Sanki iki tane Türkiye var. Birisi 22 yılda yapılanlara ilaveten özellikle son iki aydır, rüyamızda görsek inanmayacağımız, devasa projelerin olduğu ve müjde üstüne müjdeye gark olan Türkiye. Yani Tayyip Erdoğan Türkiye'si. Diğeri de tüm ümidini Ne, Niçin, Nasıl, Ne Zaman, Nerde ve Kim sorularının bile, bir cevabının olmadığı, dışardan geleceği söylenen 300 milyar dolar hayali kaynak üzerine bina edilen, uçuk kaçık hülyalara yelken açmaya hazırlanan bir Türkiye… Yani, 7'li masanın Türkiye'si. İlkinde; - Yollara inci gibi dizilen, yüz yıllık rüyamızda yerli arabamız TOGG - Düne kadar Rüyasını bile görmekten uzak olduğumuz, yerli uzay mekiğimiz. - Göğsümüzü Kabartan, gözümüzü aydınlatan, insansız Savaş uçağımız. - Başımızı kaldırıp ufka bakmamızı sağlayan ve tarihteki yürüyüşümüzü yeniden başlatacak KIZILELMA - Zamanında göz yaşları içinde yarım bıraktırılan ve tamamlanmasıyla Vecihi Hürkuş'u, mezarında mutlu ve Mesut eden Hürkuş uçağımız. - Büyüklüğü dağlar kadar, Heybeti Vatanımız Anadolu'muz gibi olan ve birilerinin ismini bile doğru telaffuz edemediği TCG Anadolu uçak gemisi. - Dışa bağımlılığımızı önemli ölçüde sonlandıracak ve utanmazların istihzalarına rağmen rekor sürede kavuştuğumuz Doğalgazımız Ve her biri bir iktidar dönemine sığmayacak çapta diğer projeler... İkincisinde ise, yukarıda saydığımız ve her birini, gözyaşı ve dualarla karşıladığımız müjdelere; kulağını tıkayan, gözünü kapayan, dil ucuyla bile tebrik etmeyen bir kafa... Kendileri iktidara gelseler sanki bu devasa projelerle hiç işleri olmayacakmış gibi davranan, bir akıl ya da akılsızlık gösterisi. Dünyanın bir başka ülkesinde böyle bir akıl tutulması yaşanıyor mu? Tahmin etmiyorum. Sanki onlar gelince her şeyin üstüne toprak örtüp sıfırdan başlayacaklar. Gerçi, geçmişte savaş uçaklarını toprağın altına gömen bir zihniyet için, çokta uzak bir ihtimal değil ya!...