?>
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
Sonsuzluk âlem içinde zerre-i miskal hacmimizle bazen kendimizi ve bulunduğumuz konumu gereğinden fazla abartıyoruz. Dünyanın ve şartların bize göre şekillendiğini, arzın en önemli objesinin bizim kaygılarımız ve beklentilerimiz olduğu düşüncesi, maalesef şu yaşanılması her gün zorlaşan dünyada biraz daha kargaşayı artırmaktan öteye geçmiyor. Bu hastalık hali ben merkezli bir hayatın oluşmasına ve etraftaki her şeyin ben merkezli hayatın taleplerine ve hayallerine göre şekillenmesi gerektiğine kadar uzanıyor. Bu beklentiler karşılanmadığı zaman insanlar agresifleşebiliyor, hayattan kopabiliyor, acımasız tenkitlere ve bazen de isyanlara kadar uzanıp gidebiliyor. Çünkü modern hayat hep ben merkezli bir model üzerinde çalışıyor. Buna göre şer cephesi tarafından kitaplar yazılıyor, sinema filmleri çekiliyor ve yüksek maliyetli programlar icra ediliyor. Cüzi iradesi olan insanoğlunun her şeye kadir olabileceği safsatası insanların beynine yavaş yavaş işlenip, kendi kurdukları düzenin piyonları haline getirilen vicdan, ahlak ve halisane niyetler bu çarkın içerisinde un ufak ediliyor. Bu sistem, kişilere şatafatlı sözlerle yaklaşıyor ve içindeki sınırsız gücü ortaya çıkarabilirsen her şeyi başarabilirsin gibi yaratılış gerçeğine aykırı bir uyutma safahatı başlatılmış oluyor. Bunu başaramazsan asla pes etmeyeceksin ve sürekli içindeki o gücü ortaya çıkarıp istediğin her şeyi elde etme ve istediğin her şeye muvaffak olma talebini hep diri tutman gerekiyor denilmek suretiyle; bir ömür uyutma safahatı maalesef devam ettiriliyor. Şu yaşadığımız çağda dünyanın nimetlerine, mevkilerine ve çekiciliğine bigâne kalmak istemeyen milyonlarca ve hatta milyarlarca dünyaperest, bu oltanın tuzağına takılıyor ve sonuçta bugün ki Müslüman ve insanlık manzarası ortaya çıkıyor. Çünkü herkes kendi kişisel hattını, içinde bulunduğu kurum ve kuruluş hattını, toplum, cemaat ve cemiyet hattını müdafaa etme gayretinde olduğu için doğal olarak tertip edilmiş olan tuzaklara düşüyor ve bu tuzakların altında debelenip duruyor. Yaygara fırtınası hakikatin önüne geçtiği vakit, her durumun kendine göre bir savunma mekanizması ve haklılık manifestosu ilan ediliyor. Kişilerin makamca yahut paraca büyümesi, sendikalar daha fazla taraftar toplayıp yetkili hale gelmesi, cemaatlerin ve tarikatların her yerde müntesip ve müridana sahip olması ve partilerin üyelerinin çoğalıp iktidara koşması normal şartlarda talep edilmesinde bir beis yoktur. Lakin şu dengesi bozulmuş dünyanın kuralları içerisinde adilane bir gayret sarf edilmemektedir. Makamca yükselmek isteniyorsa gözünü kestirdiği yerde bulunan kişiyi karalamak gerekiyor. Kendi istidadı, gayreti ve çalışması ile bu işin olmayacağına maalesef Allah´a inanıyor gibi inanılıyor. Taraftar toplamak için diğer sendikayı tenkit etmek farzı ayın niteliğinde görülüyor. Daha fazla müntesip ve müridan toplamak için şeyhinin uçtuğunu göstermek olmazsa olmaz hale geliyor. Milleti memleketi refaha kavuşturacak yegâne parti bizim partimizdir denilerek, bunun dışında bütün partiler yokluk, yoksulluk, sıkıntı ve heder olma vesilesi gösteriliyor. Bunun gibi her alanda daha yüzlerce örnekler var. Hâlbuki Allah´ın gönderdiği hiçbir kitapta büyümek ve yükselmek karşının üzerine basmak suretiyle emredilmemiştir. Yalnız benim iyi olmam yetmez ikimizin de iyi olması gerekir anlayışı ile ancak bir yere varılabilir. İlahi kelam yalnızca hatt-ı müdafaa etmeyi yasaklamış ve müminler ancak kardeştir demiştir. İşte böylesine kapsayıcı bir tespit yapıldığı halde, bakış açılarına göre kişileri gruplara ayırmak, kategorize edip belli yerlere konumlandırmak ve daha sonra onların her birine kendi küçük beyinlilerin yaptığı gibi fikri alt yapısı olmayan ve hakikatle uyuşmayan manalar vermek, sath-ı müdafaa edilmesi icap eden kardeşliğimize saplanan bir mızrak gibidir. Bizim lügatımızda ben yerine biz şuuru emredilmiştir. Önce ben, sonra benim sendikam, benim vakfım, benim cemaatim, benim partim ve benim kavmim demek suretiyle hattı müdafaa edenler; kardeşliğe ebrehenin ordusu gibi saldıranlarla eşdeğerdir. İnsanlar ne zaman kendilerini bulundukları yer ile özdeşleştirdikleri vakit, işte o zaman bütünün bir parçası olmak yerine küçükte olsa müstakil bir parça olmayı tercih ediyorlar. Daha sonra ise bütüne alternatif ve yegâne oluşum hissiyatı ve fikriyatı zuhur ediyor. İşte tefrikanın ilk adımı ise bu tuzağa düşmekten geçiyor. Hâlbuki bizim emrolunduğumuz hakikatler, kardeşlik hukuku dairesinde cereyan eden ve çağlara meydan okuyan numunelerdir. Büyük bir azametle ve şiddetle söylüyorum ki, kardeşinin kalbini kırdığı müddetçe yere batsın Sendikalar, yere batsın partiler, yere batsın kavimler ve yere batsın o içi boş söylemlerle dolu davalar ve idealler. Zira kardeşlik hukukunu bozan hiç bir fikriyat ve oluşum hüdayı nizâmın mevzusuna muhatap olamaz.Güçlü olmanın en önemli şartının kardeşlik hukukuna sahip olmaktan ve sahip çıkmaktan geçtiğini bilmek ve buna göre hareket etmek gerekir. Aksi halde halimiz arap saçı olmaya devam eder. Bir araya gelmemiz için o kadar çok sebep varken bizi ayrıştıran hususlara ölümüne sarılmanın bir anlamı yoktur. Zaferin ne zaman geleceği yahut gelip gelmeyeceğine bakmadan ne pahasına olursa olsun kardeşliğimizin yeniden ve güçlü bir şekilde tesisi için mücadele etmeliyiz. Zira dağılmışlığımızın tedavisi kardeşlik Sancağı´na sahip çıkmaktan geçmektedir.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018