdaların tüketilmesinde büyük fayda vardır. Bu gıdalara örnek olarak özellikle omega-3 yağ asitleri içeren balık, keten tohumu ve ceviz gibi besinler, inflamasyonu azaltmaya yardımcı olabilmektedir. KOAH’lı bireylerde sıklıkla ödem (şişlik) görülmektedir. Fazla sodyum, vücudun su tutmasına yani ödeme neden olabilir ve bu durum kalp yetmezliği gibi komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bu nedenle tuzun azaltılması, bu durumu engellemeye yardımcı olur. KOAH’lı bireylerde yetersiz beslenme sonucu B grubu vitaminleri ve magnezyum eksiklikleri sıkça görülmektedir. Bu vitaminler, enerji üretimi ve kas fonksiyonları için önemlidir. Bu durumu yaşamamak için yeterli miktarda tam tahıllar, yeşil yapraklı sebzeler ve kuruyemişler tüketmek önemlidir.  KOAH hastalarında balgam üretimi fazla olabilmektedir. Yeterli sıvı alımı, balgamın daha kolay atılmasını sağlar ve genel solunum sağlığını iyileştirir. KOAH Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ciddi bir hastalıktır. KOAH yalnızca ilaç tedavisi ile sınırlı kalmamakla birlikte sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara içmeme ve hava kirliliğinden korunma gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle bu hastalık kontrol altına alınabilir. Unutmayalım ki, solunum sağlığını korumak, genel sağlığımızın temel taşıdır. KOAH'ta güçlü akciğerler, dengeli beslenme ile mümkündür.  Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere kendinize iyi bakın…