?>
ENDÜLÜS
?Endülüs´e gitmek boynumuzun borcudur?
Biz, denizleri arkamıza alıp cihad için ölüme gülümseyenleriz. Onun için tarihimiz şanlı ve şerefledir. Tahakküm etmek için değil; imar ve iskân etmek için yola revan oluruz. Bundan dolayı bizim geleneğimiz işgal değil fetihtir. Yaratılanı yaratandan ötürü sevmenin huzuru ile insana yaklaşır, dili, dini, rengi, mezhebi ve meşrebine bakmadan amel ederiz.
Biz, şu arz-ı âlemi tek vatan olarak görüp, bütün insanlığa aşkımızı anlatmanın yükümlülüğü ile yanıp tutuşuruz. Onun için ayak bastığımız her yerde ilim, sanat, erdem ve fazilet tohumları yeşermiştir. Miladi 571 yılında Mekke´de yanan bu aşk ateşi, kısa sürede gönüllere ve beldelere ulaşmış ve devrin adı saadet devri olmuştur. Yüzyıllar boyu fersah fersah akıp giden bu ideal uğruna hayatlar önemsenmemiş ve şehit olmak için cepheden cepheye koşulmuştur.
Bu aşk ve dava öylesine muazzam bir sistematik halde inşa edilmiş ki, sultanlarla hizmetkârlar arasında kulluk farkının olmadığı ve herkesin insan olduğu hakikati üzerine hareket edilmiştir. Kıymet ve üstünlük ulvi hasletlere göre belirlenmiştir. Tıpkı kölelikten kutlu bir komutanlığa yükselen Tarık bin Ziyad gibi. Onu kutlu eden komutan olması değil; davası uğruna cihad aşkıydı. Tarihçiler tartışadursun gemilerin yakılması hakikat mi değil mi diye. Aslolan onun muhtevasıdır. Cesareti, azmi ve imanının kendisine verdiği inancıdır. Fetih öncesinde askerlerine yaptığı ´´Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman. Nereye kaçacaksınız? Vallahi sizin için ancak sadakat ve sabır kalmıştır...? konuşması bile kendisinin hakikatteki yerini göstermektedir. İslam´ın huzurunu tüm insanlığın gönlüne yerleştirmek üzere akınlar düzenleyen bu bahadırlar, nitekim bugünkü İspanya topraklarında Cebelitarık boğazını geçmek suretiyle büyük bir medeniyetin kapısını aralamışlardır.
Şan ve şeref uğruna değil, yüreklerine heyecan katan davalarının her kalbe dokunması için onca ceremeyi çekmişlerdir. Kutlu Komutan Tarık bin Ziyad ile başlayan daha sonra Musa bin Nusayr ile birlikte devam eden fetihler nihayetinde, tarihin altın çocuğu ?Endülüs Devleti? kurulmuştur. Endülüs sade bir devlet değildir. Avrupa´da Müslümanların, Yahudi ve Hristiyanları o köhne uykudan uyandıran ve büyük bir insanlık ve medeniyet inşasını icra ederken onlara da öğreten emsalsiz bir devlettir. Kurtuba, Toledo, Sevilla gibi birçok şehirde muazzam mimarisiyle tüm dünyaya şualar yansıtan bu medeniyet, ilim, felsefe ve astronomi dallarında da çağının zirvesinde yer almıştır.
Endülüs´ün ilim, sanat ve mimari alanındaki seviyesini anlatmak ciltlerce kitapları dolduracak niteliktedir. Ancak bizim bu tarihsel süreçte almamız gereken birçok dersler vardır. Bu derslerin üzerinde de durmak lazım gelir. Şu büyük medeniyetin temelini atan Tarık bin Ziyad bile kıskançlığa kurban gitmiş ve yapılan şikâyetler sonucunda hayatının sonuna kadar Şam´da ikamet ettirilmiştir. Ancak gönüllerin vereceği unvan her türlü maddi payenin üzerindedir. Bu nedenle Tarık bin Ziyad hala kalbimizin ve mazimizin yiğitleri arasında mümtaz yerini almaktadır.
Şu yeryüzünü bir halı olarak tasvir edeceksek en güzel nakışlarından biri Endülüs´tür. Bostanın en nadide güllerinden biridir o. Bu gonca gülü bizim neslimizin iyi tanıması ve hayallerinin bir köşesinde bu saklı medeniyeti kayım tutması gerekmektedir. Zira tapınakçı haçlıların önderliğindeki tüm emperyalist güçler 700 yılı aşkın Endülüs hâkimiyetinin Avrupa´dan çıkarılmasını hep kendileri için örnek göstermekte, balkanlarda 600 yılı aşkın Osmanlı egemenliğinin yok edilmesinden güç almakta ve bizleri ebedi yurdumuz olan Anadolu´dan bile gönderme konusunda iştahlanmaktadır. Onların bu pis nefisleri kabarırken biz ?bekleyin yeniden geleceğiz saklı medeniyet? diyebilmeliyiz. Güneşin batışındaki o kızıllığa mana veren anlayışın, ilmi ve insanlığı yücelten ruhunu kalbimizde söndürmediğimizi haykırmalıyız. Muhyiddin İbn Arabi, El-Kurtubi, Zerkali, İbn Rüşd, İbn-i Tufeyl ve daha nice ilim erbaplarına fatihalar göndermeliyiz. Onları kendimize mihmandar kabul edip bu yolu edeple devam ettirmeliyiz.
Birliğimizin en sağlam hülyası olan Endülüs, seni kızlarımız gelinlikleri gibi el üstünde tutmaktadır. Mehmetçiklerimiz son kurşunları gibi hedefi on ikiden vurmak için beklemektedir. Kalemler seni yazdıkça mürekkep başka bir mana bulmakta ve şu kokuşmuş orta çağ karanlığı lema lema aydınlanmaktadır. Her dilberin gönlünde bir yiğit yatıyorsa her yiğidin kalbinde de Endülüs gözlü ve Endülüs zülüflü bir dilber yatmaktadır.
Endülüs´te görüşmek ümidiyle?
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018