Rey Manaj’ın hareketi sonrası, maçın hakemi Turgut Doman'ın hakemlik hayatı, besleme basın ve tetikçileri sayesinde bitirildi. Maçın gözlemcisi de 38 yaşındaki bir hakeme 6.8 puan verip, futbol kıyımına ortak olmuşlardı.
Ertesi hafta Galatasaray-Trabzon maçında bir hakem faciası ve futbol katliamı daha yaşandı ve Trabzonspor'un hakkı olan maç, yine ellerinden alınıp hakem oyunlarıyla Galatasaray'a verildi. Ama maçın hakemi Kadir Sağlam, yine besleme basın ve tetikçi yorumcularla korundu ve hiç hedefe gelmedi. Üstelik gözlemci notu 8,2 olarak açıklandı. Üstelik penaltı yorumu bile yapılmaması gereken, sağduyu, vicdan ve alın terine saygı duyan birçok Galatasaraylı tarafından bile yoruma gerek duyulmadığı açıkça ifade edilen bir penaltı ve ofsayt golü ile maçın100 dakikasında bir taraftan alınıp diğer tarafa hediye edilen bir maçın hakemi kutsandı.
Gördünüz mü, ikiyüzlülüğü, satılmışlığı, futbolda döndürülen kirli tezgâh ve ahlaksızlığı, emek hırsızlığını. Satılmışlık o kadar ileri gitti ki, penaltıyla ilgisi olmayan pozisyon için penaltı diyebilecek futbol oynamış futbol cahilleri, futbol canileri çıktı.
Bunu şunun için söyleyeceğim.
Benim için bir çok sözde ve servetini bile kendinin bile bilmediği Sivaslı yiğido(!)'dan daha yiğido olan Bülent Hoca konuştuğunda, üstüne vazife mi diye fütursuzca saldıran aynı yerden besleme isimler vardı.
İşte konuşmazsanız ya da takımda konuşabilecek kimsenin yoksa, yada İstanbul medyasında adınıza tetikçi yoksa, konuşturabileceğiniz, yada vicdan sahibi olup da konuşması gerekenler susuyorsa, bir hareketi ile hedefe konulan haklı veya haksız, bilerek yada bilmeyerek bir şekilde hatalı davranmış bir hakemin futbol hayatı bitirilirken, diğer tarafta 85 milyonun gözünün içine baka baka bir maçı bir taraftan alıp diğerine veren kişiyi mükafatlandırırlar.
Sizde takıma hoca arar durursunuz…
Anladınız mı şimdi Bülent Hoca'nın Amentüsünü?