?>

GEÇMİŞTEN BİZE KALAN MAZİDE BIRAKTIKLARIMIZ

Talha Gurbetçi

1 yıl önce

Şöyle geriye  baktığımız  zaman; Biz, çok heyecanlı, çok samimi, çok candan, çok yürekten her şeyini ortaya koyan insanlardık... Bu samimiyetin doruğa çıktığı anlar; bayram günleri idi... Gençlik yıllarımızda, Arkadaşlığın ve dostluğun temeli; sivil toplum örgütlerinde atılıyordu... O mekanlar bizim her şeyimizdi. Evimiz, yurdumuz, kendimizi  huzur ve emniyette hissettiğimiz mekanlardı. Bir samimi duruş vardı. Hiç bir hesabın olmadığı; sade bir hayat... Sadece ALLAH rızası için, dayanışma içinde olmak vardı. Bayram günlerinde oraların havası bir başka olurdu. Ortalık mis gibi; kokardı... Sımsıcak duygular, sel gibi idi. Dostların birbirleri ile, karşılaşınca; yüzü gülerdi... O duruş, o bakış, o heyecan, o saf tutma, bir başka idi... Adeta sıra dağlar gibi idik... Birdik, beraberdik... Samimi ve içten duygularla birbirimize bağlı idik. Adeta kenetlenmiştik... Yıkılmaz kale idik... Fedakarlık, paylaşma, bölüşme, kavramları tam anlamıyla yaşanırdı. Evlerimiz sığınma yerlerimiz idi. Sofralarımız herkese açıktı. Var olanı bölüşür, şükrederdik... Bereket vardı. Kanaat vardı... Kardeşlik, kardeş... Fazla söze ne hacet... Anaların, babaların duasını alırdık... Arkamıza bakmadan, dava için koşardık... Yılmazdık, yıkılmazdık, dik durmak ortak özelliğimiz idi... Benim için özel olan bir yanı  vardı. İmam Hatip Okuluna ilk başladığım yıllarda  yani ortaokul yılları. O, yıllarda  şehrimize  gelen yatılı öğrenciler   vardı. O, öğrenciler bayram tatillerinde  uzak olan illerine gidemedikleri için, onlara evci  kağıdı çıkarıyor idik. Böylece kimi zaman hafta sonu tatillerini, bayram tatillerini bizim evde geçiriyorlar idi. O yıllardaki  dostluğumuz, yıllarca devam etti. Ancak Bursa Mustafa Kemal Paşada ikamet eden KAMİL  YILMAZ  kardeşimizi kaybettik. Allah rahmet  eylesin... Bazıları ile  hala görüşüyoruz. Hikmet Naci Subay dostumuz  Balıkesirlidir. En son Eylül ayının başında Abimin oğlunun düğünü nedeni ile, BANDIRMA' da buluştuk. Abilerimle ve tanımış olduğu aile bireylerimizle  görüştü. Hatıraları yad ettik. Annemin ve Babamın yaptığı fedakarlıklardan söz etti. Duygulandık... Amasya' lı MECİT  YILMAZ, dostum hala görüşürüz. En son MTTB ERZURUM Üniversitesi mezunları 22.  GENEL OLARAK YAPILAN vefa  toplantısı için TRABZON' da bir araya geldik... İstanbul' da zaman zaman ikamet  ettiği için, görüşüyoruz. Evet bu toplantıların geçmişi de 45 yıllık bir maziye  dayanır. Otuz yıldır bir araya gelinerek, vefa toplantıları düzenlenir. O yıllarda okul arkadaşlığımın devam ettiği memleketimizde yaşayan dostlarımızla görüştüğümüzü de ifade edelim. Yıllara dayanan dostluklar... O, Yıllardaki; sivil toplum örgütlerinin, yaptıkları unutulamaz. Azdık, özdük. Tüm yapılan faaliyetler, meyvesini vermişti. Hala, vermeye devam ediyor. Kimi zaman, Toplandıkça; hatıralarımız, bizi O, günlere taşıyor... Öyle dostlukların, bugün yaşanmasında engel nedir? Cevap çok karmaşık. Bugün, şartlar değişti. Şahısların; konumu ve mevki değişti. Çevresi, yakınları değişti. Ekonomik durumları, tavır ve davranışları değişti. Yaşımız değişti... Ailemiz genişledi... Ayağımızda ve bedenimizde prangalar, oluştu... Bir-çok şeylerle imtihan edilir olduk... Olsun yine de; birlikteyiz, her şeye rağmen; beraberiz... Omuz omuzayız, öyle olmaya devam edeceğiz... Bugün var olan kimi sivil toplum örgütlerinin öğrenci  kardeşlerimize  çektirdikleri sıkıntılar aklımıza gelince, geçmiş yıllarda  yapılan fedakarlıkların ne kadar  büyük olduğunu şimdi  daha iyi anlıyorum. Bu anlayış içerisinde yetiştiğimiz için öğretmenlik yıllarımızda geçen zamanımızı  aynen öğrenci kardeşlerimize  karşı, bir kardeşlik dayanışması ile aynı idealin birer neferi gibi algıladık. O dernek çatısında aldığımız  ideal düşünceler, fikir olarak dilimizden  döküldü. Yaşantı olarak, hayatımıza  nakşedildi. Bu fedakarlık anlayışı ise, hayatımızın tüm alanını kapladı. Çünkü biz öyle görmüştük. Bize hem ailemizden, hem çevremizden  öyle ders verilmişti. Şimdi ilerleyen yaşımızda bunun meyvelerini görmek bizi çok mutlu ediyor. Her yaşatan, her meslekten öğrenci kardeşlerimizle  görüşüyoruz. En azından sosyal medya ve iletişim araçları aracılığı ile irtibatımız  devam ediyor. Dualarını alıyoruz, dualar ediyoruz... ALLAH bu birlikteliğin devamını tüm nesillerimize  nasip etsin.. Bereketli  kılsın... EY  ÖĞRENCİ dostlarım! sizler de aynı anlayış içerisinde olunuz ve insanlarla sal irtibatınız  kesmeyiniz... Şimdi, bizlere  geride kalan, günleri; hatıralarda yad edeceğimiz; O güzel günler kaldı... Hem de; ne günlerdi... O günlerin samimi duygularının açtığı ışığın sönmediğini görmek en büyük dileğimiz... O heyecanı yaşayamasak da; yüreğimizde iliklerimize kadar hissetmek, ne kadar güzel... Umarım, bu samimi yolculuk gençlik günlerindeki heyecan kadar da, olmasa bile; kaldığı yerden yoluna devam ediyordur. Öyle olması gerektiğini tüm içtenlikle yürekten diliyorum. O heyecanı, O mücadele azmini, O doğruyu bulma gayretini, dostlarımızda görmekten mutlu oluyorum... Yaşasın inanç kardeşliği... Kederde ve sevinçte  bir  olma idealizmi... Her  zaman... BU VATANI  seven, Milletine candan  hizmet eden nesillerin varlığı bizi hep gururlandıracaktır. Bu uğurda çalışmaya, dayanışmaya, fedakarlık etmeye  devam  diyoruz. Unutmayınız  sizler  aynen benim gibi tek başınıza kalsanız da tek başınıza bir vakıf gibi çalışmalısınız.  ALLAH yar ve yardımcınız  olsun...  
YAZARIN DİĞER YAZILARI