?>

İnsan Onuru Ayaklar  Altındadır

Orhan Arslan

5 gün önce

Dünyada  nereye  baksanız, kan ve  gözyaşı olmayan  coğrafyayı az bulursunuz. Dünya devlerinin aç  gözlülüğü  çeşitli nedenlerle  bu  kargaşa  ortamını körüklemektedir. İnsanlara, insanca  yaşama imkanlarını  sunmamaya adeta yemin etmiş gibidirler.Gözü  doymayan silah satan ülkeler bu işte başı  çekmektedir. Dünya  üzerindeki, Yer  altı,  yer üstü  zenginlikler  durmadan bu büyük  denilen devletlerin  iştahını kabartmaktadır.Böylece oraları sömürmek adına her  türlü  girişimlere hazırdırlar. Bu arada Dünya kamuoyuna sunulan bazı  insan hakları,  sözleşmeleri ve  bildirileri  sadece  göstermelik ilanlar olmaktan öteye geçemez.Yani  insan hakları sözleri bazı  insanların, milletlerin  egemenliğini, özgürlüğünü  korumak için ortaya  çıkarılmış girişimler  olarak orta yerde  durmaktadır. Dünyada yaşanan vahşet, soykırım, işgal, o  insan hakları bildirimlerini  ortaya koyan  devletleri, kurumları, hiç ilgilendirmemektedir. Son  günlerde Suriye'de yaşanan olaylar, ortaya  çıkarılan  gerçekler insanın  tüylerini  diken, diken etmektedir. İnsan olanın bundan  etkilenmemesi  mümkün  değildir. İnsan onuru ayaklar altına  alınmıştır.Bu  konuda yıllar  öncesinde merhum Cahit Zarifoğlu;'' Ben bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle nefret ettim...'' Demişti.Aynı konuda Üstad Sezai Karakoç;'' Geldik, çağı gördük ve ürperdik.'' Diye  belirtmişti.Bu merhum iki şairimiz, düşünce adamımız, son yaşanan Filistin ve Suriye  olaylarını yaşasalardı, neler  söylerlerdi.  Kim bilir...İnsan olmanın gereği onurlu olmaktır. Diğer canlı varlıklardan ayıran en önemli özelliktir. Medeniyetin oluşması ile birlikte; toplu yaşama geçilen anlardan itibaren; insanlık adına korunması gereken en önemli özelliktir. Konulan yasalar, uygulanmaya çalışılan sosyal hayat bağlantıları, açıkça insan onurunu korumak için çaba sarf etmişlerdir. Dünya üzerindeki savaşların bir çoğunun nedeni, yarar ilişkisi olmasına rağmen; onurunu korumak adına yapılan savaş sayısı da az değildir.Sosyal Hayatın vazgeçilmezi olan insanlar arasındaki ilişkiler ağının temeli; insanca yaşamak, insanca hayatı devam ettirme mücadelesidir. Bu hem fiziki açıdan, insanın dış çevre saldırılarından korunması amaç edinmiştir. Hem de davranış ve hareketlerle etkilenen, iç yapısını da korumayı amaç edinmiştir.İnsana yapılan fiziki bir saldırı nasıl bir suç ise; kendi iç yapısını yıpratan iftira, yalan söylemek, ihanet, vefasızlık gibi, davranışlar da bir suçtur. Sonuçta hedefi insandır ve amacı insanı yıpratmak tır. Çevresinde olan biten olaylardan etkilenmemesi düşünülemez. Kendisinin dışında, diğer insanlara yapılan zulüm, onurlu bir insanın en azından acıma ve merhamet duygularını harekete geçirir. Bu tür davranış da insan onurunun gereğidir. Öyle de olmalıdır...İnsan onurunu korumaya çalışan tüm çalışmalar; bu amaç uğrunda insanların insanca yaşayacağı bir ortamın oluşmasını ana gaye edinmişlerdir. Bu amacı hayata geçiren Milletler; büyük medeniyetler kurmaya talip olmuşlardır. İnsanlık onurunu zedelemeden hayatı yaşanabilir hale getirenler başarılı olmuşlardır.Zulmün hakim olmadığı  coğrafyalarda,  insanlar daha huzurlu bir  ortama sahip olmaktadırlar. Böylece  Zalim  kavramı o  topraklara  uğramamış olmaktadır. İşte  son  yıllarda Ülkemizin Dünyada barış ortamının  oluşması için sarf ettiği  gayret  ortadadır. Rusya- Ukrayna  savaşının sona ermesi için ortaya konan geyretler. Esir  değişimleri, barış olması için yapılan toplantılar, bir  gerçektir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde Ankara'da dün bir araya gelen Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, iki ülke arasında yaklaşık bir yıldır süren krizin çözümü için mutabakata vardı.Etiyopya-Somali Ankara bildirisi: Ortak refah doğrultusunda kararlılıkla ilerleme konusunda mutabık kalındıCumhurbaşkanı Erdoğan: Somali ve Etiyopya arasında yeni bir başlangıcın ilk adımını attıkTürkiye'nin arabuluculuğunda iki ülke liderinin vardığı anlaşmaya göre Somali'nin toprak bütünlüğü korunurken, Etiyopya'nın denizde erişim çabalarına da çözüm bulunmuş oldu.Böylece  Ülkemiz  Dünya  barışı  açısından bir  adım daha  atmış olmaktadır. İnsan onuruna yakışır  şekilde  davranmaktadır. Çünkü  inancı  gereği bunu  yapmayı  kendisine  görev edinmiştir.İnsan onurlu ise; bunları doğal olarak yapmalıdır. Kısacası, İslam öğretilerini ilke edinmiş kişi onurlu olmak zorundadır. Bu duyarlılık gereği; Dünyanın neresinde olursa olsun; zulüm, bizi rahatsız eder. Hele İslam adını taşıyan coğrafyalarda ise; bizi daha da çok rahatsız etmelidir. İmanımızın gereği budur. Fazla söze hacet yoktur... Bu açıdan baktığımız zaman insanın insanca yaşaması ile; medeniyet kavramı içi içe oluşmuştur. Bunun tam tersi olan bir olayda; Eğer, Bir Millet her alanda ne kadar güçlü olursa olsun; zamanının en teknik imkanlarına da sahip olsa; insan onurunu, şerefini koruyacak hayati unsurları yaşanabilir bir hale getirmedi ise; o toplumda insanlar mutlu değildir. İnsanlık onurunun yaşanabilir hale getirilmemesinden dolayı sıkıntılıdır. İnsanlar huzurlu değildir. Güven ortamı ortadan kalkmıştır. Her alandaki insani davranışlar ayaklar altına alınmıştır.  Böyle bir toplum, çoğu alanda ilerlemiş olsa bile; insani alanda gerilerde olan bir toplumdur. Bu  toplumdan huzursuzluklar eksik olmaz... O halde, Dünya  barışına  katkı veren  tüm taraflara  selam olsun...  
YAZARIN DİĞER YAZILARI