Yeryüzünde hangi coğrafyaya giderseniz gidin bütün dinler, diller, ırklar, renkler aynı ağlar. İnsanoğlunun ortak özelliklerinden biride budur. Evet hepimiz aynı ağlıyoruz. Gözyaşının rengi bile aynıdır.
Ağlamak duygusal bir durum ya da acıya gözlerden yaş akıtarak verilen tepkidir. Bu duygusal durum öfke, kızgınlık olabildiği gibi mutluluk ve sevinçte olabilir. Ama şunu söyleyebilirim ki, insanların ağlama sebepleri yaşla birlikte değişebiliyor. Yani yenidoğan bir bebek mutluluk ya da sevinç gözyaşı dökmez. İlk haftalarda muhtemelen en büyük sorunu henüz gelişmemiş sindirim sisteminden kaynaklanan gaz sancısı şikayeti olacaktır.
Bebeklerin uzun süren ağlama krizlerine kolik denir. Kolik bebek ağlamalarının genel sebebi gaz sancısıdır. Yine bu bebeklerin ağlama krizleri günün aynı saatlerinde rutine dönüşür. Ebeveynler ağlama krizlerinin akşam saatlerinde başladığını söylüyor. Sürekli ağlayan her bebeğin tek sorunu gaz sancısı olmayabilir. Bebek mutlaka bir hekim kontrolünden geçmelidir. Bağırsak düğümlenmesi, orta kulak iltihabı, idrar yolu enfeksiyonu, bebeğin vücudunda kemik kırığı gibi farklı sebeplerde olabilir. Tüm bu sorunların olmadığından emin olduktan sonra ağlama krizleri devam ediyorsa kolik bebek/gaz sancılı bebek denilebilir.
Ağlama belirtileri
Yüzde kızarma, elleri yumruk yapma, bebekte öfke yüzde ağrı ifadesi, gergin bir karın, bacakları karnına çekme şeklinde sıralanabilir.
Özellikle ilk bebeğine bakım veren anneler bu durumda ne yapacaklarını şaşırıyorlar ve çaresizce çevreden yardım istiyorlar. Bizler genellikle “ağzı var dili yok”, “keşke neden ağladığını söyleyebilse”, “yoksa bebeğim beni sevmedi mi” şeklinde kullandıkları ifadeleri sık sık duyuyoruz. Ağlamak bebeğin sıkıntısını anlatma yöntemidir. Bebek ağladıkça daha fazla hava yutar ve gaz sancısı artmaya başlar. Bir an önce müdahale edilmelidir.
Sizler için literatür tarayıp çevremdeki annelerin deneyimlerini harmanladım.
Sevgili anne ve babalar;
ANONS EDİYORUM! Bebek başladıysa ağlamaya ustalıkla nasıl sakinleştiriyoruz birlikte göz atalım.
Özellikle 2-3 haftalıkken başlayan bu ağlamalar 3. aydan sonra azalarak kaybolur.
Öncelikle ağlama krizlerinin bir sonu olduğunu kendinize hatırlatın.
Bu durumda eşler yıpranabiliyor.
Eğer yalnız değilseniz, yanınızda eşiniz veya bir yardımcınız var ise, bebeğe dönüşümlü müdahale etmekte fayda var. Bebeği yalnız bırakmaktan kaçınalım.
Oda ısısının uygunluğuna dikkat etmeliyiz (24-26 derece).
İlk aşamada bakım verdiğimiz odada aşırı ışık ve gürültü gibi uyaranlar olmamalıdır.
Bebeğin altının temiz ve kuru olduğundan emin olun.
Pişik önleyici kremi altını temizledikten sonra sürelim. Pudrayı, solunum ile akciğerlerine kaçıp uzun süreli kullanımda sorun oluşturabileceğinden önermiyorum.
Bebekte burun tıkanıklığı varsa temiz bir puar yardımıyla açalım.
Bebek aç ise emzirin. Burada memeyi reddedebilir. Ancak anne sütünün içindeki faydalı bileşenler hazımsızlığı gidermede yararlı olacaktır. Bebek toksa zorlamayalım.
Az ve sık beslemeliyiz. Beslenme arasında en az 2 saat boşluk bırakın.
Herhangi bir sebeple anne sütü verme şansınız yok ise, bebeğe mama verirken başını dik tutarak besleyin.
Her beslenmeden sonra mutlaka gazını çıkarın.
Emziren annelerin diyetindeki lahana, karnabahar, brokoli, soğan, baharatlı yiyecekler, kuru fasülye, nohut, barbunya, çikolata, turp, sarımsak, soya gibi gaz yapan besinler kısıtlanmalıdır.
Mama ile beslenen bebeklerin maması değiştirilmelidir.
Ilık suyla duş aldırabilirsiniz.
Karın ve sırt bölgesine ısıtılmış ellerinizle masaj yağı kullanarak masaj yapın.
Bebeğin pozisyonunu değiştirebilirsiniz.
Bebeğin tenini yakmayacak ısıdaki havluya sarılmış sıcak su torbasının üstüne bebeği yüz üstü yatırın. Baş yana çevrilsin.
Bebeğinizin uyku düzenini değiştirin. Özellikle akşam saatlerinde ağlayan bebekleri gün içinde her zaman uyuduğundan daha az uyutmaya çalışın.
Çamaşır makinası, saç kurutma makinası, elektrikli süpürge sesi de deneyimli annelerin bebeği sakinleştirme taktiklerinden biridir.
Bebeği beşikte şiddetli sallamayın. Ritmik bir sallama yeterli olacaktır.
Bebek arabası ya da kendi otomobilinizle gezdirmekte sakinleşip uyumasına yardımcı olur.
Hava koşulları uygun değilse bebek arabasını evin içinde sürebilirsiniz.
Bebeğe dinletilen su sesi, dalga sesi, gevşeme müzikleri de yine sakinleştirici özelliğe sahiptir.
Bu maddeleri her ağladığında deneyelim.
Sevgi ile, şifa ile, sağlık ile, sancısız bebeklerle sakin haftalar diliyorum. Mutlu annelikler… Hoşça kalın…