TRT Müzik kanalı, müzik dinlemek istediğimde öncelikli tercih ettiğim radyo kanallarından biridir. Burada dinlediğim eserlerin derleyeni genellikle Muzaffer Sarısözen olur ve onun ismi en çok zikredilenlerden biridir. İnsan, bu kadar çok bölgeden, bu kadar farklı eseri derleyen birine hayran kalmadan edemiyor. Bu kadar emeği verirken hiç mi yorulmamış, zorlanmamış, "Artık yetti" dememiş, öğreniyoruz ki; son anına kadar derleme faaliyetlerine devam etmiş.
Muzaffer Sarısözen, inanılmaz bir gayretle çalışmış ve on binlerce eserin günümüze ulaşmasına vesile olmuş bir vatansever, 64 yaşında hayata veda etmiş. Hayatı boyunca azim ve özveriyle çalışarak on binlerce türküyü derlemiş, Türk müziği repertuarına kazandırmış ve bu zengin kültüre gelecek nesillere uzanan bir miras bırakmıştır. Sivas'ta doğan Sarısözen, şehrimizin yetiştirdiği en büyük kültür insanlarından biri olarak, Türk halk müziğine olan bağlılığı ve emeğiyle memleketimizin gururu olmuştur.
Sarısözen'in en önemli özelliklerinden biri, folklor çalışmalarına bilimsel bir yaklaşım getirmiş olmasıdır. Halk türkülerini derlerken sadece melodilere odaklanmamış, aynı zamanda bu türkülerinin hikayelerini, kaynak kişilerini ve yaşadıkları coğrafyaları da titizlikle kaydetmiştir. Bu sistematik yaklaşım, Türk folklorunun akademik düzeyde değerlendirilmesinin önünü açmış, bu alanın ciddiyetle ele alınmasını sağlamıştır.
O dönemde halka dayatılan batı müziğine rağmen, Sarısözen halk müziğini milli kimliğin ayrılmaz bir parçası olarak görmüş ve bu mirası koruma yolunda azimle çalışmıştır. Onun çağdaş folklorculardan ayrılan bir diğer özelliği, halk müziğini köy melodilerinin ötesinde, derin bir kültür ve tarih zenginliği olarak ele almasıdır. Bu vizyon, halk müziğini sadece yerel bir öğe olmaktan çıkarıp ulusal ve uluslararası bir değer haline getirmiştir.
Geçen Cuma günü, Muzaffer Sarısözen’in vefatının 62. yıldönümü dolayısıyla Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi'nde bir anma konseri düzenlendi. Şehrimizin en yeni ve büyük kültür merkezi olan bu mekânda, salon tıklım tıklım doluydu. Oturacak yer bulamayan yüzlerce kişi, koridorlar ve geçiş yerlerine oturarak bu anlamlı konsere tanıklık etti.
Anma konserinin organizasyonunu, ilimizin yetiştirdiği değerli sanatçılarımız Uğur Kaya ve Enver Merallı üstlendi. Her ikisi de şu an İstanbul ve Ankara’da ülkemiz kültürünü üst seviyede temsil etmeye devam eden, şehrimizin önemli sanat elçileridir. Bu iki öncü sanatçımız, rahmetli Muzaffer Sarısözen’in milli kültüre hizmet yolunda bıraktığı mirası gururla taşıyor. Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı’nın konuşmasında, rahmetli Muzaffer Sarısözen’in önemine ve yaşayan sanatçılarımızın onun açtığı yolda yürümeye devam ettiğine dikkat çekti. Şef Uğur Kaya ve Enver Merallı gibi sanatçıların, Sarısözen’in misyonunu gururla taşıdığını vurgulandı.
Konser, saz ve ses sanatçılarından oluşan muhteşem bir ekip tarafından icra edildi. Bu sanatçıların birçoğu ile geçmişte çalışma fırsatı bulmuş biri olarak, konsere katılmanın mutluluğunu yaşadım. 1990 yılında kurulan Sivas Devlet Türk Halk Müziği Korosu’nun kurulmasına yakın bir tarihte başlayan Sivas Radyo Televizyonu (SRT) programlarını koronun ilk sanatçılarıyla birlikte yaptık. Uğur Kaya, Enver Merallı, Cafer Üvenç, Ömer Korçum, Nilgün Kızılcı, Özlem Kızıltaş, Sait Döşkaya, Zahide Özdemir, Ahmet Coşkun, Ercan Karahan, Fikret Ayyıldız, Gamber Karakuş, Mehmet Ali Ünalmışer, Onur Erdem, Yusuf Elbay ve daha niceleriyle halk müziği programlarını büyük bir özveriyle gerçekleştirdik. Hepsine de minnettarım. Birbirinden değerli sanatçılarla çalışmak, müziğin gücünü ve halk kültürünün önemini hissetmek, bana her zaman ayrı bir mutluluk verdi. Bu konserde de bunu fazlasıyla hissettim.
Muzaffer Sarısözen’in mirası, sadece bir müzik arşivinden çok daha fazlasıdır. Onun azmi ve tutkusuyla toplanan her bir eser, bir halkın tarihini, kültürünü ve yaşamını anlatan değerli bir kaynaktır. İnanıyorum ki, onun eserleri, Türk halk müziğinin sadece bir parçası değil, aynı zamanda Türk Milletinin kendisini ifade ediş biçimidir. Sarısözen'in bu anlamda bıraktığı miras, halk müziği ve folklor araştırmalarına ilham vermeye devam etmekte, halk kültürüne duyulan ilgi ve saygıyı da arttırmaktadır. Muzaffer Sarısözen’in hatırasını canlı tutmaya çalışanlara selam olsun. Rahmet ola.