?>
Enderun’dan Gaybûbete
Enderun’dan Gaybûbete
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Hürriyet, Türk milletinin en bâriz nişânelerinden biridir. Biz bu ibâreyi, hamasetin milliyetçiliği ile değil, tarihi hakîkatler üzerinden ifâde ediyoruz. Türk düşünce yapısı, süreç içerisinde bağımsızlığını muhâfaza etmekle birlikte, aklî ve îmâni tasavvurlarla kendini tekâmül eden bir yapıya dönüşmüştür. Bu mîras, bazı dönemlerde inkıtâya uğrasa da; Mete Han’ı devletin başına geçiren düşünce ile başlayan ulvî tutku, gerek muhtelif bölgelerde, gerekse cihanın cümlesinde, tarihin iradesini asırlarca elinde tutmuştur. Gök tanrının ruhunu üzerinde hisseden milletimiz, vahyin pınarlarıyla muhatap olduklarında, yeni bir idealin koynuna en kutlu göçlerini gerçekleştirmiştir. O günden sonra fethin mefkûresi ve felsefesi, Türklerin üzerinde mâkes bulmuştur. Bugün akim kalan bu anlayış, pek kısa bir müddette, yine bu aziz milletin elinde alevlenecektir.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Türk düşünce geleneğini şanlı ve nezih kılan en mühim damarlardan biri, ilme verilen ehemmiyettir. Fethin mesuliyeti kadar, fethedilen yerlerin imar edilmesine de, büyük önem verilmiş ve medeniyet mefhumu, Türk milletinin elinde en yüce konumuna ulaşmıştır. Bunun en önemli sebebi, Kuran-ı Kerim’den beslenmiş olmasıdır. Türk milleti, İslam’la müşerref olduktan hemen sonra, Kur’an ve sünnet tarikatını kendine mihmandar eylemiş ve ondan zerre-i miskal şaşmamıştır. Haliyle istikbal ve istiklal için atılan temeller, ilahi deryalardan beslenenince, ulu Yalvacımızın (sav) tavsiyelerine sâdık kalınarak, ulu devletler teşkil edilmiş ve o ulu devletlerin yönetim felsefesi de, yine şanlı Peygamberimizin (sav) vârislerine bırakılmıştır. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Selçuklu diyarlarına güneş gibi parlayan Nizâmiye Medreseleri, kararan gönülleri, eğrilen kalpleri ve yamuklaşan fıtratları bir bir nizâmat altına alırken, asırlar sonra bu gelenek, Enderun adıyla yeni ilim erbaplarına ev sahipliği yapmıştır. Kemiklerin ve derilerin üzerine yazılan ayetler, nizamiyeler aracılığıyla haçlı ve Moğol buhranlarını bertaraf ederken, Enderun aracılığıyla ise, Kostantiniye’nin kasvetli surları gönül medeniyetine dönüşmüştür. Yedi iklimde mübarek davanın mesuliyetini taşıyan idarecilerin ve ilme müptela olan ariflerin dergâhı olan Enderun, kalbi hamleler ile gönüllerin sırlı kapılarını ardına kadar aralamıştır. Köhne zihniyetlerin ellerinde akan kanlar, Enderun vesilesiyle kan kardeşliğine dönüşmüş; hürriyetin şuaları için geceler gündüzlere boyuna koşmuştur…</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Enderun, edebiyata inciler kazandıran söz üstatlarının köklerini çınarlaştırmış; adaletin manzarasını adn cennetlerine tebdil eylemişti. Hüsranı lügatlerden çıkarıp, umudun îmanına sancaklar dikmişti. Şehirlerin kapıları, tedirginlik hissiyatından uzakta bir bir açılırken; hoyratlığın acziyetiyle azgınlaşan krallar, Enderun kartallarının pençeleri karşısında geri çekilmişti. Beldeler medreselerle donatılmış, Enderun’dan alınan feyz, romanın gamlı sokaklarında çıra gibi yanmaya başlamıştı. Mürşitler, fikir yüklü heybeleriyle garbın karanlıklarında dolunay gibi gezinirken, Enderun’dan filizlenen sistemin hâleleri öyle genişlemişti ki, zekât vermeye muktedir olanlar, diyar diyar gezmek durumunda kalmıştı. Çünkü saâdet günlerinin şâhikası, ictimâî yapının yollarına serpilmişti.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Mitoloji yerini aşka, tenkit yerini bilime ve zulüm ise vicdana terk eylemişti konumunu. İlim ve âlim öyle bir yerde tutuluyordu ki, onların atının ayağından sıçrayan çamur bile, hükümdarlar tarafından şeref vesilesi sayılıyordu. Bundan dolayı istisnâlar az, fakat müstesnâlar ziyâdeydi. Bilginler, ârifler, edipler ve zâhidler hudutları aşarak, ahâlinin dimağına serpilmek istenen taassubu, ilhamın kanatlarıyla boşluğa savuruyordu. Büyük mimarlar ve mühendisler, sanatı dile getiren ruhla ebedi mekânlar inşa ediyor ve her bir tuğla ile fecrin gözlerine bile fer geliyordu. Enderun’dan süzülen lem’alar, cevherin özüne ulaşıyor ve nâmütenâhî bir yolun erenlerine dönüşüyordu. Bilge Kağan’ın hayali, Kaşgarlı Mahmud’un muradı ve Nizâmiye Medreselerinin müfredatı, Enderun’un nefesinde birleşiyor, cümle taraflar kâmil bir şahsiyete bürünüyordu. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Enderun’dan yetişen kadronun sımsıkı sarıldığı değerlerin önünde, yedi düvelin baş eğdiği günler şan, şeref ve gurur dolu vakitlerdi. Sonra ucun ucun garbın döşeklerinde kirlenmeye başladık. Îman ezilirken, teknik putlaştırıldı. Fütûhat yerini şöhret ve eğlenceye bıraktı; rahlelere bağnazlığın musibeti çöktü. Fatihin davası batının saraylarındaki gösterişli nümayişler karşısında eritildi. Midelerin iradelere galebe çalması için başlatılan bozguncu tuzaklar, yer yer muvaffak oldukça, garbın gözcüleri daha da iştahlandı. Harp meydanlarında başarılamayan hamleler, kendi içimizdekilerin eliyle büyük bir savaşa dönüştü. Türk-İslam ufukları sinsi ve hasislik rüzgârlarına maruz kaldı; öz kardeşlerimiz Batıcı, Türkçü, İslamcı diye lime lime ayrılığa terk edildi. Hürriyet, bir takım zümrecilerin, din bezirgânlarının ve ihtilal sevdalılarının dilinde pelesenk oldu ve batı esareti, fıtratımızın cesaretine galip geldi. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Tarihin kaderi, koca çınarı kesip yerine başka bir fidanı dikti. Yeni fidanımızın serpilmesi için, Anadolu insanı olarak köklerine su taşırken, yapraklarında imansız dindarlar, bilgisiz aydınlar, metbû idareciler ve pervasız siyasiler döküldü. Buna mukabil milli ve muhafazakâr sesler yükselince, ehl-i salib yeniden harekete geçti. Anadolu’nun samimi çocuklarını da bertaraf etmek gerekirdi. İşte o fitilde ateşlendi; özellikle din ve milliyetçilik sahasında lejyonerler belirlendi. Bu içimizdeki satılıklar marifetiyle, yeni bir haşhaşilik hareketi amaçlanıyordu. Büyük bir tertibatın sonucunda, kimileri görevlerini yapıp kenara çekildi. Kimileri istenilen başarıyı sağlayamadı, kimisi ise, sahte idealleriyle milletimizi hazin bir hikâyenin eşiğine sürükledi. Bu hazin hikâyenin naşirleri ise, gaybûbet evlerinin izansızlarıydı. Haykırırcasına şu suali sormaktan geçemiyorum; size gaybubetin tahkik olduğunu inandıran kimlerdir? Cemaati örgütleştiren, mukaddesatı değersizleştiren, haysiyeti sülfileştiren, vatanperverliği ihanetleştiren, hakikati sihirbazlaştıran, kardeşliği ayrıştıra ve etrafımızı renksizleştiren hayâsızca akınların taşeronluğunu yapmak için, Enderun neslinden gaybûbet evlerinde çare arayanların çıkması ne hazin, ne kederli ve ne acıklı bir manzaradır. </span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Her kişinin yanılabilme ihtimali vardır. Bu hal, insani bir durumdur, lakin yanılgısında ısrar etmesi ahmaklıktır. Ahmaklığını düşmanlığa çevirmesi ise bâhusus hainliktir. Söz başında değindiğimiz hürriyetin, yeni tip pazarlamacılar elinde kendi varlığına ve değerlerine kafa tuttuğunu göremeyen gaybûbet evlerinin sakinleri, Türk-İslam topraklarının kara lekesi olarak kalacaktır. Açtıkları yaranın kabuk tutması ise bir hayli zaman alacaktır.</span></span></span></span></p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"> </p>
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,sans-serif"><span style="font-size:12.0pt"><span style="font-family:"Times New Roman","serif"">Memleketin halâsı ise, Enderun’dan gaybubete uzanan süreci tafsilatlı bir şekilde tetkik edenlerin elinde olacaktır. Bu kişiler ise, garbın ilhamına öykünmeyen milli maarif, milli sanat ve milli iktisat ehlidir. </span></span></span></span></p>
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018