?>

Lebbeyk Allahümme Lebbeyk

7 yıl önce

Ümmet-i Muhammed bayrama yine buruk giriyor. Irak´ta, Suriye´de akan kan ve gözyaşına şimdi de Arakanlılar eklendi. Rakhine eyaletini Rohingyalardan arındırma projesi karşısında göç yollarına düşen binlere Arakanlı Müslümanlar soykırıma tabi tutuluyor. Dünyanın kör ve sağır kaldığı Budist katliamında vahşet zirveye tırmanıyor. Bütün bunlar yaşanırken ?Ümmet Kongresi? için buluşan Müslümanlar Arafat´a çıkmanın heyecanını yaşıyor. *** Arafat vadisini âdeta haşir meydanına çeviren Hacılar; özgürlüğe kavuşmanın çırpınışı içerisinde dualarla, telbiyelerle, salavatlarla ellerini semaya kaldırarak kendileri, akrabaları, geçmişleri ve bütün mü´minler için niyazda bulmak, gözyaşları dökmek için sabırsızlanıyor. Bugün, büyük gün. Arefe´de, Arafat´a yivlenme günü. Hacc´da ilk fiil, ilk hareket, Arafat´tan başlıyor. Neden, Kâbe değil de Arafat? Buradaki sır Hz. Adem Aleyhisselam´ın kıssasında gizli. Bu kıssadan yola çıkarak, Arafat´ı önemli kılan sebeplerin derinliğini anlamaya çabalıyoruz. ?Kâbe?den, ?Arafat?a iniş! Vesvese İblis´in en büyük tuzağı! Kur´an´da bahsedilen kıssaya göre; Allah(cc)´ın yeryüzündeki ilk halifesi Hz. Adem(as), ?cennet bahçesi?nde yeşillikler ve vadiler arasında yiyor, içiyor, sıkıntılardan arî (âzâd) bir şekilde yaşıyor. Tâ ki, İblis´in O´na vesvese vermeye başlamasına kadar. Ruhuna fücur ve takva ilham edilen ?Adem´e secde edin!? denildiğinde, İblis dışında bütün melekler bu emre ittiba ediyor. O, İblis ki; ?Bana kıyamet gününe kadar süre tanı, O´nun (o çamurdan yarattığın, yücelttiğin ve secde etmemi istediğinin) soyunu -çok azı dışında- kendime bağlayayım? diye and etmedi mi? Vesvese İblis´in en büyük tuzağı! Hz. Adem´in karşısına bu tuzakla defalarca çıkıyor. En sonunda Hz. Adem´i tuzağına düşürüyor. Hz. Adem ve Havva ?yasak meyve?den yiyor. Ve İblis ahdinde muvaffak oluyor! Hz. Adem´in yasak meyveyi yemesiyle birlikte ?ihtiyaçsızlık bahçesi? birden bire ?ihtiyaç, açlık, susuzluk, ıstırap ve dert dünyası?na dönüşüveriyor. Yani (hubût) yeryüzüne iniş! Allah´a doğru yönelişte ilk merhale! Arafat; Hz. Adem´in yeryüzüne indirilişinin, O´nun ortaya çıkışının başlangıç noktası. Havva ile buluşma noktası. Yani, bütün beşerin dünyada yaratılışının başlangıcı. Kendini bilme, kendini bulma ve kendini tanıma noktası. İnsanlar şu anlarda Kâbe´den ?ihtiyaçsızlık bahçesi?nden Arafat´a ?ihtiyaç bahçesi?ne inmenin heyecanını yaşıyor! Tıpkı babamız Hz. Adem gibi! Tıpkı anamız Hz. Havva gibi! Arafat; tekrar Kâbe´ye doğru, Allah´a doğru yönelişte ilk merhale! Hac´da ilk hareket ?Arafat?ta başlayacak. Güneşin tepeye yükselmesiyle birlikte ?Arafat? mahşeri bir güne dönüşecek! İnsanlar, Cebelü´r-Rahme´de (Rahmet Dağı) Rahmet Peygamberi´nin Veda Haccı´nda irad ettiği hutbeyi dinlemenin hayaline dalacak... Arafat´ın pâk ve nûr güneşinin altında feyiz alacak... Tevhid okyanusunun milyonlarca katresi arasında varoluşun neşesini yaşayacak... Özgürlüğün hâlesinin altında, günahlardan âzâd olacak... Tâ ki, güneş Arafat Ovası´nda kayboluncaya kadar... ?Arafat Vakfesi? durarak; ?bilgi?yi kuşanacak. İnsanlar bembeyaz bir sele dönüşecek Batan güneşle gelen tufan, bir günlük şehri birbirine katacak. Arafat´ta gecenin dehşetiyle; Cebelü´r-Rahme´nin etrafında bir girdaba dönüşen mahşeri kalabalık, yatağını bulmuş nehir misali, dokunduğu zerreyi toz bulutlarına katarak, bembeyaz bir sele dönüşecek. Nereye doğru? Şuur beldesi Maş´er´ul-Haram´a doğru. Bu beldede; fesat haram, haddi aşmak haram, canlıyı incitmek, bitkiyi koparmak haram. Burası, hürmet, emniyet, hürriyet, ismet yeri ve zamanı. Meş´ar; savaş meydanıyla sınır olan bir ülkede seferberlik, silah toplamak, ruhî hazırlık, plan ve derinlemesine düşünmek için vakfe. Karanlık gecede silah toplanacak; fakat şuur ve Arafat´ın aydınlığında. Sessizlik, sükûnet ve derin düşünme mevsimi başlayacak! Meş´ar´da herkes kendisiyle başbaşa kalacak. Herkes gecenin içinde aydınlığı tadacak! İnsan, vasıta ve sürücülerle dolup taşan mahşerî kalabalık! Mahşer! ?O gün kişi; kardeşi, ana ve babasından... kaçar.?(Abese, 34, 35, 36) Meş´ar gecesinin mehtabı serin, şefkatli ve sevimli, Allah´ın gönül alıcı gülücüğü kalplerde tarifsiz bir bûse gibi... Ve O´nun çehresindeki kalpler, ?Allah´ın aya ve mehtaba yemini? tanıklık edecek. İblisler, iman ülkesini esir almış! Minâ cephesinde Hannâs, mücahitleri beklemekte! İblisler, iman ülkesini esir almışlar! Seher vakti korkunç bir savaş patlak verecek. Bu gece ?bilinç ve silah? menzilinde eller mermiyle, bilinçle doldurulup, kalpler de ?aşk? ve ?dua? ile donatılmalı! Bütün susuzluklar Meş´ar göğünün altında tutulmalı ki, gaybî vahiy yağmurları susayanları doyursun ve kandırsın. Meş´ar!.. Elde taş, dudaklarda dua, beklemede kavga sabahını! Birden bire Ezan´ın insicam dolu feryatları her köşeden uçuşmaya başlar. Yüzbinlerce ?kâmet?, büyüleyici bir biçimde, rükû ve secdeye gider! Sabah Namazı, her zamanki namaz... Fakat burada kılınan bu namaz, başka yerlerdekine benzemez! Ezanlar susar ve Meş´ar uykuya dalar. Ve artık aydınlık sabahtır, peşinden gelen! Tevhid ordusu Minâ Vadisi´ne inecek Zilhicce´nin 10´uncu günü!.. Bayram!.. Kurban Bayramı!.. Ve Minâ üçüncü ve son menzil! ?Aşk? menzili! Bugün tevhid, aşk, özveri ve fedakarlık en muhteşem çehresiyle tecelli edecek. Bu topluluk şimdi sadece beyaz barış güvercinlerinden değil, ondan da öte silahlı savaş mücahidlerinden oluşuyor. Silahlı ve kararlı tevhid ordusu, savaş alanı Minâ Vadisi´ne inecek! Artık, ?Bismillah, Allâhu Ekber? İblis´in saltanatına son verme zamanı! Artık herkes birer İbrahim! O´nun yolunda İsmailini kurban edebilir. İsmailimiz kim? Gururumuz, kibrimiz, şanımız, şöhretimiz, canımız, malımız, ailemiz, evlatlarımız, ruhumuz, gençliğimiz, güzelliğimiz... Madem İbrahimiz! İblis´i yenmeliyiz! Hiç tereddüt etmeden içimizdeki İsmail´i, Minâ´da kurban etmeliyiz! Tıpkı Hz. İbrahim gibi! Hz. İbrahim de öyle yapmadı mı? Ulvî emre boyun eğip, İblis´i yenmedi mi? Zaferin nişanesi; Kurban Bayramı Üçüncü gün, üçüncü aşama!.. Cephaneler; vesveselere sebep olan ?Büyük İblis?, ?Orta İblis? ve ?Küçük İblis? menzilinde kullanılarak, tehlike bertaraf edilecek! Bu zaferin nişanesi olarak, İbrahimî bir duruşla Minâ´da bıçaklar İsmaillerin gırtlağına dayanarak, Allah´ın hediye ettiği, Cebrail Aleyhisselam´ın insanlığa ulaştırdığı koçlar kesilecek! Saçlar tıraş edilip, yeniden doğmanın sevinciyle ihramdan çıkılacak. Artık bayram!.. Haccedenlerin bayramı! İnananların bayramı!.. Kurban Bayramı! Şimdiden Haccınız mebrûr, vakfeniz makbul, sa´yiniz meşkûr, kurbanınız kabul, bayramınız mübarek olsun. *** ?Lebbeyk Allâhümme lebbeyk. Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk. İnne´l hamde ve´n-ni´mete leke ve´l mülk. Lâ şerîke lek.? (Buyur, Allah´ım buyur! Davetine koşarak icabet ettim. Senin hiçbir ortağın yoktur. Hamd, nimet, mülk Sana özgüdür. Senin hiçbir ortağın yoktur.)
YAZARIN DİĞER YAZILARI