?>
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
Toplumların manen güçleri aileye, ailelerin güçleri ise kadınlara bağlıdır. Kadınlar sağlam bir milletin en temel yapı taşıdır. Özellikle bizim kültürümüzde ve inancımızda başta annelerimiz olmak üzere; eşlerin, kızların ve gelinlerin müstesna yeri vardır. Cenneti dahi annelerin ayaklarının altına seren bir inançtan gelmenin şuuruyla hareket edilmesi gerekir. Zira bizim için kadın denince, ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem´in (as) eşi ve arkadaşı Hz. Havva annemiz, Hz. Hacer Annemiz, Peygamber Efendimiz ´in (sav) kıymetli eşleri başta Hz. Hatice ve Hz. Aişe annemiz olmak üzere diğerleri, Hayme Hatun, Kara Fatma, Nene hatun ve daha niceleri aklımıza gelmektedir. Bizim için kadın denince her birimizin o vefakâr ve cefakâr annesi, ablası, kardeşi, teyzesi ve halası aklımıza gelir.
Kadınlar bizim toplumumuzda Orta Asya´dan beri hem idari ve siyasi, hem ekonomik, hem de toplumsal meselelerin içinde aktif bir şekilde yer almıştır. Eski Türk tarihine baktığımızda Kağanın hatununun toylara katılması, o günkü şartlar içinde çok önemli bir durumdur. Daha sonra milletimizin İslamla müşerref olmasıyla birlikte Kuran ve sünnet akidesi kapsamında kadınlarımız ve kızlarımız mütemadiyen el üstünde tutulmuş ve onlarca yaşanmış örneklerle bu durum toplumsal olarak tecrübe edilmiştir. Bizim milletimizin töresinde, geleneğinde ve inancında bugünkü dağılmış ve şaşırmış şahsiyetsizlerin düştüğü durumu tetikleyecek ve destekleyecek zerre-i miskal bir nişane yoktur. Çünkü bizim imanımızın gereği, Kuran ve sünnetin emirleridir. Bu emirleri içerisinde insana verilen değerin yanında kadın ve erkek cinsiyetine de dikkat çekilerek ayrıca üzerinde durulmuştur. ?Kadınlarla iyi geçinin.? (Nisâ sûresi, 19) ayet-i kerimesi açık ve nettir. Allah´a inanan herkesin bu ayete riayet etmesi şarttır. Bununla birlikte Peygamberimizin hadisi şeriflerinde ?Ashabım! Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum. Vasiyetimi tutunuz. Zira onlar sizin idarenize ve himâyenize verilmişlerdir? buyrulmaktadır.Bir başka hadiste ise; ?Şunu bilin ki, sizin kadınlar üzerinde haklarınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır? ibaresi, aslında kadın haklarını en güzel bir şekilde belirlemiştir. Şimdi hem Allah´a hem de Peygambere inanan kişilerin bu ayet ve hadisler ışığında hareket etmesi gerekir. Bununla birlikte kadınların eşlerine, çocuklarına ve akrabalarına da nasıl davranması gerektiği harfiyyen belirlenmiştir.
Şimdi son zamanlarda ülkemizde bir kadın cinayeti, kadınları dövme ve buna benzer bir dizi ahlaksızlık ve canilik almış başını gitmektedir. Dikkat edilirse bu kişiler yukarıda ifade ettiğimiz gelenek ve göreneklerimizden, inanç ve maneviyattan uzak, bihaber veya içinde gözükse de içselleştirememiş kişilerden oluştuğu görülecektir. Modern dünyanın bize sundukları ile bizim töremiz birbirine uyuşmamakta ve sonuç olarak bu tip durumlar zuhur etmektedir. Bununla birlikte ülkemizde maalesef basının da bu işi ballandıra ballandıra anlatması ve sanki kadın nasıl dövülür ve öldürülür diye seminer verir gibi haberlerin yapılması da, bu işi çekilmez hale getirmiştir. Devletimizin de bu işi çözmek maksadıyla teşkil ettiği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, feminist ruhla hazırladığı mevzuat ve uygulamalarla meseleyi tümden arap saçına döndürmüştür. Toplumdaki kadına her türlü şiddeti önlemek adına yapılan haksız ve dengesiz eğilimler, yeni sıkıntıları fitillemiş ve muvazenenin kaybolmasına yol açmıştır. Asırlardır süregelen Türk aile yapısını eşitlik sağlayacağım diye Hans´ın, Coni´nin ve Gabriel´in ailesinin şartlarına uyarlarsan olacağı zaten buydu. Bir ailede çıkan huzursuzluk eski dönemlerde büyüklerin ve akrabaların araya girmesiyle çözüme kavuşurken, şimdilerde kadının mutlak üstünlüğü kapsamında karakol ile başlayan bir süreç içinde yol alınmaya çalışılmaktadır. Hâlbuki Türk toplumunda karakolluk olmak veya mahkemelik olmak deyimi, işlerin sarpa sardığı ve istenmeyen bir durumun ifadesidir.
Bizim inancımız ve kültürümüz dairesinde kadınlarımıza elbette sahip çıkmalıyız. Çünkü yazımızın başında da ifade ettiğimiz gibi bu toplumun en temel öğesi kadındır. Yine peygamber efendimizden örnek verecek olursak ?Veda haccı sırasında Rasulullah (s.a.v)ın kafiledeki develerin yürüyüşünü ezgileriyle diri tutan bir hizmetkârı vardı. Adı Ençeşeydi, sesi çok güzeldi. Ençeşe bazı ezgiler okumuş develeri iyice hızlandırmıştı. O günlerde develeri ezgilerin temposuyla götürmek adettendi. Develer ezgiye göre hızlanıp yavaşlıyorlardı. Belki yavruluk dönemlerinden beri bu eğitimi alıyorlardı. Kervandaki kadınların ve ezvacı tahiratın güç yetirmeyeceği şekilde develerin hızlı gittiğini gören Efendimiz Ençeşe´ye seslendi. Ey Ençeşe dikkat et, ağır ol, pırlantaları, kristal parçalarını kırma. Efendimizin bakışıyla kadın bir billur, bir kristal, bir pırlantadır. Asla şiddet görecek, ezilecek, dövülecek bir meta değildir? diye buyurmuşlardır.Ancak meseleye bu nazarla değil de, pozitif ayrımcılık konusunda bakılarak kantarın topuzu kaçırıldığında, bu durum ortadaki sorunu kaldırmak yerine maalesef daha çok tetikleyerek işi içinden çıkılmaz hale dönüştürür.
Kim ne derse desin hakikatleri konuşmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Biz hayatımızda dengeli ve adil olmak mecburiyetindeyiz. Şayet bu adalet ve denge anlayışı gündelik alkışlara feda edilirse toplumun diğer öğeleri de zarar görür. Bakınız şu cennet vatan uğruna canını feda eden şehitlerimizi akşam haberlerinde iki buçuk dakika veren, memleketimiz için ilmi araştırmalar yapanları haber kıtlığı var ise ancak detay haberde sunan, iyilik ve güzelliklerin timsali olabilecek bir olayı programın sonunda birkaç saniye gösterenler, maalesef kavgayı, hırsızlığı, arsızlığı ve gayr-ı meşru ilişkiler sonucu kadının sözde mağduriyetini ülkenin temel gündemi haline getirmektedirler. Böylesi olaylar, reyting ve rağbet uğruna sürekli en mühim habermiş gibi gündemde tutuldukça kadına şiddet konusu bu memlekette çözülemez. Bununla birlikteailenin kutsallığından bahsedip evliliğe darbe vuran ilişki tiplerinin yanında devletin en yetkin kişilerinin yer alması, hem böylesi hayatları özendirmekte hem de meselenin özünden uzaklaştırmaktadır. O zaman maksat aile değil, kadın odaklı olduğu düşünülmektedir. Bu mantık hangi medeniyeti kurgulayabilir. Hak ve hakikati belirtmek yerine yanlış olana destek verildiğinde, maalesef o çok izlenen acı haberler devam eder. Bizlerde iki saniyelik vah vah ederek üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmiş oluruz.
Peki, ne olmalı ki şu çok muzdarip olduğumuz parçalanmış aileler yok olmaya devam etmesin. Kadınlar şiddet görmesin ve dahi ölmesin. Çocuklar mutlu bir ailede büyümenin huzurunu yaşasın. Elbette sonuç odaklı düşünüldüğünde birçok tedavi yöntemi bulunabilir. Ancak bizim temel kaidelerimiz içinde kalmak şartıyla kalıcı bir çözüme kavuşulabilir. Öncelikle kadın veya erkeğin bir insan olduğu ve yardılanı yardandan ötürü sevmenin gerekliliğini bilmeliyiz. Bu anlayış hâkim olunca zaten konunun çoğu halledilmiş olacaktır. Devletimiz, okullarımız, özellikle sivil toplum kuruluşlarımız ve kamuoyu bunu anlatmalı ve bununla ilgili mevzuat, program ve projeler yapılmalıdır. Kadın kadınlığını ve erkekte erkekliğini bilmelidir. Maddi konular ailenin manevi güçlerinin ve kaidelerinin önüne geçmemelidir. Evlilik bir şirket ortaklığı değil; hayatın yeniden şekillenip iki bedenin tek vücut ve tek hayat olmasıdır. Bu hayattan yeni meyvelerin ve daha huzurlu ve dayanışmalı bir yaşamın var olmasıdır.
İki tarafta yerini, yurdunu, konumunu bilirse büyütülecek olaylar çıkmaz. Başta Devletimiz ve kamuoyu kadını koruyacağım diye adaletsizliği tetiklerse çözüm üretilemez. Herkes yaptığından ve yapmadığından sorumlu olmalıdır anlayışıyla problemlerin çözümüne bakılmalıdır. Haddini ve hududunu bilmek aslında huzurlu olmanın en önemli argümanıdır. Vesselam?
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Yüz Yıllık Sabitemiz: Metodsuzluk
07-03-2022
-
Kim Bulacak Bu Sırrı
28-02-2022
-
Kendimize Benzemeyen Kendimiz
21-02-2022
-
Yapay Doğallık
14-02-2022
-
Bizim Zamanın Yanılgıları
22-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 2
14-01-2022
-
Türkçenin Veçheleri 1
16-12-2021
-
Vahşi Düzenin Kitapları
09-12-2021
-
Şiir ve Zaman
02-12-2021
-
Gerçekleri Konuşmayın
12-11-2021
-
Şartlı Eğitim
04-11-2021
-
Demeyeyim Demeyeyim Diyorum Ama…
20-10-2021
-
Vazgeçilmez Kötümüz
15-10-2021
-
Çöplerin Kaptanları
08-10-2021
-
Yıkılan Şehirler (Kültür ve Medeniyet Notları)
23-09-2021
-
Bir Koltukta İki Karpuz
08-09-2021
-
Vakt-i Cesaret
25-08-2021
-
Komşuda Pişmiyor, Bize De Düşmüyor
29-07-2021
-
Enderun’dan Gaybûbete
10-07-2021
-
CAN ÇEKİŞEN MAÂRİF
03-07-2021
-
Köstebekgiller
17-06-2021
-
Ruhu Çırpılmış Şehirler
10-06-2021
-
İlmin Meydanında Yoksul Müslüman
02-06-2021
-
Aşkın Civarındayız
26-05-2021
-
Timsalin Tılsımı
19-05-2021
-
Tenâkuz Boşluğundaki Ölüm
17-05-2021
-
İçime Seyahat: Karmaşa
07-05-2021
-
Numarasız Gözlük
28-04-2021
-
Döneğe Kapılmak
21-04-2021
-
Ağustos Böceği
15-04-2021
-
Yeni Bir Gün Seçeneği
08-04-2021
-
Bu Memleketten Çok Şey Olur
31-03-2021
-
Hayatımız Mesela
24-03-2021
-
Kaosun İstikrarı
20-03-2021
-
Görünen Köy Kılavuz İster
10-03-2021
-
Demokratik Savaş Tohumları
03-03-2021
-
Fikri Cemre
25-02-2021
-
Ağlamanın Biçimi
15-02-2021
-
İçimizdekilerin Anatomisi
09-02-2021
-
Tamahın Zindanı
01-02-2021
-
Terk Eden Kurtulur Ya Da Boğulur
25-01-2021
-
Hissi Cemre
13-01-2021
-
El Ne Der
07-01-2021
-
Güçlüler ve Haklılar
31-12-2020
-
Mihenk Taşı
23-12-2020
-
Bilimsel Satılıklar
09-12-2020
-
Kalıplara İsyan
05-11-2020
-
Kavgacı Türkler
21-10-2020
-
Tezat Yumağı
15-10-2020
-
Sinemizdeki İltihap
08-10-2020
-
Misket
30-09-2020
-
Milli Muhalefet
24-08-2020
-
Fırsatçı Soytarılar
04-06-2020
-
Türkün Ruh Kökü
29-05-2020
-
Nasipsizler
15-05-2020
-
Kuşlar Yuvada, Atlar Ahırda, İnsanlık Nerde
06-05-2020
-
Üçüncü Haçlı Seferleri: Cumhuriyet Öncesi
27-04-2020
-
Gayrı Milli Muhalefet
06-04-2020
-
Delilerin İtibarı
26-03-2020
-
İslamın Müslümanları
18-03-2020
-
Tarih Dersleri
11-03-2020
-
İspatlı Yalan
28-02-2020
-
Teşekkür Borcu
19-02-2020
-
İnan Dost
13-02-2020
-
Neler Oluyor Burada
06-02-2020
-
Devlet
30-01-2020
-
Beyaz Enteller
23-01-2020
-
Sözün İstikameti
15-01-2020
-
Gafletli Şuur
01-01-2020
-
Yakın Gözlüğü
30-12-2019
-
Bir İkiden Büyüktür
14-12-2019
-
Allah, İnsan, Hata Ve Af
29-11-2019
-
Turan Ülküsünün Girizgâhı
20-11-2019
-
Tedbir ve Korkaklık
02-11-2019
-
Dikenler ve Güller
19-10-2019
-
Banane Amerikadan
11-10-2019
-
Endamsız Salgın
04-10-2019
-
Pasta Yoksa Birbirimizi Yiyelim
27-09-2019
-
Ahh Ah!..
13-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz -2-
07-09-2019
-
Sadece Seyrediyoruz
06-09-2019
-
Kurumsal Dedikodu
30-08-2019
-
Şaplakçılar
08-08-2019
-
YOBAZ BAYKUŞLAR
18-07-2019
-
HAYALLERİMİZ ÇÜRÜYOR
12-07-2019
-
Yetişkinler Nereye Gidiyor
04-07-2019
-
Neden Böyle Oldu Furyası
27-06-2019
-
Müslüman Saati -2-
20-06-2019
-
Müslüman Saati
19-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları -2-
13-06-2019
-
Olmayan Ülkenin Pastacıları
12-06-2019
-
Ömerler Hıdır Oldu
30-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı -2-
25-05-2019
-
Dünya Vatandaşlığı
24-05-2019
-
Estetiğin Köy Hali
17-05-2019
-
Kutuplaşacağız
10-05-2019
-
Sağım Solum
02-05-2019
-
Köhne Aydınlar
25-04-2019
-
Zaman, Mekân ve İnsan
17-04-2019
-
Safları Sık Tutalım
03-04-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları (2)
29-03-2019
-
Kilisenin Masum (!) Çocukları
28-03-2019
-
Yok Oluşun Başlangıcı
22-03-2019
-
Akıl Düzeni
15-03-2019
-
Millet Şahsiyeti
28-02-2019
-
Değerlerimiz
20-02-2019
-
Adi-L-Tablolar
15-02-2019
-
Vazife Bozgunu
07-02-2019
-
Muhalefet Ahlakı
30-01-2019
-
Şiir ve Zaman
23-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -2-
18-01-2019
-
Milli Beka: Suriyeli Göçmenler -1-
17-01-2019
-
Milli Beka: Suriye´de ABD, PKK ve İsrail Üçgeni
09-01-2019
-
Huzursuz Beyinler
03-01-2019
-
Kitapsız Okurlar
26-12-2018
-
Sanat
19-12-2018
-
Kucağa Oturup Sakal Yolanlar
12-12-2018
-
Sükût ve Esrarı Tüm Devirler?
05-12-2018
-
Dostluk Üzerine
28-11-2018
-
Şucular ve Bucular
21-11-2018
-
Varlığın Yok Hali
14-11-2018
-
Kadın Mühim, Aile Ehemdir
07-11-2018
-
İctimai Sulhun Ehemmiyeti
31-10-2018
-
Türklük, Irk Mı Millet Mi?
24-10-2018
-
Taner Abi Yazdıkların Doğrudur
17-10-2018
-
Işıldayan Dönekler
10-10-2018
-
Tıyniyet ve Mücadele
03-10-2018
-
Gençler Biraz Daha Gayret
26-09-2018
-
Menfaatin Yolu Düzdür
19-09-2018
-
Yönetemeyenler
12-09-2018
-
Moda: Teşhircilik ve Yokoluş
05-09-2018
-
Kendinden Büyük Tek Ülke: Türkiye
25-08-2018
-
Sadakat Mi Sefil Kölelik Mi?
15-08-2018
-
Acillerin Dünyası
01-08-2018
-
Haritanın Ufku
25-07-2018
-
Çirkinler ve Artistler
18-07-2018
-
SES GETİREN ÖLÜMLER 1
11-07-2018
-
ZAMANA KARŞI 1
04-07-2018
-
TEK İNANIŞ
27-06-2018
-
KİFAYETSİZLER VE MUSALLA
20-06-2018
-
DAVA ERLERİ
13-06-2018
-
MAHSUN VATAN DOĞU TÜRKİSTAN
06-06-2018
-
ENDÜLÜS
30-05-2018
-
ZÜBÜK KARDEŞLİĞİ
23-05-2018
-
YEDİ NEFES, BİR AYASOFYA
16-05-2018
-
DANSÖZLER VE OYNAŞLARI
09-05-2018
-
VARSAYIM KÖLELERİ
02-05-2018
-
KİTAPLAR VE MABEDLERİ
25-04-2018
-
HATT-I MÜDAFAA YOKTUR, SATH-I KARDEŞLİK VARDIR?
17-04-2018
-
EMEKSİZLERİN GENÇLİĞİ
11-04-2018
-
EĞRİLER ÜLKESİNİN MÜTEŞABİH DOĞRULARI
04-04-2018
-
NAZARLAR VE KURUMLAR (ÜNİVERSİTE)
28-03-2018
-
BEDELSİZ HASLET EDEB
27-03-2018