Kendimizi kandırmaya gerek yok ülkemizde ne iyi ne ünlü futbolcu yetiştirme sorunu Yıllardır aldı başını gidiyor. Bunun için yapılan çalışmalar var mı? Süper lig takımlarımızdan neden bir Mbappe, Neymar, Delle Ali, Dybala çıkmıyor?  Sorun yabancı oyuncu kısıtlaması mı?  Peki bu ülkelerde neden hiç yabancı oyuncu sorunu olmadan daha iyi yetenekler çıkıyor? Sorun biziz. Altyapılarda başarılıyız diyip konuyu kapatıyoruz. Bireysel anlamda çok yetenekli olup "Yeni Messi , Yeni Ronaldo , Yeni Ronaldinho" olarak nitelendirdiğimiz "Muhammed , Okan Koç , Batuhan Karadeniz, Recep Niyaz..." Kendi bulundukları takımda süre alamayıp kariyerleri başlamadan bitti. Peki bu oyuncuların kendini geliştirmemesi kim sorunu? Alt yapı mı, kulüpler mi yoksa Türk futbol camiası mı? Sadece bir alandaki gelişme belirtilerine bakarak, bir futbolcunun ?geliştiğini? veya? geri kaldığını? söylemek yanıltıcı olabilir.  Bu nedenle alt yapıda yetiştireceğimiz oyuncunun gelişmesine bir bütün olarak bakmalıyız. Alt yapılarda "Önce İyi İnsan, sonra iyi futbolcu olmak felsefesi bir türlü kulüplerimiz öğretemedi. Altınordu , İyi birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu felsefesi ile çıktığı yolda Cengiz , Barış , Berke , Çağlar ve daha niceleri ile yıllardır başarılmanı başardı. Önemli olan iyi futbolcudan önce iyi insan olmak? felsefesini benimsemiş genç oyuncular Türkiye´de büyük ses getirdi. Bunun devamını da hepimiz bekliyoruz. Alt yapıda bir oyuncu hata yapıyorsa "Bencil , ayaklarına hakimlik , taç kullanma hatası, yumuşak vurma" bir oyuncu her zaman gelişirken bu tarz hatalar yapar önemli olan yaptığı hatayı düzeltene kadar öğretmek. Mesela bir kaleci aut atışlarında her zaman hata yapıyorsa düzeltmesi için yardımcı olup zaman vermeliyiz. Olmuyorsa zorlamaya gerek yok gönderin.  Ama hatasını düzeltmeden , her maç kendi düzeltmesini bekleyerek bir yeteneğin yok oluşunu izleriz. Önemli olan çalışmaları sonuç verene kadar yardımcı olmak. Alt yapıda devamlı oynayan oyuncular için okulları konusunda yardımcı olmayı denemeliyiz. Okullarına rahat gitmeleri için, derslerinden geri kalmaması için tüm şartları zorlamamız lazım. Okul da öğrenecekleri çok şey vardır. Dil, diksiyon, paylaşmayı öğrenmek, arkadaşlık , saygı. Düşünsenize, bir şut, bir gol, bir çalım, bir pas atıyorsunuz. Bir sezonda üst kategori de milyonlar kazanıyorsunuz. Antrenmanlara son model spor arabanızla gidip geliyorsunuz. Süper Villa´da otuyorsunuz. Türkiye´nin en güzel kızları peşinizden koşuyor, arkanızda bir basın ordusu sizi takip ediyor. Her hareketiniz bir olay, her olayınız ayrı bir haber? Ne kadar cazip değil mi? Enes´in dediği gibi ?Kendimizi kandırmaya gerek yok?. Kulüplerimiz; kurumsallaşmadan, vizyon ve misyon sahibi olmadan, ekonomik kaynak yaratmadan ?nasıl? dünya devi olalım? Antrenörlerimiz; okumadan, araştırmadan, gelişip değişmeden sene de birantrenör seminerine katılmakla ?nasıl? José Mourinho, Arsène Wenger gibi dünya çapında bir teknik direktör olsun. İyi Futbolcu mu Ünlü Futbolcu mu ? İşte bizim hâlâ karar veremediğimiz tam olarak bu.