“Dış Türkler ve Akraba topluluklar uzmanlığı için %80 seviyesinde İngilizce bilme şartı yüzünden; çok kabiliyetli vatanperver yüzlerce insan, kurumun kapısından dönüyorlar” dedi; Dış Türkler Uzmanı bir dostumuz.
Bizdeki İngilizce saplantısı, adeta kabiliyet giyotini gibi çalışıyor.
İleri seviyede İngilizce bilmekten başka hiçbir özelliği olmayan bir sürü bomboş adam, asıl sahasında yetişmiş binlerce insanın önüne geçiyor.
Kişi kendi branşında Allame-i cihan olsa, yabancı dili yeterli değilse, çöpe atılıyor.
Bu işe talip olan bir adayın;
- Tarih bilgisi
- Vatan sevgisi
- Türkçeye hakimiyeti
- Türk lehçelerine ilgisi ve bilgisi.
- Milli değerlere vukufiyeti
- Temsil kabiliyeti, vs vs
Hususlarında başarılı olması daha önemli değil mi?
Sizin uzmanınız, Türk kardeşleriyle İngilizce mi konuşacak ki bunu tek şart yapıyorsunuz.
Nedir bu İngilizce saplantınız?
Bıkmadınız evlatlarımızın önüne İngiliz duvarı örmekten.
Yabancı dil elbette bilinmeli ama bu ön şart olmamalı.
Önce kendi alanındaki yeterliliğine bakılmalı.
Sonra yabancı dile özendirilmeli, teşvik edilmeli, avantajlı hale getirilmeli,
Hepsi bu.
Doğru maksatlar için kurulmuş kurumlarımız bile, yanlış uygulamalarla kısır hale getiriliyor.
Yazık, çok yazık…
Hele bir de; emsali ancak İngiliz sömürgelerinde görülen, eğitim dili İngilizce olan Fakültelerimiz ile Akademik personel alımındaki saplantılarımız var ki, düşman başına...
Neyse, ağzımızın kötüsü kalmadan bitirelim.