<p style="text-align:justify;">Türkiye'de her 5 gençten 4’ünün soluksuz bir  şekilde takip ettiği Kore müzik, sinema ve dizi endüstrisi asıl bilinen adıyla K-pop ve K-drama hayranlığı. Bu hayranlık Türk televizyon dünyasının da sık sık gündemine oturuyor. </p><p style="text-align:justify;">Gerek haber programları gerek magazin programları gençlerin bu furyaya olan ilgisini kimi zaman yanlış şekillerde yorumluyor olsa da iyi ya da kötü şekilde gündemimizden düşmüyor. </p><p style="text-align:justify;">K-pop ve K-drama’ya olan ilgiyi gençlerin dini duygularının zayıflığına, farklı cinsel durumlara yönelmeye kadar farklı yönlere çekenler de azımsanmayacak kadar çok. Ama gençlerimiz bu yorumlamalardan çok da memnun değiller. </p><p style="text-align:justify;">Çünkü gençlerimiz ilgi duydukları şeylerin insanlar tarafından anlaşılmasını, yanlış şekillerde yorumlanmasını istemiyorlar. </p><p style="text-align:justify;">Ki bahsi geçen müzikleri, dizi veya filmleri yayınlayan kanallarımız da oldukça fazla. Televizyon sektörü gençlerin ilgisine göre hareket ederek seyirciyi ekran başında tutmaya çalışıyor. </p><p style="text-align:justify;">Peki özellikle gençlerin daha da fazla ilgilendiği K-pop tam olarak ne? </p><p style="text-align:justify;">Güney Kore’de bulunan büyük yapımcı şirketlerin her türlü maddi desteği sağlayarak belli yaş grubundan yıllarca yetiştirdiği stajyerlere uygun gördüğü dans ve müzikle 4 ya da daha fazla üyeyle çıkış yaptırması demek.</p><p style="text-align:justify;">Bu grupları oluşturan şirketler stajyerlerini görsel, ruhsal ve daha pek çok açıdan en iyi şekilde yetiştirerek eğlence sektörünün tam da ortasına bırakıyor. Hem kendi ülkelerinde hem de diğer ülkelerde bu şekilde ses getiriyor. </p><p style="text-align:justify;">En başta da bahsettiğimiz gibi ülkemizde de gençler bu grupların kimi zaman posterlerini, kimi zaman albümlerini gerek yurt dışından gerek ülkemizden elde etmeye çalışıyorlar. Bunun sonucunda da K-pop furyası büyük bir dev haline geliyor. </p><p style="text-align:justify;">Evet bu ilginin yanlış yönleri olabilir ama gençlerimizi mutlu eden yönleri de var. Mesela gençlerimiz dinledikleri gruplar, izledikleri dizi ve filmler sayesinde dil öğrenmek istiyor. </p><p style="text-align:justify;">Hayatı boyunca hayal kurmaktan korkmuş gençlerimiz bu sayede seyahat etme fikrine, yeni kültürler yanıma fikrine sıcak bakıyor. Evde, okulda, bulunduğu ortamlarda kendisiyle aynı şeylerle ilgilenen insanlarla iletişim kuruyor. </p><p style="text-align:justify;">Gençlerimiz bu ilgisi sayesinde dil programlarına üye olup kendisini geliştirmek için yöntemler arıyor. </p><p style="text-align:justify;">Dediğimiz gibi yanlış yönleri de var tabii ama bu ilginin yanlışlarından gençlerimizi uzak tutabiliriz. Gençlerimize bu ilginin saplantı derecesinde olmasının doğru olmadığını, yeni bir kültür yeni bir dil öğrenmenin faydalı olduğunu ama bunu yaparken yanlış yöntemler kullanmamaları gerektiğini açıklayabiliriz. </p><p style="text-align:justify;">Gençlerimize bir kültürle, dille, kavramla ilgilenmek ve o şeye saplantılı hale gelmek arasındaki farkı güzel şekilde anlatmalıyız. Bu durumu dini değerlerimizle birleştirmek, cinsel kimliğimizle bağdaştırmak doğru değil. </p>