Faiz ve Tasarruf

Orhan Arslan

3 yıl önce

Ülkemizin  zirvesindeki  SAYIN  CUMHURBAŞKANIMIZ; ısrarla  faizin düşürülmesine yönelik, uyarılarda bulunmaktadır.  Merkez Bankasının faiz indirimi, çok çevre tarafından tartışılmaktadır. Anlaşılan o ki; bu uyarıların muhatabı olan çevreler; uyarıyı  yeterli  bulmamışlardır, anlamamışlardır. Bana göre, Faiz oranları, hala yeteri kadar düşürülmemiştir. Bu ekonomi  açısından, büyük bir negatifliktir. Dolayısıyla; SAYIN  CUMHURBAŞKANIMIZ,  Bu uyarılara devam etmektedir. Faiz oranlarını bir de şu açıdan değerlendirelim.  İsraf ve tüketim çılgınlığı almış, başını gidiyor. İnsanlar gelir düzeylerine bakmadan; ellerindeki kredi kartları ile, alış-veriş yapmayı;   bedava alış, veriş gibi algılamaktadır. Bir gün, o kartla yapılan alış, verişin ödenmesi gerektiği gerçeğini; adeta unutmuş, gibidirler. Kısacası alış, veriş çılgınlığının esiri gibidirler. Bu anlamda; bankalar tek kazanan taraf olarak, durmaktadır. Bu savurganlık aynı zamanda, talebi artırmakta ve talep edilen şeylerin fiyatını yükseltmektedir. Bu ise aynı zamanda, fiyat artışını körükleyip, piyasada bir panik havası estirmektedir. Son günlerde dış ülkelerde olan birçok olay Ülke gündemimizi meşgul ediyor.  ABD ve AB birliği, Rusya, Çin, arasındaki soğuk savaş, kendisini ekonomik savaş olarak ortaya çıkarmaktadır. Dikkat ederseniz,  eski yıllarda olduğu gibi, Avro ve Dolar arasındaki makas,  çok fazla açılmış değildir. Gittikçe kapanmaktadır. Piyasalar ise, bu kargaşada kendine göre Pozisyon belirliyor. Bana ne, canım bu olaylar benden kilometrelerle uzakta oluyor,  diye yorum yapamıyorsunuz. O olaylar her bakımdan sizi etkiliyor. ABD seçim sonrası,  yeni seçilen Başkanın açıklamaları, eylemleri de Dünya üzerindeki çalkalanmalar da bu işi etkileyen önemli faktör olarak, yerini almıştır. Anlaşılan, olumsuz bazı durumlar; yeni başkan yerini ve gücünü, anlayana kadar, devam edecektir. Ülkemize yeni büyük elçi atama girişimleri, Ülkemiz üzerindeki olumsuz düşünceleri ortadadır. Son büyük elçilerin dayatma girişimleri de bu merkezden kaynaklanmaktadır. Bütün bu olanlardan sonra, Ülke yöneticileri de bunu fark etmiş olacaklardır ki; son zamanlarda ekonomik olarak sıkıntılara düşmemek için, tasarruf yapmamız gerektiğini, israf ekonomisini terk etmemiz gerektiğini vurgulamaktadırlar. Özellikle altını çizmektedirler. Bununla olan ilintisi yüzünden, kredi kartı kullanma alışkanlığımızı kontrol etmemizi istemektedirler. İsraftan uzak kalmayı önermektedirler. Güçlü insan, güçlü Ülke profilinde böyle olma zorunluluğu vardır. Bu nedenle harcamalarımızı kontrol ederek birikim yapmayı düşünmek en doğrusudur. Bugün sıkıntılar içerisinde kıvranan komşu ülkeler, hemen yakınımızda bulunmaktadır. Yokluklar, çektikleri alan bir hayli fazladır.  Önemli olan onu önceden görerek tedbir almaktır. Ekonomik krizler o kadar güçlü olmaktadır ki; Bazen karşı koyamayabilirsiniz... 2001 krizini hatırlayın... Hal böyle iken, vatandaşı bilinçlendirme çabasına destek veriyorum.  Sayın Ülke yöneticilerinin uyarılarını, ciddi buluyorum. Çünkü hala vatandaş farkında değildir. Sokaktaki insan şunu söyleyebilmektedir: Alış-veriş yapmak beni rahatlatıyor... Bu sözün maddi anlamda hangi sıkıntıları da beraberinde getireceğini iyi analiz etmek lazım. Gereksiz alış-veriş piyasayı alt üst etmektedir. Fiyat artışını körüklemektedir. Pahalı ürünleri alabilmek için, saatler öncesinde mağaza önlerinde kuyruk oluşturmak, açız edebiyatı yapanlarla ters orantılı bir durumdur. Evet ekonomik açıdan kendi kendimizi kontrol etmek, kendi elimizdedir... Evet, ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekir... Hem kendimiz için hem Ülkemiz için...