?>
Gafletli Şuur
Sadi Şirazi derki: ?İki şey ruhu karartır. Konuşmak gerekirken susmak, susmak gerekirken konuşmak.? Milletleri içten kemiren en büyük felaket şuursuzluktur. Bundan daha kötü olan ise, içinde bulunduğu şeraitin farkında olunmamasıdır. Nasıl ki bireylerin ruhu varsa, toplumlarında ruhu vardır. İşte bu durumda toplumun ruh hissiyatının zenginliğine göre istikbal yolu çizilir. Yol başkasının, vasıta başkasının ve pusula başkasının ise vuslat asla bizim olamaz. İstikbal ise hülyalarda kalır. Bu nedenle kim olduğumuzu, nerede oturduğumuzu ve hangi yöne gittiğimizi hakkıyla bilmek gerekir.
Dünya tarihi bizlere şunu göstermiştir ki, milletlerin felahı ilim adalet ve hakikat üzerinedir. Bunları fehmetmek ise, ancak şuur ile mümkündür. Şuur ise hakkıyla bilmek veya bilmemektir. Başka bir deyişle bildiğini ve bilmediğini hakkıyla bilmektir. Anadolu tabiriyle delikanlıca davranmaktır. Yenilerin tabiriyle ise ?mış? gibi yapmamaktır. Yine Sadi Şirazi der ki: ?Değer verin veya vermeyin, ama verir gibi yapmayın?. İşte bu söz, şuurlu bir duruşun şerhi ve tanımı açısından oldukça önemli bir tespittir. Bilinç ise yapılan ve yapılmayan her işin, söylenen veya yutulan her sözün tanımını yapabilmek ve hesabını verebilmektir. Ancak gel gör ki, İslam dünyası ve dahi insanlığın ekseriyeti uyanıklık uykusuna dalmış durumdadır. Dünya bir takım çetelerin ve o çeteleri yöneten eşkıya başlarının elinde inim inim inlerken; kimi millet iç savaşlarla, kimileri siyasi kargaşayla, kimi de ekonomik saiklerle her gün şiddetli sarsıntılara mahkûm edilmektedir. İşte bizim için asıl hareket, asıl isyan, asıl gayret, asıl uyanış ve asıl münevverlik burada ortaya çıkmaktadır. Müstekbirlere karşı mustaz´af mı olacağız, yoksa yeni bir yolun neferleri gibi, bendimizi aşarak şualarla karanlıkları aydınlığa mı taşıyacağız? Değerimiz bu tercihte gizlidir.
Uyanıklık uykusu bir şuur körlüğüdür. Alamut Kalesi´nde Hasan Sabbah´ın tanrı, anlattıklarının hakikat ve gösterdiklerinin de cennet olduğuna inanmaktır. Yokluğun dibinde varlık nutukları atmaktır. Misafirlikte ev sahibi, züğürtlükte ise ağa gibi davranmaktır. Yani modern gafletin bataklığına gömülüp dörtnala gittiğini zannetmektir. Yapılan işleri enine boyuna planlamadan, gündelik akımlara ve eğilimlere göre yürümektir. Yürütülen her faaliyetin sezgisel anlayış dışında, alelade bir bakış açısıyla icra edildiği bu sarhoşluk hali, labirentte özgürce yürüdüğünü zanneden kişinin durumu gibidir. Ancak labirenti kurgulayan ve kimin hangi yollardan geçip, hangi sonuca ulaşacağını bilen birileri bulunmaktadır. İşte asıl mesele bu kurgucuları sezip, gönüllü köleliğin zincirlerini kırarak özgürlük semalarına şuur oklarını fırlatabilmektir.
Bakınız bugün âlem-i İslam bilmediklerinden değil, bildiklerinden korkmaktadır. İnsanın bilmediğinden korkması doğru mudur meselesi, ayrı bir bab da ele alınması gereken bir husus olmakla birlikte; bilinen ve inanılana karşı ürkeklik, çekimserlik ve tembellik gösterilmesi, şayan-ı hayret içinde açıklanamayan çıkmaz bir sokak gibidir. Dini emirlerin yaşanılması ve uygulanması noktasında, modern dünyanın işleyişine muhalefet edecek konularla karşı karşıya gelindiğinde, takınılan zayıf tavırları hep birlikte görmekteyiz. Lafların dolambaçlı hale geldiği, bilimsel görünümlü cümlelerin kurulduğu, ahkâm ve hikmetin nazarında sipere yatılarak eğilip bükülerek falso verildiğine şahit olmaktayız. İnsan bildiğini haykırması gerekirken, muvakkat sebeplerle susuyorsa veya dik duruş sergileyemiyorsa; gizlediğinin köleliğini yapıyor demektir. Yani ne yaptığını biliyor olmasına rağmen gafletli bir şuur içerisindedir. Her kim doğruları bildiği halde dünyevi beklentiler dolayısıyla, gönül okşayan lafazanlıklara girerse; bedbahtlık ordusunun gafil bölüğünde iblise hizmet eder. Hâlbuki idrak denilen mefhum, sırlar kapısının anahtarıdır. Gaflet kış ise, şuur bahardır. Tabi burada inandığımız gibi mi yaşıyoruz, yoksa inandırıldığımız gibi mi hayat sürüyoruz meselesi karşımıza çıkmaktadır. Vahametin; müdafaa ettiğimiz değerlere dönüşmesi, büyülü bir masal ülkesinin şişirilmiş kahramanı olmaya benzer. Her an çalım yediğimiz düzeneklerin içinde öğütüldükçe, başkalarının fırınında yanmaya ve başkalarının ağzında çiğnenmeye mahkûmuz demektir.
Bugün bize düşen en mühim vazife, evimize bir litre su götürüyoruz diye, başkalarının değirmenine tonlarca su taşıdığımızın farkına varmaktır. Bir cümlenin öğeleri içerisindeki çekim ekleri konumundan, o tümcenin öznesi, nesnesi ve yüklemi haline gelip, asıl manayı ihtiva etmektir. Yoksa bizler, gerçekler içinde olduğumuzu zannederken, başkaları gerçeğin gerçek yüzünden bizlere gerçeklik oyunu oynamaya devam eder.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018