?>

HALİFELİK DEĞİL HALFELİK MEZARLIĞI

8 yıl önce

İhramcızade Kültür ve Sanat merkezindeki Hat hocamız Halit KÖKSAL ile sohbet ederken Şehrimizin en eski mezarlıklardan biri olan HALFELİK MEZARLIĞI isminin çoğu vatandaşımızca yanlış telaffuz edildiğini konuştuk. Biraz araştırma yaptım,  Mezarlığa ismini veren ve Timur´un şehri istilasına karşı gelen AHİ´lik Ahlak ve Kültürü ile dolu bu yiğit "HALFE" (KALFALIK DERECESİ) lerin öldürüldüğü" RİVAYET edildiği kanısının hakim olduğunu müşahade ettim. Prof. Dr. Recep TOPARLI hocamla bu konuyu görüştüm kendisi de "herhangi bir belge yoktur fakat şimdiki halfelik mezarlığı surların dışında kalması bu rivayeti doğrulamaktadır" dedi. Ve halen bu yiğitler yan yana aynı mezarlık içerisinde yatmaktadırlar. Mezarlığa Halit hocamla birlikte gittik ve yaklaşık 20 cm. büyüklüğünde 14 adet kavuk olduğunu tahmin ettiğim taşlar, bitişik olarak mezarlık alt kaidesine sabitlenmiş olduğunu ve toplu mezar olduğu tüm şekli ile ortadadır. TOPARLI hocam "Mezarlığın isminin daha önceki yıllarda HALİFELİK mezarlığı adı ile anıldığını ancak mezarlık isminin HALFELİK MEZARLIĞI olarak düzeltildiğini, Gök Medrese´de ilim dersleri alan öğrencilerin Timur´un Sivas istilası sırasında öldürüldüğü ve Halfelik Mezarlığı´nın bu şekilde ortaya çıktığını"  çeşitli mecralarda dile getirerek isim yanlışlığını düzeltilmesine vesile olmuştur. Gerçekten de HALFELİK mezarlığının önünden geçerken TARİHTE YOLCULUK yapıyoruz? Kimler kimler var mezarlıkta? Sivas´ın Eski Belediye Reisi, 11. Dönem Mebusu, Valiler, Sivas eşrafından birtakım veliyullahtan zatlar ve daha yüzlercesi?Allah hepsine rahmet eylesin.Geçmişten günümüze ilk tarih yazıcıları RİVAYETÇİ TARİH YAZMA metodunu kullanmışlardır. Bu tarih anlayışında olaylar yer ve zaman belirtilerek, ancak neden - sonuç ilişkileri kurulmadan, yorum yapmadan hikâye ve efsanelere dayanılarak anlatılır. Söylentilere ve Mitolojik anlatımlara dahi yer verilir. Bu anlayışın öncüsü Herodot´tur. Herodot, Historia isimli kitabında Yunan ve komşu ülke tarihlerini bu yöntemle yazmıştır. XVIII. yüzyıla kadar Avrupa ve İslam dünyasında bu anlayışla yazılan kitaplar olmuştur. Halfelik mezarlığı ile ilgili olarak da fikir ayrılığına düşen tarihçi hocalarımızın olduğunu biliyorum, bu konuda kanaatimce BELGELEMEK den ziyade RİVAYETE esas konuya inanmak isterim ve inanıyorum. Gökmedrese de İlim tahsil eden "HALFE" lerin Timur tarafından öldürülmesi sonucu toplu olarak defnedildikleri, mezarlığın adının da HALFELERİN YATTIĞI MEZAR OLMASINA BİNAEN HALFELİK MEZARLIĞI DİYE ANILMASIDIR?Bizim bildiğimiz kadarıyla, Kadı Burhaneddin´in ölümüyle bir iktidar boşluğu oluşan Sivas´ta kentin ileri gelenlerinin isteğiyle Osmanlı egemenliği tanındı. 1400´de Anadolu´ya giren Timur, az sayıda Osmanlı askerince savunulan Sivas´ı uzun bir kuşatmadan sonra alarak, yakıp yıktı ve geri çekildi. Osmanlılar´ın Ankara Savaşı´nda Timur´a yenilmesinden sonra (1402), Yıldırım Bayezid´in oğulları arasında taht kavgaları baş gösterdi. 1408´de Sivas´ı ele geçiren Çelebi Mehmed, 1413´te ülkede duruma egemen olunca, Sivas Osmanlı topraklarına katılmış oldu. 1472´de kısa süreli olarak Akkoyunlular´ın eline geçmesi dışında, hep Osmanlı egemenliğinde kaldı. Diye tarih köşelerinde yazılıdır. Ben burada TARİH anlatma ve öğretme amacım yoktur. Buna ne bilgim, tecrübem nede kalemim yeter. Tarih konusu haddime değildir, Sadece bir zanaatkar olarak HALFELİK MEZARLIĞINDA yatanların arasında HALFE lerin olduğunu sizinle paylaşmak istedim. Belki konuyu merak edip HALFELİK MEZARLIĞINI ziyarete  giden, bilimsel olarak araştırma yapmak isteyen olursa memnun olurum. Sivas şehri her dönemin büyük medeniyet merkezlerinden biri idi. Zamanın bütün tahriplerine ve her türlü ihmallere rağmen bugüne kadar, kısmen olsun, mevcudiyetlerini muhafaza eden millî âbideler, daha ilk bakışta, bize bu şehrimizin tarihi ehemmiyeti hakkında bir fikir verir. Dânişmendlilerin merkezi olan ve Selçuk sultanlarına, Konya´dan sonra Kayseri gibi, ikinci bir paytaht vazifesini gören Sivas, ticarî ve iktisadî çok önemli bir konuma sahip ve büyüklüğü dolayısiyle, diğer şehirlere nazaran üstün bir durumda bulununan SİVAS ta yaşamak çok güzel, bunun kıymetini bilmek ve daha güzel bir SİVAS için herkesin her kesimin daha fazla çalışarak, üreterek birlikte huzur içinde gelecek nesiller için daha da güzel bir SİVAS bırakırız inşallah?Yazımı Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Erol BAŞARA hocamın sözleri ile bitirmek istiyorum. Allaha emanet olun?"Ben bu "HANÇERE"yi Savaşlarda Savaş narası atarak, Bozkırlarda bozlak söyleyerek, Düğünlerde Türkü söyleyerek, Kayabaşlarında Uzun Hava ile, Mevlidler de ilahilerle, Cenazelerde ağıtlarla, Mevlevihanelerde Ayinlerle, Konaklarda fasıllarla 5000 yılda oluşturdum. Kim olduğu bilinmeyen insanların keyfi için 5000 yıllık HANÇERE´mden vazgeçemem"
YAZARIN DİĞER YAZILARI